İHSANOĞLU ERDOĞAN'A KARŞI SERTLEŞİYOR!
Cumhurbaşkanının köprü yapma görevi yoktur. .Bunu çok iyi algılamamamız lazım
AK PARTİ KURUCULARINDAN BİLE DESTEK GELDİ
CHP ve MHP tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Aydın'da valilik ve belediye ziyaretinin ardından Şükran Güngör Salonu'ndaki sivil toplum örgütünün temsilcileriyle toplantıya katıldı. Burada vatandaşlara seslenen Ekmeleddin İhsanoğlu şunları söyledi:
“Bu mübarek ve aziz günde sizlerle beraber olmaktan gururluyum. Ramazan ayı feyz ayı, bereket ayıdır. Bu aylada dünyalarını düşündükleri gibi ahiretlerini de düşünürler insanlara. Siz Aydınlılar adı üzerinde aydın insanlar, aydın yüzlü insanlar. Burada tarih kadar eski biri medeniyet 1280 yılından bu yana Türk diyarı olarak hayatını devam ettiriyorsunuz. Bunu yaparken de başkalarına karşı olmuyorsunuz. Ötekileştirmiyorsuzun, birleştiriyorsunuz.
Aydın'dan hep efeler diyarı diye bahsedilir. Demokrasin en büyük kahramanlarından liderlerinden Adnan Menderes'in şehrinde olmak bulunmak benim için şereflerin en büyüğüdür. Aziz vatandaşlarım bu yolculuk kutlu bir yolculuk. Türkiye ilk defa cumhurbaşkanını halkın oylarıyla seçecek. Bu yaparken de bu hakkın herkes tarafından layık olana herkes tarafından kullanılması lazım. Bu hakkı kullanmak bir imtiyaz değil.
Bu ülkede 76 milyon insanda öyle kişiler var ki bunların arasında o kadar yetişkin şerefli insana var ki, siyaset adamlarının bilim adamları yargıçlar, sendikacılar diplomatlar bunların hepsi bu makama layık. Bu makamı kendisinden başka layık olanı görmeyenler bu milleti tanımıyorlar demektir. Bana partilerden gösterilen destek için ancak evet diyebilirdim. Çünkü ben demokrasiye inanıyorum. Ben evlatlarım, torunlarım daha iyi bir dünya, daha iyi bir Türkiye bırakmak istiyorum.
Önemli bilimsel eserler bıraktım ama ben o görevim bittikten sonra dünyada Birleşmiş Milletlerden sonraki en büyük örgütte 9 yıl yöneticilik yaptıktan sonra gelip ülkeme, aileme, kendi işlerime, kitaplarıma bakıp yeni bir yol izlemek istiyordum. Kendime göre bir plan yapmıştım. Başta iki partiden sonra, 5 partiden gelen talep üzerine hayır diyemezdim, kaçamazdım. Kaçmak imkansızdı işte vatana ihanet budur bunu yapamazdım. 16 Haziran'da 2 parti lideri Sayın Kılıçdaroğlu ile Bahçeli mutabakatı ilan ettikleri zaman baktım ki halkın çeşitli kesimlerinden hatta Ak parti içerisinden kurucularından beni teşvik edenler oldu. Ben onların hiçbirisini kırmadım bu kutlu yola çıktım."
YENİ VESAYET KURMAYA HAKKINIZ YOK
Ekmeleddin İhsanoğlu, “Ülkemiz demokrasi yolunda çok büyük şehitler verdi kurbanlar verdi. Vesayetlere tahakkümlere karşı kondu bundan sonra da yeni vesayette girmek istemiyorlar. 'Bir yerde vesayeti bitirdik diyorlar' doğrudur bunu takdir ediyoruz, ama bir yerde siz yeni bir vesayet kurmaya hakkınız yok. İşte demokrasi budur, bu yarışta kendim katılacağım başkası da katılsın.
Kanun meydanda, mevzuat meydanda, anayasaya meydanda ilk günden itibaren benim anlayışım bu yarışı çelebice, centilmence yapalım dedik ve ben hala çözüm arıyorum. Ben polemik yapmaya gelmedim. Düşüncelerimizi misyonunu hizmet anlayışımı milletime anlatmaya geldim. Millet kabul ederse beni cumhurbaşkanı yapar. Millet hangi adayı kabul ederse milletimizin başı odur. Hepimiz ona saygı duyarız" dedi.
Türkiye'nin içeride ve dışarıda sorunları olduğunu da dile getiren İhsanoğlu şöyle devam etti:
“Türkiye içeride ve dışarıda sıkıntılı günlerden geçiyor. İçeride huzur arayışı içerisinde gerginlikten endişeden korkudan kurtulmak istiyor. Bir yerde endişe varsa.. Nereye giriyoruz? Bu zıtlaşma nedir? Bu kutuplaştırma nedir? Bu kendini beğenmişlik nedir? Bunlar bizim milletimizin reddettiği hususlardır. Bunları kabul etmiyoruz.
İşte siz Aydınlılar burada huzur içerisinde yaşıyorsunuz. Başka illerden ülkelerden gelenlere kucağınızı açıyorsunuz. Bizim tarihimiz bu şeklide geldik. Artık eskisi gibi olmak istiyoruz. Bir aile anlayışı içerisinde bir dayanışma içerisinde olmak istiyoruz. Bizim kültürümüz, derdimiz, medeniyetimiz budur. Bunu değiştirmek olmaz. Bunu yeniden tesis edeceğiz.
