FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ EVDE TUTAMADI
Türkiye'nin bir çok ilinde 14 Aralık operasyonu protesto edildi.
14 Aralık adı verilen operasyonla dün sabah gerçekleştirilen Fethullah Gülen cemaatine medya guruplarına yapılan baskın ve göz altılar tüm Türkiye'degiderek yoğunlaşan kalabalıklar tarafından Adliye ve Emniyet binaları önlerinde protesto ediliyor.
CEMAATİ EVDE TUTAMADI
Fethullah Gülen hareketin gönüllüsü olarak nitelendirdiği cemaat mensuplarına sohbetlerinde sürekli "otoriteye karşı durulmaz" öğütleri veren bir insan olsada bu sefer "Cemaat Mensuplarını" evlerinde tutamadı. Kuranlarını ve protesto pankartlarını alan hizmet mensupları adliyelerin önünde sessiz protestolarına koştular. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olayları sırasında " Evdekileri zor tutuyorum" açıklaması yapmış, arkasından eli palalı ve sopalı bir takım insanlar eylem yapan halka saldırmışlardı. 14 Aralık protestocuları ise tüm Yurt genelinde adliye önlerine giderek sessiz bir direniş ve protesto eyleminde bulunuyorla.
İZMİR ADLİYESİNDE, PROTESTO
İSTANBUL merkezli 13 ilde düzenlenen ve aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da bulunduğu 31 kişinin gözaltına alındığı 14 Aralık operasyonu İzmir Adliyesi önünde protesto edildi. Operasyona tepki gösterenler, adliye binası önünde toplanıp "özgür basın susturulamaz" sloganları attı. Kadınların da, kuran okuyup dua ettikleri gözlemlendi.
Dün sabah saatlerinde 13 ilde yapılan operasyonda, aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da bulunduğu 31 kişi gözaltına alındı. Operasyona tepki gösteren İzmirliler, dün olduğu gibi bugünde, bayraklı Adliye binası önünde toplandı. Ellerinde Türk bayrağı ve Zaman Gazetesi bulunan yaklaşık bin kişi, sık sık "özgür basın susturulamaz" sloganları attı. Bu sırada çok sayıda kadının da, kuran okuyup dua ettikleri gözlendi.
SERBEST KALANA KADAR DEVAM
Protesto gösterisine katılan Hasan Akdoğan, "Ekrem Dumanlı ve arkadaşları yiğit insanlar. Burada toplananlar da yiğit insanlar. Onlar dışarı çıkana kadar, serbest kalana kadar buradaki bekleyişimiz devam edecek. Bizi kimse yolumuzdan alamaz" dedi. Gösteriye destek verenlerden Dilek Aktaş ise, "Ben ev hanımıyım. Evimde oturduğum sırada yaşananları izledim ve dayanamadım. Tepkimi göstermek için koşup geldim. Burada beklemeye devam edeceğim" dedi.
Taylan YILDIRIM - Hakan GÜNGÖRDÜ / İZMİR
KONYA'DA ADLİYE ÖNÜNDE 'DEMOKRASİ' NÖBETİ
İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV'ye yapılan operasyonun ardından Konya'da yaklaşık 400 kişi adliye binası bahçesinde 'Demokrasi Nöbeti' tuttu. Sosyal Medya aracılığıyla biraya gelen aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu yaklaşık 400 kişi bu sabah Konya Adliye Sarayı bahçesinde toplanıp, dün yapılan operasyonu protesto etti. 'Demokrasi Nöbeti' tutan kalabalık, sessizce adliye bahçesinde bekledi. Adliye çevresinde güvenlik önlemi alan poliste, grubu uzaktan izledi. Bazı kadınların bebekleriyle katıldığı demokrasi nöbetindeki kalabalık grubun ellerindeki dövizlerde 'Gazeteme dokunma', 'Bunu yaz tarih', 'Özgür basın susmaz' yazması dikkat çekti. Bazıları ise bugün yayınlanan Zaman gazetesini ellerinde taşıdı. Nöbet sırasında bazı kadınlarda Kuran okudu.
Grup, yaklaşık 2.5 saat süren nöbetin ardından sessizce dağıldı.
Hasan DÖNMEZ/KONYA
ŞANLIURFA ADLİYESİ’NDE ‘KENDİMİ İHBAR EDİYORUM’ PROTESTOSU
ŞANLIURFA’da, Aktif Eğitimciler Sendikası üyeleri, 14 Aralık Operasyonu'nu protesto etti. Adliye bahçesinde toplanan sendika üyeleri, 'Kendimi ihbar ediyorum’ diyerek savcılığa başvurdu.
İstanbul merkezli 14 Aralık Operasyonu kapsamında aralarında polis ve gazetecilerin de bulunduğu 31 kişinin gözaltına alınması Aktif Eğitimciler Sendikası üyeleri tarafından adliye bahçesinde protesto edildi. Öğle saatlerinde adliyeye gelen ve ellerinde; 'Kendimi ihbar ediyorum, hizmet üyesiyim’, ‘Herkes sussa zaman susmaz’, ‘Demokrasinin kara günü’ yazılı dövizler taşıyan kalabalık Kuran okudu. Polisin önlem aldığı kalabalıkta bulunan bazı kişiler ise; protesto için kendilerinin de suç işlediğini ifade ederek, 'kendimi ihbar ediyorum’ diyerek savcılığa başvurdu. Kalabalıkta konuşan sendikanın şube başkanı Osman Çakmak, "Devlet olarak tarafı olduğumuz, uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış, neredeyse bütün temel insan hak ve özgürlükleri ihlale uğruyor. Türkiye her geçen gün biraz daha fazla kan kaybediyor, yarın ne olacağı kimse tarafından kestirilemiyor" dedi.
