HÜKÜMETTEN FLAŞ 1 MAYIS KARARI

HÜKÜMETTEN FLAŞ 1 MAYIS KARARI

Böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyiz. Kesinlikle böyle bir şey yok ve buna müsaade etmeyiz

 O kadar çirkin ve tehlikeli bir şey. Bunu duymak bile tüylerimizi diken diken ediyor.

Bülent Arınç, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına ilişkin; "Toplulukların, büyük toplulukların orada, sabahtan akşama gösteri yapması şeklinde kesinlikle bir izin verilmeyecek ve ne olursa olsun, emniyet kuvvetleri duruma müdahale edecektir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 
Arınç, seçim sistemindeki değişiklik çalışmalarına ilişkin soruya; "30 Eylül 2013'te Başbakanımız demokratikleşme paketini açıklarken, aynı zamanda tartışılmak üzere bir öneri getirmişti. Yüzde 10'luk barajın kaldırılması, yerine başka bir sistemin getirilmesi konusunda da tartışmalar olmuştur. Ancak bu konuda bir gelişme olabilir. 'Biz düşüncelerimizi tartışmaya açalım ve ortak bir mutabakat bulursak, bu 3 seçenekten bir tanesini kabul edebiliriz' demişti Başbakanımız. Ne gariptir ki baraj üzerinde konuşalanlar bu 3 seçenek üzerinde hiçbir düşünce ifade etmediler. Biz anlıyoruz ki onlar, 2 seçim bölgesi sisteminin de kendilerine zarar vereceğini düşünerek, bunlardan bir tercih yapma noktasında değiller. Ancak, biz o zaman işe vaziyet etmek durumunda kaldık. Şu anda Seçim İşleri Başkanlığı'mızda bu 2 sistem üzerinde bir çalışma yapılıyor. Daraltılmış bölge mi dar bölge sistemi mi olmalı? Bu çalışma bittiğinde, Bakanlar Kurulu'na eğer bir tasarı olarak sunarsak gelecektir. Teklif olarak gelecekse de MYK'da tartışılarak buna karar verilmesi ayrıca gerekebilir. Ama eğer bugünkü sistem değişecekse, bunun mutlaka Haziran ayına kadar kanunlaşması gerekir. Çünkü Anayasa değişikliğin yapılacak seçimden bir yıl önce kanunlaşması gerektiğini belirtiyor. Bugün Nisan’ın 21'i ise önümüzde topu topu bir aylık bir süre var" diye yanıt verdi.

"BU KONUDA KANUNLAR GEÇERLİDİR"
Arınç, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına şunları kaydetti; "Sendikalar 1 Mayıs’ta Taksim’de toplantı veya gösteri yapmak istiyor' sözü eksik. Mesela Türk-İş Kadıköy'de miting yapmayı kabul etti. Sadece DİSK ve ona bağlı sendikalar, her yıl olduğu gibi, belki bir toplantı ve gösteri yürüyüşünden daha fazla, bir tartışma ortamı çıksın, bir çatışma olsun ve Taksim geçmişte yaşanan olayları hatırlatan bir gösteriye sahne olsun diye bir çaba içinde. Bu konuda kanunlar geçerlidir. İstanbul Valiliği'nin aldığı kararlarda, Taksim’in ayrılan bir alan olmadığı çok açıktır. Mitingler ve gösteriler için, hem Maltepe'de hem Yenikapı'da miting alanları tahsis edilmiştir. Bu sendikaya, müracatı da olmamasına rağmen, sadece görüşmeler yaptıkları için, 'Sizin miting alanınız orasıdır, orada yapabilirsiniz' denilmiştir. Ama onlar tartışmayı şiddetlendirmek ve neye mal olursa olsun Taksim'de yapmak gibi bir ısrarın içindeler. Hükümetimiz yıllar sonra 1 Mayıs’ı bayram olarak kabul eden ilk hükümettir. Toplulukların, büyük toplulukların orada, sabahtan akşama gösteri yapması şeklinde kesinlikle bir izin verilmeyecek ve ne olursa olsun, emniyet kuvvetleri duruma müdahale edecektir. Ve yasadışı bir eylem olduğu içinde bunu tertipleyenler kanuni bir soruşturmaya maruz kalacaklardır."