Türkiye'nin etrafı ateş çemberleri sarmış. Irak'ta Mısır'da Suriye'de Lübnan'da, Filistin'de her gün takip ediyorsunuz. Biz bunların karşısındaki tavrımızı iki şekilde belirlememiz lazım. Birincisi milli mefaatlerimiz lazım, ilişkilerin daha iyi olması lazım. Ticaretimizin engellenmemesi lazım. Ticaretimiz durdu, büyük kayıplarımız var. Büyük pazar kaybettik. Bunu niçin yaptık? Bunu tekrar kazanmak lazım. Bu kavgada ateşi söndüren rolünü almamız lazım. Bu kavgalarda taraf olmamak lazım.
Tarihden gelen sorumluluklarımız bu bölgelerde olumlu müspet tesirlere yarar. Bu gerginlikleri giderebiliriz. Sorunların çözümünde etkili olabiliriz. Ortadoğu'da barışın ve güvenliğin yeniden kurulması için büyük imkanlara sahibiz. Bu göreve geldiğimiz günden itibaren de bunu yapmaya çalışacağız. Buna muktediriz. Tecrübeye sahibiz. Bütün dünya 'yurtta sulh dünyada sulh' sözünün anlamını öğrenecektir."
ANAYASAYI DEĞİŞTİRME YERİ ÇANKAYA DEĞİL MECLİS
Bu seçimde cumhurbaşkanı seçildiğini, başbakan, milletvekili, belediye başkanı seçilmediğini de dile getiren Ekmeleddin İhsanoğlu, “Onun için biz hangi partiye oy verdiyseniz o sizin hakkınızdır. Herkes saygılı olmalı. Bu seçimlerde farklı bir şeyle karşı karşıyayız. Üç tane isim, üç tane resim. Bu isimde resimden sizin için en uygununu devletiniz için en uygununu seçmeniz lazım. Parti tercihinizi bir tarafa bırakacaksınız. Onu gelecek yıl kullanırsınız. Üç isimden birisinin seçeceksiniz bu benim devletimin başkanı olacaksınız diyeceksiniz.
Devlet başkanının fonksiyonun nedir? Devletinin hükümetinin çalışmalısını izlemektir, yardım etmek yol göstermektir. Gidip mecliste bütçe alacağım, köprü yapacağım cumhurbaşkanının böyle görevi ve hakkı yoktur. O cumhurbaşkanı Aydın'ın şu sorunu vardır deyip takip edebilir. Bu hizmetleri hükümet yapar, aradaki farkı görmeliyiz.
Burası herhalde böyle bir ülke değil. Bu ülkede bir anayasa var. Bizim sistemimiz parlamenter sistem. Cumhuriyette değil, padişahlıkta bile parlamento vardı. Atatürk mücadelesini TBMM ile kazandı, savaştı. Daha sonra devleti kurdu ama yetkiyi yine başvekile verdi. Biz geleceğiz 2014 yılına sanki herkesi ikna etmiş gibi istediklerimizi herkese kabul ettirme noktasına olamayız.
Bu ülkede anayasa var, ama ona göre amel etmemiz lazım. Hepimizin beğenmediği hükümler var ama onu değiştirmenin yeri Çankaya değil Meclistir. Bu anayasa yürürlüğe girdikten sonra herkes ona göre ifa etmelidir. Seçilecek cumhurbaşkanını mevcut anayasaya göre seçilecek ve ona göre ant içip görevini ifa edecektir. Bunu çok iyi algılamamamız lazım" dedi.
SİYASİ PROJE İLE ÇANKAYA'YA GİDERSENİZ ÇATIŞMA OLUR
Hükümet ile cumhurbaşkanın görev bölümlerini iyi yapması gerektiğini de ifade eden Ekmeleddin İhsanoğlu, “İlk defa halkın oylarıyla seçilecek bu cumhurbaşkanına anayasadakinden öte bir güç veriyor. Fakat bunu nasıl kullanacaksınız size oy veren yüzde 50 hatta yüzde 60 'biz yüzde 60 oy bekliyoruz' onu da söyleyeyim size. Bana yüzde 60 oy verdi Çankayaya çıktın. Peki yüzde 40 ne olacak onları adam yerine koymamak yok öyle bir şey.
Siz 76 milyonun cumhurbaşkanısınız. Onların düşüncesi ne olursa olsun hepsine eşit mesafede olmanız lazım. Sizi bir siyasi proje ile Çankaya gidersiniz çatışma olur. Geçmişte büyük bir kriz yaşadık. Küçücük bir defterin fırlatılmasıyla milyarlarca dolar kaybedildi. İnsanlar işsiz kaldı. Fabrikalar kapatıldı. Birileri yanlış bir harekete yaptı. Kriz çıktı. Bu maceraya niye girelim?
Ülkemizde huzur, dünyada itibar istiyoruz. Bu anlayışla hareket edeceğiz. Köprüleri hükümetler yapsın cumhurbaşkanı da destek verir onları açabilir. Ama köprüleri hükümet yapar. Fakat rolleri değiştirmek ya da birleştirmek olacaksa bu tehlikeli ve maceralı bir yoldur" dedi.
Turgut Özal'ın askeri vesayeti alt ettiğini de söyleyen Ekmeleddin İhsanoğlu, “Beni baba ocağım Yozgat'ta, Hacı Bektaş'ın huzurunda, Trabzon'da İstanbul'da, Sultangazi mahallesinde sokaktaki insandan bizi tanıyanlar büyük ilgi gösterdi. Bu ilgi Türkiye'de büyük değişim olduğunu gösteriyor. 1983 yılında askeri darbe sonrasında Türkiye'de bir vesayet kuruldu üç parti olacak dendi. Her şey önceden ayarlanmıştı kimin iktidar olacağı kimin muhalefet olacağı belliydi. Ama bu millet o küçük partiyi, genç adamı getirdi Cumhurbaşkanı yaptı" dedi
Kaynak: