GÜNAY'DAN BAŞBAKAN'A ŞOK SUÇLAMA
.
Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Urla'daki doğal SİT alanına yapılan villaların yıkımı ile ilgili kararın 2010 yılında verildiğini belirtti. Günay, Kemalpaşa'daki mozaiklerle ilgili olarak ise, "O mozaiklerin içinde bir tanesi Anadolu parsını temsil ediyor. Bu alan bu buluntudan sonra 1. derece haline geldi. Alanın bütününde çalışma yapmadan mozaiklerin kaldırılmasına karar vermek bence doğru değil" dedi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında İzmir'deki SİT alanları tartışmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Ertuğrul Günay, Urla'da doğal SİT alanlarına yapılan villalarla ilgili yapılan tartışmalara mozaiklerin eklendiğini, iki konunun da farklı olduğunu söyledi. Urla'daki doğal SİT alanına yapılan villaların yıkımı ile ilgili kararın 2010 yılında verildiğini belirten Günay, "Yıkım tebliğ edilmiş ama gerçekleştirilmemiş. Çeşitli itiraz süreçleri olduğu için gerçekleşmemiş. 2010 yılında bir kararname çıktı, bu alanlar Kültür Ve Turizm Bakanlığı'ndan alındı ve Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı'na verildi. Bizim Bakanlıktan alındıktan sonra tabiat varlıkları tamamen Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı bir komisyon haline dönüştü. 2011 yılında SİT derecesi düşürülerek bu villaların devamı sağlanmış" diye konuştu.
Kemalpaşa'daki mozaiklerle ilgili olarak da Günay, "O arazi 3. derece arkeolojik tarihi SİT alanı olarak değerlendirilmiş bir alan. Bir firma oraya depo yapmak istemiş, sondaj kazıları esnasında son derece önemli arkeolojik buluntular çıkmış. O mozaiklerin içinde bir tanesi Anadolu parsını temsil ediyor. Bu alan bu buluntudan sonra 1. derece haline geldi. Alanın bütününde çalışma yapmadan mozaiklerin kaldırılmasına karar vermek bence doğru değil. Üzerinde çalışmaya başlanmasından 3 ay sonra benim bakanlığım sona erdi. Mozaik olan bir alanın üzerinde bir müze yapılabilir ama tümüyle çevreyi kapatacak olan bir depo yapısı kesinlikle olmaz. Mozaikler kaldırılsa bile o buluntular orada bulunduğu sürece bir depo yapılamaz. Bakan da şuanda bir depo yapılmasına müsaade etmiş değil, hakkını da yemeyelim" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan ile aralarındaki ihtilafın sadece İstanbul üzerine olmadığını söyleyen Günay, "İstanbul'a gider gitmez Kazlıçeşme'deki konutları gördüm, ben İzmir kampanyası ile meşgulken yükselmeye başlamıştı. Hemen bir turizm ve SİT bölgesi olmamasına ama surlara çok yakın, surları etkileme alanı içinde olmasına dayanarak o kulelerin durdurulması için yazı çıkarttım ve ilgili birimlere tebliğ ettim. Ondan sonra Sayın Başbakan ile ilişkilerimiz düzelmedi. İstanbul'daki yapılaşmalar beni bakanken de, şuanda da rahatsız ediyor. 'İstanbul'da bıraksak Sultanahmet Meydanı'na AVM yapacaklar' diye feveran etmiştim. Ben sanıyordum ki, Başbakan ile ihtilafımız İstanbul üzerinedir, ama şimdi anlıyorum ki Urla'da da birilerinin ayağına basmışız, Kemalpaşa'da da basmak üzereymişiz" diye konuştu.
Günay, istifa eden milletvekillerine yönelik 'tuzluk' ifadesi ve 4 bakan ile ilgili fezlekelerin sorulması üzerine, "Fezlekeyi Meclis'e göndermeyen arkadaşlarımız anayasa suçu işliyorlar. Türkiye'de bir milletvekili arkadaşımız kendilerini koyuna benzetmiş. Et kokarsa tuz var, tuz kokarsa ne var? Başbakan tuzluklara bakmasın, Türkiye'de tuz kokuyor ona baksın" dedi.
Kaynak;Haberler.com
Kaynak;Haberler.com