FREEDOM HOUSE'DAN TÜRKİYE'Yİ UTANDIRAN RAPOR

FREEDOM HOUSE'DAN TÜRKİYE'Yİ UTANDIRAN RAPOR

Gezi Parkı eylemlerinden bu yana yaşananlar mercek altına alındı.

Freedom House (Özgürlük Evi) tarafından hazırlanan ‘Türkiye’nin interneti için mücadele’ başlıklı raporda, Türkiye’nin internet özgürlüğünde önümüzdeki zamanda ya ‘’genç nüfusun, gelişmiş teknoloji ve uluslararası bağlantı ile dünyanın imreneceği bir internet özgürlüğüne veya hükümetin taktiklerinin canlı online alanını kapatabilecek bir modele dönüşebileceğini’’ yazıyor.

Rapor, Freedom House’da program sorumlusu Nate Schenkkan, eski milletvekili Osman Coşkunoğlu ve iletişim profesörü Aslı Tunç tarafından hazırlandı.

Rapor daha ilk paragrafında, Türkiye’nin, 2012 yılında Rusya ve Çin ile birlikte yeni ‘Uluslararası Telekomunikasyon Düzenlemeleri (ITRs)’ destekleyen üç OECD ülkesinden biri olduğunu hatırlatırken, 2014 yılında ise ABD ve İsveç gibi ülkelerle birlikte kişilerin offline ve online olarak aynı haklara sahip olması gerektiğini ileri süren BM İnsan Hakları Konseyi önergesini destekleyen ülkelerden biri olduğunu hatırlatıyor.

İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLI

Uluslararası düzeyde bu iki taraflı yaklaşıma rağmen rapor, içeride Türkiye’nin duruşu ve politikaları ‘taraflı’ olarak tasvir ediyor. Buna göre, 2013 yılından önce dahi, ‘’Türkiye geniş ve şeffaf olmayan bir sistem uygularak website engellemeleri yaptı. Son 15 ay içinde (Gezi protestolarından beri), offline olarak alınan ifade özgürlüğünü kısıtlayan cezai önlemler giderek online ortamına kaydı ve yeni yasama ile hükümetin içerik düzenleme kapasitesi artırıldı.

Türkiye online ortamı kontrol altına alma adına ileri teknolojiler uygulamaya başladı. Meclisteki komitede bulunan yeni Basın Kanunu, internet haber sitelerinin başvuru yapmasını ve sahiplerinin ile yazarlarının isimlerinin kayıt altna alınmasını mecbur hale getiriyor. Bu yasa Rusya’da başlayan Ağustos 1 yasasının benzeri. Twitter’in Mart ayında açıkça engellenmesinden sonra hükümet mahkeme kararları kullanarak sosyal medya şirketleri ve Twitter’den içerik kaldırmada daha başarılı hale geliyor.’’

AGRASİF SANSÜR

İlk bölümünde Schenkkan, Gezi protestolarından bugüne dek hükümetin hangi şekillerde internette sansür yaptığını örneklerle anlatıyor. VagusTV, T24’ün kapatılması, Önder Aytaç ve bir Zaman gazetesi editörünün tweetlerinden dolayı mahkemeye verilmesi, hükümetin uyguladığı agresif sansür politikalarının örnekleri olarak gösteriliyor.

GEZİ’NİN SOSYAL MEDYA ETKİSİ

Rapor, Gezi protestoları esnasında online aktivizmin önemine ve etkisine uzun vurgular yapıyor. Gezi’nin Türkiye’deki sosyal medya kullanımına getirdiği rüzgarın üstünde, verilen rakamlarla duruluyor. Bu süreçte ortaya çıkan ve vatandaş gazeteciliğini simgeleyen ‘ötekilerin postası’, VagusTV, VivaHiba ve P24 gibi siteler anlatılıyor. Buna karşılık ise hükümetin interneti kontrol altına almak için büyük bir gayrete giriştiği, İzmir’de 29 Twitter kullanıcısının kalkışmayı provoke ettiği için mahkemeye çıkarıldığı, bu mahkemede Başbakan Erdoğan’ın ise mağdur olarak yer aldığı hatırlatılıyor.

RAPOR’DAKİ DİĞER MADDELER

Ocak-Şubat döneminde Meclis 5651 sayılı kanuna hızla değişikler yaparak Türkiye İletişim Başkanlığı (TİB)’i güçlendirdi. İnternet sunumcuları kullanıcı bilgilerini bir ila iki yıl tutmak zorundalar.

TİB, 9. Madde ışığında engelleme emirlerini kendi başına gönderme ve dört saat içinde erişim sağlayacıların bunu yerine getirme zorunluluğu doğdu.

5651 kanun değişiklerine Nisan ayında MİT kanunu ile ilgili değişimler de eklendi. Bu MİT’i kamu, finansal ensitütü ve kurumlardaki herhangi bir bilgi, doküman, data veya kayıda ulaşımını hızlandırdı.

2004 yılından beri sadece telekom düzenleyici kurumları değil, medya düzenlemesi ve kamu ihaleleri alanları da dahil olmak üzere düzenleyici kurumların bağımsızlığındaki azalma dikkat çekici.

Raporun ilk bölümünün sonuç paragrafında, telekom alanında 2008 ile 2013 yılları arasında ciddi bir büyüme olmadığının altı çiziliyor, bunun nedeni olarak ise ‘’rekabeti artırmada ilerleme kaydedilmemesi’ olarak gösteriliyor.

Türkiye’nin internet altyapı ve telekomunikasyon servislerindeki büyüme potensiyelini karşılayabilmesi için öncelikle ve özellikle atılması gereken adım siyasi müdahelenin ortadan kaldırılmasıdır.

Türkiye’nin canlı online toplumunda 32 milyonu aşkın Facebook kullanıcısı ve 11 milyonu aşkın Twitter kullanıcısı var.

RAPORDA ÖNE ÇIKANLAR

Aralık 2012 tarihi itibariyle Türk kullanıcılar Avrupa’da, online olarak en çok zaman geçiren ikinci ülke. 15-64 yaşı arasındaki nüfusun yüzde 90’ının Facebook hesabı var ve yüzde 70’i ise Twitter’de.

15 ile 24 arası yaştakilerin yüzde 71’i internetten yüzde 75’i televizyondan haber alıyor. 25 ile 34 yaş arasındakilerin yüzde 56’sı internetten, yüzde 90’ı TV’den haber alıyor.

Kaynak:Haber Kaynağı