Bu arada YSK'nın Yalova'daki seçimleri iptal etmesini değerlendiren Arınç; "Bu çok tabi bir şey. Şüphesiz bu seçimlerine AK Parti çok güçlü bir şekilde hazırlık yapacak, bütün gücüyle gayret edecektir" diye konuştu.

"BU ARKADAŞIMIZIN YAPTIĞINI DOĞRU BULMUYORUM"
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ile Dicle Üniversitesiı Rektörü Ayşegül Jale Saraç arasındaki tartışmayı değerlendiren Arınç; "Dicle Üniversitesi Rektörü ile ilgili konu şüphesiz Bakanlar Kurulu gündemimizde değil. Ama özel olarak görüşlerimi ifade etmek isterim. Yolsuzluk ne zaman, kim tarafından yapılırsa yapılsın büyük bir suçtur. Bunun için bir bayan rektörün başını örtmesini beklemekte doğru değil. 3 yıl öncesine ait bazı iddialar ve elinde bazı deliller varsa, niçin bugünü beklemiştir, o kişiye sormakta var. Bir samimetsizliği teşhir etmek istiyorsa, yani sırf bu yolsuzluk iddialarından kurtulmak için başını örtü deniyorsa, bu çok çirkin bir yakıştırma olur. Ben hanfendinin böyle bir şey yaptığını kesinlikle kabul etmem, bildiğin kadarıyla. Bu arkadaşımızın yaptığını doğru bulmuyorum. Yolsuzluk iddiası varsa ve bu gerçek ise niçin bugüne kadar bunlar ilgili makamlara verilmemiştir? Onun zamanlamasını rektör hanımın başını örtmesine paralel götürmenin şık olmadığı kanaatindeyim. Yine bu arkadaşımız rektör hanımı paralelci olmakla suçluyor. Üniversitelerimizde geçmişte bu toplulukla ilişki kurmuş, faaliyetlerini beğenmiş kişiler olabilir. Bundan dolayı bir rektörü sadece bu açıdan suçlamak vicdani değildir. Suça karıştığına dair elinizde belge bilgi var mı? Biz değdi değmedi diyerek, sağa sola selam veren herkesi bir potaya koyacak ve onu suçlayacak değiliz. Adaletli olmak zorundayız. Önemli olan birine sempati duymak değil görevini kötüye kullanıp kullanmamasıdır. Ben sayın rektörün bu suçlamalar karşısındaki vakur duruşuna katılıyorum ve bu iddiaların süratle yargı tarafından incelenmesini istiyorum" dedi.

"BUNU DUYMAK BİLE TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN EDİYOR"
Hükümet Sözcüsü Arınç, bugün bazı gazetelerde yer alan '1 Mayıs'ta bazı polisler emirlere uymayacak" iddialarını değerlendirerek; " O kadar çirkin ve tehlikeli bir şey. Bunu duymak bile tüylerimizi diken diken ediyor. Bu konuda ciddi bir duyum varsa, ve kimse bu hükümete başkaldıran lütfen bize bildirin, biz gereğini yaparız. Ben hukuka, kanunlara riayeti namus bilen polisimizi bilirim. Siz öyle bir şey söylüyorsunuz ki bu bize 80 öncesi Türkiye'yi hatırlatıyor. Böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyiz. Kesinlikle böyle bir şey yok ve buna müsaade etmeyiz
Arınç, don felaketinden mağdur olan vatandaşlarla ilgili bir Bakanlar Kurulu karanının çıkacağını düşündüğünü de dile getirdi. 

Kaynak:Haber Kaynağı