Kalabalık açıklamanın ardından adliye bahçesinden ayrıldı.
Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA
UŞAK ADLİYESİ ÖNÜNDE 14 ARALIK PROTESTOSU
UŞAK Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 500 kişi, 14 Aralık operasyonu kapsamındaki gözaltına almaları protesto etti. "Özgür Basın Susturulamaz" sloganları atan topluluk adına basın açıklaması yapan Cihan Medya Dağıtım Uşak İl Temsilcisi Mevlüt Öztaş, basına karşı işlenecek suçların anayasal bir suç olduğunu söyledi.
Uşak Adliyesi önünde toplanan yaklaşık bin 500 kişilik grup, ellerinde Türk Bayrakları ile 'Eğer Hoca Efendi Örgüt Lideri İse Bende Örgüt Üyesiyim', 'Basına Darbe', 'Medyayı Karartma' yazılı dövizler taşıdı. "Özgür Basın Susturulamaz" sloganı atan ve Kuran-ı Kerim okuyan grup, operasyon kapsamındaki gözaltına almaları protesto etti. CHP'li Ulubey Belediye Başkanı Ali Rıza Ada da gruba destek verdi.
"BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ CEZALANDIRILAMAZ"
Gözaltıların demokrasi ve basın tarihi açısından kara bir leke olduğunu söyleyen Cihan Medya Dağıtım Uşak İl Temsilcisi Mevlüt Öztaş, "Son bir yıldır özgür medya kuruluşlarına yönelik boykot, ekonomik baskılar ve mahkeme süreçlerinin yaşandığı herkes tarafından biliniyor. 14 Aralık Pazar günü gerçekleştirilen arama ve gözaltıları bu baskıların doruk noktasına ulaştığının göstergesidir. Bu gözaltıların Türkiye'nin demokrasiden despot bir yönetim anlayışına kaydığının en somut delilidir. Makul şüpheli, olağan şüpheli gibi hukuk anlayışından uzak mesnetlerle insanlar özgürlüklerini kaybetmektedir" dedi. Basına karşı işlenecek suçların anayasal bir suç olduğunu söyleyen Öztaş, "Bu suçu işleyenler hukuk önünde bir gün mutlaka işledikleri suçun hesabını verecektir. Bu operasyon; Türkiye'de siyasi sorunların çözümünde, basın özgürlüğüne darbe indirmenin bir gelenek haline geldiğini bir kez daha göstermektedir. Basına yönelik gözaltılar halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına müdahaledir. Basın ve ifade özgürlüğü cezalandırılamaz" diye konuştu.
Açıklama yapan CHP'li Ulubey Belediye Başkanı Ali Rıza Ada da, "Basın ne kadar özgür yazarsa bizler için iyidir. Basın özgür olursa Türkiye'de herkes her şeyi daha iyi öğrenir. Basını kısıtlarsak hiçbir şey öğrenemeyiz" dedi.
Grup yapılan basın açıklamasının ardından Kuran-Kerim okuyup dua ederek sessizce dağıldı.
Yavuz KUŞDEMİR / UŞAK
AFYONKARAHİSAR'DA '14 ARALIK' PROTESTOSU
AFYONKARAHİSAR'da Adliye önünde toplanan bir grup, 14 Aralık operasyonunu protesto etti.
İstanbul'da Zaman Gazetesi'nin Yenibosna'daki merkezine polis tarafından düzenlenen operasyonu protesto etmek isteyen bir grup, Afyonkarahisar Adliyesi önünde eylem yaptı. Aralarında gazetenin okurlarının da bulunduğu yaklaşık 500 kişilik grup, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Medya Grup Başkanı Hidayet Karaca'nın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Gazetenin bugünkü nüshasının yanında Kuran, Cevşen, Türk bayrağı ve pankartların da yer aldığı eylemde 'Özgür basın susturulamaz', 'Hitler burada, demokrasi nerede', 'Allah var, korku yok' sloganları atıldı.
'BİAT ETMEYENLER SİNDİRİLİYOR'
Protestoda grup adına açıklama yapan ve Zaman Gazetesi'nin 28 yıllık okuru olduğunu söyleyen İrfan Bilgin, "Bugün gelinen noktada, biat etmeyen herkes bir korku imparatorluğuyla sindirilmeye çalışıldığı gibi, medya da bundan nasibini almıştır. Hükümet, 17 Aralık yolsuzluk operasyonlarını örtmek için yine bir algı operasyonu yapmıştır. Demokrasilerde, hukuk devletinde basını susturma asla kabul edilemez. Bu tüm medyaya yönelik tehdittir" dedi.
Eylemlerini adliye önünde Kuran okuyarak sürdüren grup daha sonra dağıldı.
Murat ARISOY/ AFYONKARAHİSAR
ADALET SARAYI ÖNÜNDE ‘BASINA ÖZGÜRLÜK’ NÖBETİ
14 ARALIK Operasyonu kapsamında basına yönelik baskınlar ve bazı gazetecilerin gözaltına alınması, Kayseri Adalet Sarayı önünde protesto edildi. Adalet Sarayı önüne gelen bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar, ‘Basın Özgürlüğü Nöbeti’ başlattı. Adalet Sarayı önünde toplanan gruba destek veren Kınaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve Kayseri Gelişen Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) Başkanı Hamdi Kınaş, ‘’Haksız yapılan uygulamaları protesto etmek için geldik. Arkadaşlarımızla beraber kendi üslubumuzca demokratik tepkimizi ortaya koymak için geldi. Bir gazetenin baskına uğraması, demokratik bir ülkede hiç kabul edilebilir bir şey değil. Ortada herhangi bir suç, herhangi bir neden olmaksızın hayali problemlerle, sıkıntılarla böyle bir baskının yapılması, zulmün yapılması, kabul edilebilir bir şey değil. İş dünyası olarak biz bunu hiç anlayamıyoruz, anlam veremiyoruz. Bu olaylar bizim gibi işadamlarını çok karamsar bir havaya ulaştırıyor, karamsarlığa sokuyor. Böyle bir ortamda işadamları nasıl yatırım yapacak, nasıl işlerini geliştirecek, nasıl ihracat yapacak? Makul şüphe zaten çok yuvarlak bir tabir, muğlak bir tabir. Bu kanunen nasıl uygulanacak? Bunu da çok merak ediyoruz. Çünkü herkes herkesten makul bir nedenden dolayı şüphelenebilir. Bunun sonucunda da çok kötü şeyler olabilir. Bugün bize olur, yarın bir başkasına olur. Makul şüphe diye bir kavramı biz anlamıyoruz’’ dedi.
Aktif Eğitimciler Sendikası Kayseri Şube Başkanı Ayhan Kaya, Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada, ‘’Yaşadığımız ülke her geçen gün nefes almanın biraz daha zorlaştığı bir yer haline geliyor. Devlet olarak taraf olduğumuz uluslar arası sözleşmelerle garanti altına alınmış neredeyse bütün temel insan hak ve özgürlükleri ihlale uğruyor. Biz inanıyoruz ki, yeryüzünde bir insanın veya başka bir canlının hakkını ihlal eden, Yüce Yaratıcı’nın hakkını da gasp etme kabahatini işlemiş olur. Türkiye, her geçen gün biraz daha fazla kan kaybediyor, yarın ne olacağı, kimse tarafından kestirilemiyor. Zaten 17-25 Aralık’tan bu yana Türkiye’de bir asra yetecek kadar yanlış yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bunları yapan irade öylesine fütursuz ki, yaptığı hataları söyleme, sorgulama konumunda olan medya organlarını da susturmak sindirmek için herşeyi yapıyor’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yapılan istatistiklerin, bir kısım siyasi aktörlerin medyaya yönelik doğrudan veya dolaylı baskıları yüzünden son bir yılda 2 bine yakın gazetecinin işsiz kaldığını gösterdiğini belirten Kaya, ‘’uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü verilerine göre dünya basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 180 ülke içinde 154’üncü sıraya gerilemiş durumda. Öte yandan kamu çalışanları siyasi görüş ya da etnik kökenlerine göre fişleniyor, ayrımcılığa tabi tutuluyor, hakları ellerinden alınıyor. Bütün bu yapılanlar, birer utanç ve ibret vesikası olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır. Ama insanlık onuru, her devirde olduğu gibi, bu devirde de insan hakkı ihlallerine, hukuksuzluklara, baskılara, zorbalıklara, zulümlere karşı direnmeye devam edecek ve eninde sonunda kazanacaktır. Biz, babalarımızdan ve dedelerimizden hür ve bağımsız bir Türkiye emanet aldık. Evlatlarımıza ve torunlarımıza da aynı şekilde, hür ve bağımsız bir Türkiye teslim edeceğiz’’ diye konuştu.Adalet Sarayı önünde toplananların ellerinde Zaman Gazetesi’nin bugünkü baskısı ile üzerlerinde ‘’Özgür Basın Susturulamaz’’, ‘’Demokrasiye Darbe’’, ‘’Demokrasiden Geri Dönülemez’’, ‘’Özgür Basın Sıfırlanamaz’’ yazılı dövizler taşıdıkları görüldü. Kadınların da destek verdiği eylemde, bazı kadınlar Kur’an okudu. Adalet Sarayı önündeki ‘Basın Özgürlüğü Nöbeti’nin 3 gün süreceği bildirildi. Nöbetin bugünkü bölümünü tamamladıklarını belirten grup sözcüleri, olaysız bir şekilde Adalet Sarayı önünden ayrıldı.
Zafer BARIŞ- Doğan BİLMEZ /KAYSERİ
TRABZON'DA ADLİYE ÖNÜNDE '14 ARALIK' EYLEMİ
TRABZON'da 14 Aralık operasyonu kapsamında gözaltına alınanlar için Trabzon Adliyesi önünde protesto eylemi düzenlendi.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca başta olmak üzere bazı medya mensuplarının soruşturma kapsamında göz altınına alınmasına tepki için Trabzon Adliye Sarayı önünde protesto eylemi düzenlendi. Zaman gazetesi ve 'Özgür basına kumpas' yazılı dövizler taşıyan yaklaşık 500 kişi, 'Özgür basın susturulamaz', 'Özgür basın kalemine sahip çık' sloganları attı. Grup adına konuşan işadamı Ahmet Altuntaş, son gelişmeleri kınadığını söyledi. Grup açıklama ve sloganlar eşliğinde bir süre adliye önünde bekledikten sonra dağıldı.
Fatih TURAN/ TRABZON
ÇORUM ADLİYESİ ÖNÜNDE '14 ARALIK' TEPKİSİ
ÇORUM'da Adliye önünde toplanan bir grup, '14 Aralık Operasyonu'na tepki göstererdi, kadınlar Kuran-ı Kerim okudu.
