HÜKUMET TWİTTER YASAĞINA KAÇ PARA HARCADI
İnternet yasakları ekonomiyi tehdit ediyor!
Twitter'ın cuma sabaha karşı kapatılmasının ardından birden Türkiye'nin ana gündem maddelerinden biri bu oldu. Her ne kadar piyasalar tarafında ilk tepkiler yabancı yatırımcının “şeffaflık” algısı üzerindeki olumsuz etki tarafından gelse de, tüm dünyada kullanılan bir sosyal medya kanalının kapatılması, sadece Türkiye'ye giren yatırımlar kaleminde değil, ekonominin başka noktalarını da tehdit etme potansiyeline sahip. Zira her ne kadar Twitter'ın kapatılması, tedbir olarak ifade edilmeye çalışılsa da, bu durum çoğu kişi tarafından “internet sansürü” olarak algılanıyor.
Peki 2012 sonu itibariyle nüfusun yüzde 45.1'inin internet kullanıcısı olduğu Türkiye'de, internet sansürü ekonomiyi hangi yönlerden olumsuz etkileyebilir?
Öncelikle siber alandan, herhangi bir ülkenin gelen bir şeyleri yasaklayacak bir sistemin maliyeti bulunuyor. Twitter özelinde baktığımızda, Twitter'a girişi önleyen ve buna ek olarak, haftasonunda yapıldığı gibi girişi mümkün kılan Google'ın ve diğer bazı kanalların DNS'lerinin yasaklanmasını sağlayan bir sistem, hükümete para kaybettiriyor. Hükümete olan maliyetin yanısıra, internet sağlayıcıları da bu kaynaktan gelen içeriğin, müşterilerine ulaşmasını engellemek için pahalı teknolojiler kullanmak zorunda kaldığı gibi, bu teknolojilerin maliyeti, tüketicilere de hem kullanım fiyatları üzerinden, hem de hükümetinin bu yasağı uygulamasının bedelinin halka vergi olarak dönmesinden ötürü yansıyor.
Ayrıca Çin gibi “Great Firewall of China” olarak adlandırılan, geniş kapsamlı uygulayan ülkelerde dahi internet yasaklarının delinme yolunun bulunması, hükümet ve internet sağlayıcılarının, tüketicilere de büyük oranda yansıyan harcamaları neredeyse boşuna yaptığını gösteriyor. Hedeflediği geri dönüşü almaya başaramayan yasaklar, altyapı, sosyal programlar ve teşvik olarak kullanılması hâlinde büyümeye artı değer olarak dönebilecek harcamaların büyük kısmının çöpe gitmesine neden oluyor.
Gary Kjing, Jennifer Pan ve Margaret Roberts'ın 2012 sonlarında hazırladığı çalışmasına göre, örneğin internet sansürünün kapsamlı bir şekilde uygulandığı Çin, 20 yıldır hızlı büyümesine rağmen, yasakların olmaması ve yatırımcıların şeffaflık algısının oluşması hâlinde ülke yüzde 8 ortalamalarında büyümesinin çok daha üzerinde oranlar yakalayabilirdi.
Diğer yandan sansürü etkin biçimde uygulayacak bir sistem, interneti yavaşlattığı gibi, bu erişimi devam ettirmek için kişilerin ve şirketlerin kullandığı karşı sistemler de internetin hızını düşürüyor. Bu durum da, artık işlerinin tamamını olmasa da öncemli kısmını internet bağlantısıyla yürüten Türkiye'deki şirketlerin faaliyetlerini yavaşlatarak, zaman=nakit denklemini tehdit ediyor. Bu çok hızlı internete sahip olan büyük şirketler için çok fazla sorun teşkil etmese de, daha düşük hızlarda internet kullanan, ancak sosyal medya ve internet kanalıyla faaliyetlerini geliştirmeye çalışan küçük ve orta büyük ölçekli şirketler için baskı oluşturduğu gibi, şirketlerin rekabetliliğini de olumsuz etkiliyor.
Bunlara ek olarak, gelişmeler en çok, hızı az ya da çok düşen internet, kanalıyla günümüz dünyasında yıldızı parlayan internet şirketlerini ve internet üzerinden hizmet veren şirketleri doğrudan etkiliyor. Twitter, Facebook ve Youtube gibi sosyal medyanın ana damarları sayılan kanalların engellenmesi, bu siteleri en etkin kullanan internet şirketlerine giren trafiği ve satışları tehdit ediyor. Bunlar arasında artık Türkiye'de de büyüyen internetten alışveriş siteleri, haber siteleri belli başlıları olarak sayılabilir.
Son olarak da dünya genelinde ivme kazanan akıllı telefon pazarı doğrudan negatif etkileri hissedebilecek grup olarak öne çıkıyor. Birçok telefon şirketi ve GSM operatörleri ürünlerini internetteki diğer sitelere bağlanmadan da, sosyal medya ağlarına bağlanma reklamıyla pazarlıyor, bu erişim için daha uygun paketler sunuyor. Twitter'ın kapanması ve Facebook'un da “her an kapatılabilir” olması, bu planların şah damarını kesiyor.
Tüm bu etkilere, bir de Türkiye gibi yatırımcı girişinin, başta cari açığının fonlanması gibi çok daha önemli görevlere sahip ülkelerde, yatırımları tehdit etmesi boyutu da eklendiğinde, internet yasaklarının şeffaflık, güven ve ekonomik maliyetlerine arz ettiği tehdit daha da önem kazanıyor.
(bloomberg)
Kaynak: