Erdoğan'ın minik Afrika ülkelerini ziyarete çıkmadan önce yaptığı AYM açıklaması tartışmaları giderek yükseliyor. 

SÖYLEMİNE HÜKUMET KATILIYOR DİYEMEDİ

Anayasa Mahkemesi'nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği 'hak ihlali' kararına uymadığını ve saygı duymadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilgili konuşan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı AYM'ye bireysel başvuruyu getirmiştir, yorumu bunu kaldırmaya yönelik değil" dedi. 

AÇIKLAMANIN ŞİFRELERİ İLGİNÇ

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası konuşan Kurtulmuş, açıklamalarından satır başları şöyle: 

ERDOĞAN SORULARINDAN RAHATSIZ OLDU

"Son zamanlarda bu anlamda hükümet ve Beştepe arasında görüş ayrılıkları varmış anlamına gelecek bir takım algı operasyonlarıy apıldığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı zaman zaman görüşlerini paylaşıyor. Hükümet de aldığı kararları uyguluyor. Bu çerçevede herhangi bir olay karşısında Cumhurbaşkanının görüşleri, hükümetin uygulamaları ortadadır, buradan ayrılık varmış tezini ortaya atmanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

KENDİ GÖRÜŞÜNÜ İFADE ETMİŞTİR

"Cumhurbaşkanımız AYM’nin kararıyla ilgili kişisel kararını koymuştur. Herkes kendi görüşünü ifade edebilir, daha doğal bir şey olamaz. AYM karar aldıktan sonra ifade etmiştir, tabi seyir içerisinde herhangi bir mahkemenin almış olduğu karara karşı kendi konumunu görmek yerindedir. Bireysel başvurulara karşı müracat mercii olmasını kaldıracak bir görüş değil. 

LAFI DOLANDIRDI AMA

"Herhangi bir olay karşısında hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın görüşleri bellidir. Buradan bir ayrılık meselesi çıkarmak doğru değildir. Gezi parkı eylemlerinin nasıl kısa bir sürede çarpıtıldı, Türkiye'nin nasıl köşeye sıkıştırılmak istendiğini gördük.

Ankara'daki saldırı nedeniye AB ile toplantı gerçekleştiremedik. Bu görüşme kapsamında mülteci konusu dışında diğer konularda ele alınacaktır. Türkiye'ye verilecek 3 milyarlık yardımda görüşülecektir.

Türkiye'nin bir projesi yokmuş gibi bir algı olması söz konusu olmamalıdır. AB'nin 3 milyarlık desteği elini taşın altına koymak istemesidir.

Kişilerin konuşmalarını başka alana çekilmememesi taraftarıyım. Türkiye'de bir anayasa yapma ihtiyacı vardır.

Sanki bu tartışmayı yeni yapıyormuş gibi davranılmamalıdır. Birincil ihtiyacı yeni anayasadır. Şimdiye kadar hep asker zoruyla yapılmıştır. Dolayısıyla nasıl anayasa yapılacağı bunun için iyi niyetli bir şekilde bütün parilerin eşit katılımı olan anayasa uzlaşma komisyonu kurulmak isteniyor. Bu anayasa sürecinde Anayasa kaçkını olarak tanımlar. Bu süreçte anayasanının nasıl yapılacağı bellidir. Gerekli oy sayısı bulunursa Meclis'te değilse referandumda olur. Kalın, bu süreci vurgulamıştır."

Parlemontadaki partilere çağrımdır. Yeni anayasa yapımında katıkıda bulunulsun. Uzlaşma olmazsa biz kendi görüşlerimizi parlemontaya sunma durumundayız."