Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 28 Ağustos'ta görev süresinin sona ermesinin ardından kamuoyunda "kayıp trilyon" olarak bilinen davanın yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Milletvekilliği veya cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı bitecek olan Gül'ün şu ana kadar hiç hakim karşısına çıkmadığı dosyada yargılanmasına başlanabilecek. Hukukçular ise Gül'ün yargılanmasının önünde bir engel kalmadığına dikkat çektiler.

ERBAKAN, 2 YIL 4 AY HAPSE MAHKUM OLMUŞTU

Kamuoyunda "kayıp trilyon" olarak bilinen kapatılan Refah Partisi'nin yöneticileri hakkında, 1997 yılında Hazine yardımını devlete iade etmeyerek sahte faturalarla harcanmış gibi gösterdikleri iddiasıyla dava açılmıştı. RP eski Genel Başkanı ve merhum Başbakan Necmettin Erbakan ile 78 parti yöneticisinin "özel evrakta sahtecilik" suçlamasıyla yargılandığı davada Erbakan, 2 yıl 4 ay hapse mahkûm olmuştu. 68 RP yöneticisi de 1 yıl 2 aya kadar hapis almıştı.

DOKUNULMAZLIĞI GEREKÇESİYLE GÜL'E DAVA AÇILMAMIŞTI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında ise, milletvekilliği dokunulmazlığı nedeniyle ceza davası açılmamıştı. 10 Ağustos'ta ilk turu yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanlığına aday olmayan Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'ndeki görev süresi 28 Ağustos'ta sona erecek. Gül'ün görev süresinin bitmesiyle de Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı sona erecek. Gül'ün görev süresinin sona ermesine günler kala gözler yeniden kayıp trilyon davasına çevrildi.

YARGILAMANIN ÖNÜNDE ENGEL YOK

"Kayıp Trilyon" davasının dosyasının yeniden ele alıp alınamayacağı konusunu ANKA'ya değerlendiren hukukçular ise Gül'ün görev süresinin dolmasının ardından yeniden yargılanmasının önündeki engellerin kalktığının altını çizdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Gül hakkında verdiği "kovuşturma yapılmasına yer olmadığını" kaldırarak, yargılama izni veren dönemin Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, 28 Ağustos tarihi sonrasında Gül'ün dokunulmazlığının da kalkacağını belirterek, davanın yeniden açılabileceğini ifade etti. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi olarak verdikleri "yargılanmalı" kararının Yargıtay tarafından esasına girilmeden usul yönünden bozulduğunu anımsatan Kaçmaz, savcılığın dosyayı yeniden ele alarak iddianame hazırlayıp Gül'ün "kayıp trilyon" davasından yargılanma süresini başlatabileceğini ifade etti. Kaçmaz, Gül'ün şu ana kadar milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı dokunulmazlık zırhı nedeniyle hiç hakim karşısına çıkmadığının altını çizdi.

ZIRH 28 AĞUSTOSTA KALKIYOR

Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk ise milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığının Gül'e bir koruma sağladığını belirterek, "O zırh 28 Ağustosta kalkıyor. Gül, yeniden milletvekili seçilinceye kadar geçen bir dönem var. O dönemde Gül'ün dosyası kaldığı yerden devam eder. Yargılamayı engelleyen durum ortadan kalkacak" değerlendirmesinde bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise Gül'ün görev süresinin dolmasının ardından milletvekili de olmadığı için dokunulmazlığının bulunmadığına dikkat çekerek, "Gül sadece vatandaş olarak kaldığı için soruşturması kaldığı yerden devam etmesi gerekiyor. Soruşturma devam eder, savcılık iddianame hazırlayabilir veya takipsizlik kararı verebilir ancak yargılaması önünde bir engel kalmadığı konusunda bir kuşku yok" dedi.

YARGITAY YARGILAMA KARARINI KALDIRMIŞTI

Cumhurbaşkanı Gül hakkında "özel evrakta sahtecilik" ve "2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na aykırılık" suçlarından dolayı soruşturma açılmış, soruşturma sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" karar vermişti. Başsavcılığın kararına, bir vatandaşın itirazda bulunması üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Başsavcılığın, "Kayıp Trilyon" davasıyla ilgili olarak Gül hakkında vermiş olduğu "kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" ilişkin kararını kaldırmıştı. İtiraz üzerine verilen kararlar kesin nitelik taşıdığı için Abdullah Gül'ün avukatları, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının "kanun yararına bozulması" istemiyle Yargıtay'a götürülmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurmuştu. Adalet Bakanlığı, istemi yerinde görerek söz konusu kararı "kanun yararına" bozulması istemiyle Yargıtay'a götürmüştü. Başvuruyu değerlendiren Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Gül hakkında vermiş olduğu "kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" ilişkin kararını kaldıran Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını esasa girmeden usul yönünden "kanun yararı"na bozmuştu. Daire, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararına itiraz eden vatandaşın "itiraz hakkı bulunmadığına" hükmederek Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı Gül'ün yargılanmasına yönelik verdiği kararı kaldırmıştı.