Çorum'da kendilerini 'Zaman Gazetesi okurları' olarak adlandıran bir grup, '14 Aralık Operasyonu'na tepki amacıyla adliye önünde toplandı. Ellerinde Zaman Gazetesi'nin bugünkü baskısı bulunan kalabalık, 'Özgür basın susmaz', 'Demokrasinin kara günü' yazılı pankartlar taşıdı. Gruptaki bazı kadınlar da adliye önünde Kuran-ı Kerim okudu. Eyleme CHP İl Başkanı Cengiz Atlas da destek verdi.
Grup adına açıklama yapan Medya Konseyi Derneği Genel Sekreteri Lokman Erdoğan, '14 Aralık Operasyonu'nun demokrasi tarihine kara bir leke olarak vurulduğunu söyledi. Erdoğan, "Hiç kimsenin özgür basını susturmaya gücü yetmeyecektir. Bu operasyon sadece Zaman gazetesine değil, demokrasiye yapılmış bir darbe operasyonudur. Bugün iktidarda olanların vermesi gereken asıl hesap 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur" dedi.
CHP İL BAŞKANI ATLAS: SUSMAYACAĞIZ SUSTURAMAYACAKLAR
Zaman okurlarının eylemine destek veren CHP İl Başkanı Cengiz Atlas ise "Hiçkimse merak etmesin, tarihler boyunca diktatörler kazanamamıştır. Asıl hesap vermesi gerekenler, yatak odalarından, kasalarından para çıkanlardır. Mücadelemiz hayırlı olsun. Susmayacağız, susturamayacaklar" diye konuştu.
Grup daha sonra çeşitli sloganlar atarak olaysız dağıldı.
Yusuf ÇINAR/ ÇORUM
ERZURUM'DA 14 ARALIK PROTESTOSU
ERZURUM'da, İstanbul merkezli 14 Aralık operasyonu bir grup tarafından protesto edildi.
Adalet Sarayı önünde bugün öğlen toplanan kadın ve erkeklerden oluşan grup önce Kuran'ı Kerim okudu. Zaman Gazeteleriyle birlikte pankartlar açıp, 'Yaşasın zalimler için cehennem', 'Ekrem abi, Hidayet abi Allah'a emanet', 'Özgür basın susturulamaz' diye slogan atan grup adına esnaf Nurullah Değer bir açıklama yaptı. Milletine, dinine, halkına, insanlığa, kitabına hizmetten başka gayesi olmayanların yaklaşık bir yıldır iftiraya uğradığını iddia eden Değer, adalet bekledikleri için geldiklerini söyledi.
Zaman Gazetesi il temsilcisi Ersin Demirci ise ülkenin uluslararası arenadaki imajının zedelenmemesini istedi. Toplanan kalabalığın kırıp dökmeden adalet için burada olduğunu vurgulayan Demirci, 3 gün boyunca Kuran'ı Kerim okuyarak basın demokrasi nöbetini tutacaklarını belirtti.
Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM
BALIKESİR'DE 14 ARALIK OPERASYONU PROTESTOSU
BALIKESİR'de adliye önünde 14 Aralık Operasyonu protesto edildi.
Bugün saat 11.30'da Balıkesir Adliye Sarayı önünde toplanan yaklaşık 500 kişi, Kuran'ı Kerim ve Zaman Gazetesi okudu. Eyleme çok sayıda kadın da katılıp destek verdi. Eyleme katılanlar, 'Demokrasinin kara günü 14.12.2014', 'Gerekçe yok, gözaltı var', 'Hukuk bir gün size de lazım olur', 'Hırsız dışarıda, mazlum içeride', 'Korkanlar kaçar, sevdamız millettir', 'Zorbaya değil Allah'a biat ederiz', 'Tek Türkiye' yazılı pankartlar taşıdı. Zaman okuyucuları "Özgür basın susturulamaz", "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları attı.
Eylemciler adına konuşan Ayşegül Uçman, "2000'li yıllarını yaşayan Türkiye'de demokrasinin temel prensibi olan ifade özgürlüğüne böyle bir müdahalenin yapılmış olmasını ülkem adına bir ayıp olarak kabul ediyorum. Biz sadece insanların düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ülke istiyoruz" dedi. Bazı kadınlar da "Eğer Zaman Gazetesi'ni okumak teröristlikse bizi de tutuklayın" diye konuştu.
Zaman okuyucularının 1.5 saat süren eylemi olaysız sona erdi.
Hilmi DUYAR, Coşkun YAMAN / BALIKESİR
EKREM DUMANLI'YA HEMŞEHRİLERİNDEN DESTEK
İSTANBUL merkezli 14 Aralık operasyonu, gözaltına alınanlar arasında bulunan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın memleketi Yozgat'ta bir grup tarafından protesto edildi.
Yozgat'ta Adliye Sarayı önünde toplanan bazı sivil toplum örgütü üyelerine gazetenin okurları da destek verdi. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu kalabalık, Adliye Sarayı önünde üzerlerinde 'Bozok diyarının yiğit evladı dik dur', 'Basına darbe', 'Özgür basın susturulamaz', 'Ekrem Abi Onurumuzsun', 'Demokrasiye darbe' yazılarının bulunduğu dövizler taşıdı. Ortak basın açıklamasının ardından grup dağıldı.
Harun GÖKÇEOĞLU/ YOZGAT
ESKİŞEHİR'DE 14 ARALIK OPERASYONUNA TEPKİ
ESKİŞEHİR Adliye Sarayı'nın önünde toplanan yaklaşık 300 kişi, '14 Aralık Operasyonu'nu protesto etti.
