Fenerbahçe'den Galatasaray'a 3 Soru
Geçtiğimiz günlerde Galatasaray cephesinden çok sert açıklamalar yapılmıştı. Bu açıklamalara istinaden bu gün Fenerbahçe cephesinden oldukça sakin ama bir o kadar da etkili sorular geldi.
Fenerbahçe Yönetimi, Galatasaray tarafından, şu anda kulüpte görev yapan isimlerin geçmişte TFF’de çalıştığı hatırlatılarak yapılan “Özellikle bilinmelidir ki, başında çok koyu bir Fenerbahçeli başkanın bulunduğu TFF’de profesyonellerin, emri altında çalıştığı başkanın bilgisi ve onayı olmadan TFF’nin bağlı olduğu UEFA’nın resmen talip ettiği herhangi bir evrakı bu üst kuruluşa vermesi mümkün olamayacağı gibi, göndermemesi de görev ihlali sayılır” açıklamasına 3 soruyla yanıt verdi.
İşte o sorular...
16 Şubat 2011’de Federasyon Başkanı kimdi?
Galatasaray açıklamasında “Koyu Fenerbahçeli Başkan” denilerek, Mehmet Ali Aydınlar’ın kastedildiğini kaydeden Fenerbahçeli yöneticiler, “Bu, cahillik mi, kasten yapılan birşey mi anlayamadık. Şöyle bir incelesinler bakalım, o tarihte Futbol Federasyonu Başkanı kimdi? Sayın Aydınlar, 31 Ocak’ta istifa etmiş, 26 gün boyunca federasyon başkanlığına Sayın Hüsnü Güreli (Eski Beşiktaş yöneticisi) vekalet etmişti. Sayın Yıldırım Demirören ise 26 Şubat’ta seçildi” dediler.
Ebru Köksal, niye polis fezlekesini gönderdi?
Federasyon başkanının bilgisi ve onayı olmadan UEFA’nın talep ettiği herhangi bir evrakı Ebru Köksal’ın vermesinin mümkün olmadığı yönündeki sözlere de Fenerbahçe’den şu yanıt geldi: “Sayın Ebru Köksal’ın polis fezlekesini gönderdiği tarihten iki gün önce Savcılık iddianamesi mahkemece kabul edilerek, mahkemede okunmaya başlanmıştır. Böylece polis fezlekesi geçerliliğini yitirmişti. İddianame yerine, geçerliliğini yitiren polis fezlekesi neden gönderilmiştir?”
TFF’den Galatasaray’a geçiş tesadüf müdür?
Söz konusu dönemde Futbol Federasyonu’nda görev yapan Lütfi Arıboğan’ın şu anda Galatasaray Sportif A.Ş. Genel Müdürü; Ebru Köksal’ın Galatasaray Yönetim Kurulu üyesi; İlhan Helvacı’nın Galatasaray Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi olduğunu hatırlatan Sarı-Lacivertliler, “Bu, bir tesadüf müdür?” sorusunu yöneltti.