İlhan Kesici: Devletin Başı Ağrısa Bir Tane Aspirin Alacak Olsa Buradaki Parayla O Aspirini Alamıyor
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici TBMM Genel Kurulu’nda, “Devletin hazinesinin cisimlenmiş hali şimdiki ekonomi yönetiminde Merkez Bankası’nın net rezervleridir. Bu net rezervin normali bizde 50-60 milyar dolar ise iyidir. Son üç senedir eksi 50 milyar dolar. Bu borcun, harcın çok ötesinde bir rakam. Çok vahim bir şey. Devletin başı ağrısa bir tane asprin alacak olsa buradaki parayla o asprini alamıyor. Bu bizi ekmeğe muhtaç eden bir şeydir. Bundan süratle devletimizin, milletimizin çıkarılması lazım.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici TBMM Genel Kurulu’nda, “Devletin hazinesinin cisimlenmiş hali şimdiki ekonomi yönetiminde Merkez Bankası’nın net rezervleridir. Bu net rezervin normali bizde 50-60 milyar dolar ise iyidir. Son üç senedir eksi 50 milyar dolar. Bu borcun, harcın çok ötesinde bir rakam. Çok vahim bir şey. Devletin başı ağrısa bir tane asprin alacak olsa buradaki parayla o asprini alamıyor. Bu bizi ekmeğe muhtaç eden bir şeydir. Bundan süratle devletimizin, milletimizin çıkarılması lazım. Bu rakamlar gösteriyor ki artık Ak Parti’nin 20 yıldan sonra Türkiye’ye vereceği hiçbir müsbet bir şey kalmamıştır” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin maddeleri ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi maddeleri görüşmelerinin tamamlanmasının ardından bugün bütçenin tümü üzerine görüşmeler devam ediyor. Bütçenin tümü üzerine, CHP grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili İlhan Kesici şunları söyledi:
“SIKINTISINI ÇEKTİĞİMİZ HER NE VAR İSE BU DIŞ TİCARET AÇIĞINDAN KAYNAKLANAN BİR SIKINTIDIR”
“2023 yılı bütçesi 21’inci bütçesidir. Bu bir rekordur, ek başına ve kesintisiz olarak 20 yıllık bir hükümet döneminin sonunda 21’inci bütçe huzurlarınızdadır. Bu rekor kırılabilecek bir rekora benzememektedir. Bundan sonra da bu tür rekorlarda olmamalıdır diye arz ediyorum. Siyasette ve ekonomide her şey sonuçlarıyla ölçülür. Büyük devlet adamımız ve büyük şair Ziya Paşa, ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde’ diyor. Her şeyi sonuçlarıyla ölçeceğiz.
Ekonomi demek aynı zamanda yatırım, üretim, tüketim demek. Bu anlamda 20 yılın bir bilançosu yapılacaksa onu yapmaya çalışacağım. Bunun en iyi göstergesi, bütün yapılanların sonucu mahiyetinde olan dış ticaret verileridir. 20 yılda bizim dış ticaretimiz 2,18 trilyon dolar ihracat yapmıştır buna mukabil 4,1 trilyon dolar ithalat yapmış. Dış ticaret açığı 1,3 trilyon dolar. Bu bütün dünya ölçeğinde bile olsa çok büyük bir rakam. Dış ticaret açığı demek üretmeden tükettiğimiz rakam demek. Bugün itibariyle sıkıntısınıçektiğimiz her ne var ise bu dış ticaret açığından kaynaklanan bir sıkıntıdır.
“609 MİLYAR DOLARI KAZANMADIK AMA HARCADIK. ELDEN ALDIK”
Bizim dış ticaretimiz mal ticareti mahiyetindedir. Elbette mal ticaretinin dışında da başka döviz gelirlerimiz, döviz harcamalarımız var. Buna hizmetler sektörü diyoruz. Bunun en büyük kalemi turizm kalemidir. Buralardan da bizim epey bir gelirimiz, harcamamız var. Bunun tamamını birleştirdiğimizde ödemeler dengesinde adı cari işlem hesabı olan bir hesaba ulaşıyoruz. Cari işlem hesabı 609 milyar dolar açıktır. Yani eksi 609 milyar dolarlık bir cari işlem hesabı var. Bu dünya ekonomileri ölçeğinde de çok büyük bir açıktır. Cari işlem açığı demek; kazanmadan harcadığımız para. Bu 609 milyar doları kazanmadık ama harcadık. Elden aldık. Elden almak demek borç almak demek.
Dış borç aldığımız yerler bize bunu kara kaşımız, kara gözümüz için vermezler bu paradan para kazanan kurumların yaptığı bir şeydir. Netice itibariyle bizim aldığımız borç karşılığı 20 yılda ödediğimiz faiz 112 milyar doları dış borç olmak üzere 433 milyar dolar eş değer Türk lirası cinsinden faiz olmak üzere toplam 545 milyar dolarlık bir faiz ödememiz var. Bu bizim iliğimizi, kemiğimizi perişan eden rakam bu faiz rakamlarıdır.
AK Parti’nin yirmi yıldan sonra Türkiye’ye vereceği müspet hiçbir şey kalmamıştır. Eskimiştir, verilecek bir şey yoktur ama ne yapılacak? Yani seçimlere üç sene kalmış olsa daha zor bir durumdu benim için de bizim için de Allah’tan ki birkaç ay sonra bir seçim var. Arkadaşlarımız da iyi dinliyorlar, Allah için iyi dinliyorlar yani. Allah nasip ederse seçimi biz kazanacağız. ‘Biz’ dediğimiz Millet İttifakı’yla biz kazanmış olacağız. Öbürleri için de söyleyelim: Bu seçimin kaybedeni de olmayacaktır. Seçimin kazananı olacak, seçimin kaybedeni olmayacak. Çünkü demokrasi kazanacak, çünkü Türkiye kazanmış olacak. Devlette var olan ne kadar güç, kudret, yetki varsa bunların hepsi tek bir elde, tek bir makamda, tek bir kurumda toplandı. Buna son verilecektir, böyle bir düzenin devam etmesi imkânsızdır. Onun yerine dünya demokrasi tecrübesinin de bizi getirdiği nokta olan, şimdi de bizim birazcık daha iyileştireceğimiz iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecektir. İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistemin yapacağı ilk şey devleti tüm kurum ve kurullarıyla avdet ettirmektir. Devlet tüm kurum ve kurallarıyla avdet edecektir.”
Kaynak: ANKA Haber Ajansı