Aralarında dün Eskişehir'de gözaltına alınarak İstanbul'a götürülen STV'de yayınlanan 'Sungurlar' dizisinin yapımcısı Salih Asan'ın eşi Şengül Asan'ın da bulunduğu kalabalık, öğle saatlerinde Adliye Sarayı'nın önünde toplandı. Sık sık 'Diziden korkma, Allah'tan kork', 'Özgür basın susturulamaz', 'Alnımız ak, başımız dik' ve 'Asla boyun eğmeyeceğiz' ve 'Susma sustukça sıra gelecek' şeklinde slogan atan grupta yeralan bazı kadınlar Kuran okudu.
Grup adına basın açıklamasını gözaltındaki yapımcı Salih Asan'ın avukatı Selamet Şen okudu. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu söyleyen avukat Şen şöyle davam etti:
"Yargının işleyişi 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra alt üst olmuştur. Yeni sulh ceza hakimleri ihdas edilerek, bu hakimlerin verdiği kararlar etkili bir denetimden uzak tutularak ve hakim, savcılar sürülerek yeni Türkiye adı altında hukuk ve insan hakları çiğnenmektedir. Gelinen noktada ülkemizde bağımsız yargıdan bahsetmek mümkün değildir. En son 14 Aralık operasyonu ile yargıya müdahalenin toplum hayatında doğurduğu olumsuzlukları bir kez daha görmekteyiz. 4 yıl önce çekilen ve yayınlanan bir dizinin yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve senarist yardımcısı da gözaltına alınmıştır. Bu dizi yayınlandığı dönemde iki bakan tarafından takdir edilmiş, ailecek izlediklerine dair beyanları da basına yansımıştır. 4 yıl önce takdire mazhar olan bir yapım hakkında iktidar sahiplerinin bakış açısı değiştiğinde soruşturma açılması manidardır. Bu operasyonun zamanlama açısından bir algıyı yönetme operasyonu, hedef aldığı kişilere bakıldığında bir intikam operasyonu, ülkeye vermek istediği mesaja bakıldığında ise bir gözdağı operasyonu olduğu görülecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik hukuk devleti olduğuna olan inancımız doğrultusunda, haklarımızı hukuk içerisinde aramaya ve savunmaya devam edeceğimizi, haksızlık karşısında susmayacağımızı, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve zalimlerin karşısında mazlumların, mağdurların yanında olacağımızı kamuoyuna bildiririz."
YÖNETMEN ASAN'IN EŞİ: SUÇSUZLUĞUNA GÜVENİYORUM
Yapımcı Salih Asan'ın eşi Şengül Asan da konuşmasında eşinin Eskişehir'de gözaltına alınıp İstanbul'a götürüldüğünü belirterek, "Şu anda görünen bir problem yok ama yeni kanuna göre dosyanın tamamına erişime bir yasak varmış. Avukatlar dosyanın tamamına erişemedikleri için tam içeriğini de bilmiyorlar. Bildikleri de televizyona yansıyanlar. Dizi senaryosunda 4 yıl önce geçen bir kelimeden dolayı. Bir suçu yok bekliyoruz. Bu gündemi değiştirme operasyonu. 17-25 Aralık haftasını bununla geçiştireceğiz. Şimdi bunu konuşuyoruz. Eşimin suçsuzluğuna güveniyorum. İnşallah 3 gün içinde, gözaltı süreci sonuçlandığında sağ salim çıkacağına inanıyorum. Tertemiz girdi, tertemiz geri çıkacak" dedi.
STV'nin dizi film yapımcılarından Melih Sezgin de "Operasyonu bekliyorduk. Twitter'dan belli olmuştu. Hepsi çalışma arkadaşlarım. Yapımcısından,yardımcı yönetmenine, senaristine kadar hepsi düzgün insanlar. Adam gibi adamlar. Üç kağıtla, dolapla dümenle işi olmayan insanlar. Zaten soruşturmanın sonunda belli olacak ki kimsenin bir suçu yok. İfadesi alınanlar da serbest bırakılıyor. Dönem dönem böyle şeyler oluyor. Biz işimizi yapıyoruz. Alışkınız bu konulara, yapılacak bir şey yok. Bundan bir şey çıkmayacağını muhtemelen yapanlar da biliyor. 17 Aralık'ın seneyi devriyesi mi denir artık. Bu tarihe denk gelmesi biraz manidar" diye konuştu.
Kemal ATLAN- Hakan TÜRKTAN/ ESKİŞEHİR
SİVAS'TA 14 ARALIK PROTESTOSU
SİVAS'ta Adliye Sarayı önünde toplanan yaklaşık 500 kişi, İstanbul merkezli olarak yürütülen 14 Aralık Operasyonu'na tepki gösterdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından dün sabaha karşı İstanbul merkezli olarak başlatılan operasyona Sivas Adliye Sarayı önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup tepki gösterdi. Ellerinde Zaman Gazetesi nüshası ile birlikte 'Özgür basın susturulamaz', 'Demokrasiye darbe', 'Medyaya darbe', 'Zalimler için yaşasın cehenem', 'Allah var gam yok' yazılı dövizler taşıyarak adliye önüne gelen gruptaki bazı kadınların Kuran okuduğu görüldü. Protestoya CHP, BBP, Türkiye Kamu Sen ile Eğitimciler Derneği de destek verdi. Grup adına bir açıklama yapan Aktif Eğitim Sen İl Temsilcisi Levent Nergiz şöyle dedi:
"Yaşadığımız ülke her geçen gün nefes almanın biraz daha zorlaştığı bir yer haline geliyor. Devlet olarak tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile garanti altına alınmış neredeyse bütün temel insan hak ve özgürlükleri ihlale uğruyor. İşin kötü tarafı ise bu vahim ihlallerin bizzat yöneticiler eliyle gerçekleştiriliyor olması biz inanıyoruzki yer yüzünde bir insanın veya başka bir canlının hakkını ihlal eden yüce yaratıcının da hakkını gasp etme kabahatini de işlemiş oluyor. Bugün eğitimde, adliyede, emniyette hemen hemen kamunun her alanlarında haksız ve hukuksuz uygulamalara imza atılıyor. Tasfiyeler, sürgünler ve haksız biçimde görevden almalar bir birini takip ediyor. Bütün bu yapılanların güzel ülkemize neler kayıp etirdiği hiç ama hiç önemsenmiyor. Yetişmiş devlet kadroları hızardan geçiriliyor ve kesilip biçiliyor. Türkiye her geçen gün biraz daha kan kaybediyor. Yarın ne olacağı kimse tarafından kestirilemiyor. Zaten 17-25 Aralık'tan bu yana Türkiye'de bir asra yetecek kadar yanlış yapıldı ve yapılmaya da devam ediliyor. Bunları yapan irade öylesine fütursuz ki yaptığı hataları söyleme, sorgulama konumunda olan medya organlarını da susturmak ve sindirmek için her şeyi yapıyor. Son bir yılda 2 bine yakın gazetecinin işsiz kaldığı söyleniyor. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütlerine göre dünya basın özgürlüğü sınırlamasında Türkiye 180 ülke içinde 154'üncü sırada yer alıyor. Diğer yandan kamu çalışanları siyasi yada eknik kökenlerine göre fişleniyor. Ayrımcılığa tabi tutuluyor. Hakları elinden alınıyor. Bütün bu yapılanlar birer utanç vesikası olarak tarihin karanlık sayfalarında yerini alacaktır."
Protestoya katılarak destek veren CHP Sivas İl Başkanı Ulaş Karasu ise, Türkiye'nin zor günlerden geçtiğini ifade ederken, "12 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarı hızlı bir şekilde diktatörleşerek tüm kesimleri susturmaya, kendisine muhalif tüm hareketleri sindirmeye operasyonu, yargısı, emniyeti ile devem ediyor" dedi. Yapılan açıklamanın ardından grup dağıldı.
Halife YALÇINKAYA/ SİVAS
KAHRAMANMARAŞ'TA '14 ARALIK' PROTESTOSU
KAHRAMANMARAŞ Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, dün gerçekleştirilen İstanbul merkezli '14 Aralık' operasyonlarını protesto etti.
Ellerinde Türk bayrakları ve Zaman gazeteleriyle öğle saatlerinde Üngüt Mahallesi'nde bulunan Kahramanmaraş Adalet Sarayı önünde toplanan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu kalabalık, sık sık slogan atarak operasyonu protesto etti.
Bir süre alkış ve sloganlarla operasyona tepki gösteren grup adına Zaman Gazetesi Kahramanmaraş Temsilcisi Ahmet Yılmaz tarafından basın açıklaması yapıldı.
Ahmet Yılmaz, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve meslektaşlarının temelsiz suçlamalarla gözaltına alındığını savunarak, "Bugün Türkiye'de demokrasi ve basın özgürlüğü adına çok acı bir gün. Türkiye halkı ve tüm dünya emin olsun ki asla korkuya esir olmayacağız ve zulme boyun eğmeyeceğiz. Bu karanlık dönemin bir gün geride kalacağına ve Türkiye'nin basınının tamamen özgür, ileri bir basın olacağına inancımız tamdır. Son olarak zamanı susturamazsınız, zaman susmaz, demokrasiden geriye dönüş yok" dedi.
Büyük Birlik Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Hayati Bakdur ise şunları söyledi:
"Burada doğrunun yanında haksızın karşısında olmak adına, hukukun yanında olmak adına bulunuyoruz. Biz bugüne kadar her zaman hukuk devletini savunduk. Bu hareketin, hizmet hareketinin içerisinde bulunmayan biri olarak konuşuyorum, Bize hiçbir şey yapmadıysa Anadolu'nun evlatlarını, üniversiteye okumaya giden bacılarımızın namusunu bizler bu harekete emanet ettik ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Bizler namusuyla gönderdiğimiz bacılarımız ve evlatlarımızı namuslarından hiçbir şey kaybetmeden üstlerine ekleyerek kendilerini yetiştirerek bize tekrar teslim ettiler."
Grup, basın açıklamasının ardından adliye önünde oturarak Kuran okuduktan sonra dağıldı.
Mücahit YOLCU/KAHRAMANMARAŞ
ADANA'DA ADLİYE ÖNÜNDE 'ZAMAN' EYLEMİ
14 ARALIK Operasyonu kapsamında gözaltına alınan gazeteciler için Adana Adliyesi önünde protesto eylemi yapıldı.
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı başta olmak üzere gözaltına alınan medya mensupları için düzenlenen eyleme, yaklaşık 200 kişi katıldı. Ellerinde dövizler ile Adana Adliyesi önüne gelen eylemciler 'Özgür basın susturulamaz', 'Gerçekler zamanla anlaşılır' sloganları attı. Burada basın açıklaması yapan Zaman Gazetesi Adana Bölge Temsilcisi Bilal Öğütçü , Türkiye'de basın özgürlüğünün sert bir düşüş yaşadığını söyledi.
Basın açıklamasının ardından grup bir süre daha slogan atmaya devam ettikten sonra dağıldı.
Salih ÜÇTEPE/ADANA
MANİSA ADLİYESİ ÖNÜNDE '14 ARALIK' PROTESTOSU
MANİSA Adliye Sarayı önüne toplanan yüzlerce kişi, 14 Aralık operasyonunu ve gözaltı işlemlerini protesto etti. Demokrasi Nöbeti adı altında düzenlenen etkinliğin gözaltına alınan kişiler serbest bırakılıncaya kadar süreceği belirtildi. Topluluk adına basın açıklaması yapan Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, teşebbüs ile ifade ve düşünce hürriyetinin ihlal edildiğini söyledi.
Demokrasi Nöbeti adı altında Adliye Sarayı'nın önüne gelen yaklaşık 500 kişi, 14 Aralık operasyonunu ve gözaltı işlemlerini "Özgür Basın Susturulamaz" sloganlarıyla protesto etti. Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız ile yönetim kurulu üyelerinin de destek verdiği topluluğun ellerinde çeşitli pankarlar ile Zaman Gazetesi taşıdığı görüldü.
Topluluk adına basın açıklamasını yapan Baro Başkanı Balkız; bir hukuk devletinin teşebbüs, inanç, ibadet, fikir ve düşünce hürriyeti temelleri üzerine oluşturulduğunu söyledi. Baro Başkanı Balkız, "Dünya standardında evrensel ölçülere göre bir hukuk devletinde olması gereken üç temel hürriyet vardır. Birincisi, teşebbüs hürriyetidir. Bir hukuk devleti içerisinde herkesin dilediği bir şekilde, dilediği eşitlik dairesi içerisinde hür türlü işi yapma ve yapabilme hürriyetidir. Tabi ki yasal boyutlarda. İş kurma, sanayi, ticaret, hizmet sektörü ve ne olursa olsun. İkinci temel hürriyet, bu ülkede yaşayan insanların inançlarını ve ibadetlerini hiçbir baskı ve tereddüt duymadan kendi kimlikleri, inanç ve düşünceleri ile aktarmaları, yaşamalıdır. Bu inanç ve ibadet hürriyetidir. Üçüncü hürriyet ise fikir ve düşünce hürriyetidir. Herkesin bu ülkede geçerli olan hukuk nizami, anayasa ve kanunlar çerçevesinde düşündüklerini hiçbir baskı ve tehdit altında kalmadan ifade etmeleri, ortaya koymalarıdır. Eğer üç temel hürriyeti, bünyesinde barındırmayan bir devlet veya hukuk nizamı varsa biz bunları evrensel anlamda objektif bir hukuk devleti olarak nitelendirmemiz mümkün değildir" diye konuştu.
İKİ 'HÜRRİYET' İHLAL EDİLMİŞ
Operasyon ile iki temel hürriyetin ihlal edildiğini söyleyen Baro Başkanı Balkız, "Dünkü operasyonlarda bu temel hürriyetlerden ikisinin ihlal edildiğini görüyoruz. Bir medya grubunun genel yayın yönetmeni iki kişinin alınması 'Teşebbüs hürriyetinin, aynı şekilde yazılarında, senaryolarından ve düşünlerini ifade etmelerinden dolayı başka kişilerin alınması 'ifade ve düşünce hürriyeti'nin ihlali niteliğini taşımaktadır. Biz bu ülkede iktidarı ve muhalefeti ile bu ülkede yaşayan insanlarıyla dünyada Türk milletine yaraşır özgür insanların yaşadığı bir hukuk devletinin varlığına inanıp sürdürmek istiyoruz. Bu bakımdan bugün yapılan işlemler bir hukuk ihlali olarak görülüyorsa da halkın kendi dinamikleri Türk milletinin genlerinde olan hürriyetçi tutumu bu engelleri de en kısa zamanda aşacak. Böylece Türkiye bizim de ve dünyanın da arzu ettiği hukuk devleti olma yolunda emin adımlarda ilerleyecektir. Ben milletimize güveniyorum. Yargıya da güveniyorum. En kısa zamanda bu arkadaşların adaletin tecellisi ile yine aramızda olmaları umuyorum" dedi.
Açıklamanın ardından toplanan grup sloganlar atarak dağıldı. Demokrasi Nöbeti kapsamında, gözaltına alınanlar serbest bırakılıncaya kadar, her gün adliye önünde eylem yapılacağı açıklandı.
İlker KILIÇASLAN/ MANİSA
14 ARALIK OPERASYONLARINI KUR'AN VE ZAMAN GAZETESİ OKUYARAK PROTESTO ETTİLER
14 Aralık Operasyonları kapsamında gözaltına alınanların tutulduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde toplananlar, Zaman Gazetesi ve Kur'an-ı Kerim okuyarak operasyonları protesto etti.
Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü karşısında sabah saatlerinde toplanan kalabalık bir grup Türk bayrağı açıp, operasyonları eleştiren çeşitli yazıların bulunduğu dövizler taşıdı. "Hizmet burada hırsızlar nerede" şeklinde sloganlar atan kalabalığa yoldan geçen bazı sürücüler de korna çalarak destek verdi. Eylemcilerden bazıları emniyet önünde Kur'an-ı Kerim, bazıları ise Zaman Gazetesi okudu.
İDRİS BAL EMNİYETE GELDİ
Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal gözaltında bulunanlara destek olmak için emniyet müdürlüğüne geldi. Girişte açıklama yapan Bal, operasyonların algı operasyonu olduğunu belirterek, "Ben dün de gözaltındakileri görmek istedim müsaade etmediler. Maalesef polisimiz baskılara boyun eğiyor. Bir milletvekili gözaltında bulunanları görebilmeli. 17 ve 25 Aralık'ta yargının önüne çıkma cesareti olmayanlar, kendine güvenmeyenler, İspanya'da, Almanya'da olduğu gibi yargının önüne çıkmayanlar bu iddiaları algı operasyonu ile örtmeye çalışıyor. Onun için yargıya müdahale edildi, onun için sulh ceza hakimlikleri kuruldu. Yani İstiklal Mahkemeleri hortlatıldı. Şimdi o yargı zemini üzerinden tutuklamalar yapılıyor. Bunlardan hiçbir şey çıkacağını düşünmüyorum" dedi.
Bal, suçlamaların 'Tahşiyeciler' grubu ile ilgili olduğu yönündeki soruyu ise, "Yeni bir yalan uydururken, yeni bir algı operasyonu yaparken yeni malzemelere ihtiyacınız var. Eski defterler kurcalanıyor. Kesinlikle bunlar yeni yalanlar üretmek için ortaya konulan iddialardır. Ama şunu söylüyorum; kiminle alakalı olursa olsun, hukuk önünde somut deliller varsa, dedikodu yapılmaz o şahısla ilgili gerekli adımlar atılır. Hukukta suç ve cezanın şahsiliği ilkesi vardır. Birinin suçu için yakınları cezalandırılamaz" diye cevapladı.
MÜVEKKİLİME 5 YIL ÖNCE YAZDIĞI BİR YAZI NEDENİYLE SORU SORDULAR
Emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılan Zaman Gazetesi Yazarı Ahmet Şahin'in avukatı Yusuf Danyal Kılıçalp yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
"Şu anda sözün ve hukukun bittiği yerdeyiz. Müvekkilimle ilgili suçlama darbe girişimi ve örgüt üyeliği. 2009 yılında Zaman Gazetesi'nde köşesinde 'takiye' ile ilgili bir yazı yazmış. Bu yazıyla ilgili, 'Sayın Fethullah Gülen'in bir sohbetinde 'taşhiye'den bahsediyor. Size bununla ilgili bir talimat mı geldi. Ekrem Dumanlı size bu yazıyla ilgili bir talimat mı verdi?' diye soru soruldu. Yani 79 yaşındaki müvekkilim 5 yıl önce yazdığı, sadece dini içerikli olan 'taşhiye' ile ilgili olmayan bir yazı nedeniyle gözaltına alınmıştır. Bundan başka bir şey yoktur. Müvekkilime isnat edilen suç bu yazıyla Türkiye Cumhuriyetinin egemenliğini yıkmak için ortaya çıkmış bir örgütü üyelik. Şu an müvekkilim serbest kalmıştır ancak bir hukukçu olarak müvekkilime sorulan sorulardan utanıyorum."
Özkan ARSLAN/İSTANBUL
ADLİYE ÖNÜNDE 1 SAAT 'BASINA ÖZGÜRLÜK' NÖBETİ
ÇANAKKALE'de, Zaman Gazetesi okuru bir grup, '14 Aralık Operasyonu' ile gözaltıları, Adliye önünde protesto etti. Bir saat boyunca 'basına özgürlük' nöbeti tutan grup, ardından dağıldı.
Bugün saat 13.00 sıralarında Türk bayrakları ile adliye önüne gelen yaklaşık 150 kişilik grup 'Özgür basın susturulamaz', 'Herkes sussa Zaman susmaz' ve 'Basına darbe istemiyoruz' sloganları attı.
Grup adına açıklama yapan öğretmen Bilal Korkmaz, "Şu anda ülkemizde sadece basın susturulmuyor, ben susturuluyorum, halk susturuluyor, insanlar susturuluyor. Çünkü basın bizim sesimiz. Bizim duygularımızı anlatan, bizim sesimizi fikirlerimizi anlatan, bizim duygu düşüncemizi anlatan bir organ sadece. Burada susturulmaya çalışılan biziz. Bizim ağzımıza bantlar yapıştırılmaya çalışılıyor. Gazeteye sahip çıkmak; kendi haklarımıza, kendi özgürlüğümüze, kendi duygu düşüncemizi ifade edebilme özgürlüğüne sahip çıkmaktır. Onun için bugün bir saat boyunca buradayız. Sadece kendi haklarımıza sahip çıkmak olduğunu göstermek için bir araya geldik. Çok da doğru bir basının arkasında olduğumuzu gördük. Bir sene boyunca kopartılan tüm yaygaralara rağmen gazeteden sadece bir film senaryosu alınabildi. Sadece bir film senaryosunda ülke yıkılacağı iddia edildi. Bunu protesto etmek amacıyla buradayız. Gazetemize sahip çıkıyoruz. Basınımıza sahip çıkıyoruz" diye konuştu.
Özgürlüklerin Çanakkale Savaşları ile bu topraklarda başladığını hatırlatan müteahhit Ehliman Uz, "Özgürlüklerin başlandığı bir yerdeyiz. Atalarımız bu topraklarda bu Türk bayrağının dalgalanması şehit oldu. Özgür İslam, güzellikler yaşansın diye burada şehit oldu. Yöneticilerimiz duysun ki özgürlük burada başladı, burada devam edecek ve ölmeyecek" dedi.
Konuşmaların ardından adliye önünde bir saat özgürlük nöbeti tutan grup, dua ettikten sonra dağıldı.
Burak GEZEN
Kaynak: