EZİDİLİK NEDİR? YEZİDİLİK NEDİR?
İşte o inançlar hakkında bilgi...
Yezidilik; tarihte, Hz. Muhammed'in emriyle, babası "El-Hakem ibn-i Ebî el-‘As" ile birlikte Mekke'nin güneyindeki Taif kentine sürülen, dördüncü Emevî Hâlifesi I. Mervan ile aynı soydan gelen Adi bin Musafir tarafından, Zerdüştlük ilkeleri üzerine kurulan; evrenin ve insanların Azda adında bir tanrının görevlendirmiş olduğu Melek Tavus tarafından yaratıldığına inanan, "Mushafa Reş" ve "Kitab el Celve" adlı kitapları, dinî öğretilerinin ana kaynağı olarak kabullenen inanç.
Êzidîtîlik Dîni
"Êzidîtî dinî ", 12. yüzyılda Şeyh Adi bin Musafir tarafından Zerdüştlük, yerel Mezopotamya inançları ile İslâm Sufiliğinin kaynaştırılması neticesinde oluşan bir dinî inanç sistemidir. Bu inançta Yezid bin Muâviye - "Sultân Êzi" (Yerin Nûr’u ve insanlığın sevinci), Adi bin Musafir "mürşid" kabul edilir.
Koyu bir Sünni olan Arap kökenli Şeyh Adi tarafından kurumlaştırılan bu dinde inananların çoğunluğu Kürtçe konuşmakta olup, ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar. Bazı araştırmacılara göre Yezidiler, Kürtler tarafından asimile edilmiş Asurilerdir. Tarih öncesi dönemlerde, Asurlular da kuş şeklinde simgeleştirdikleri ve kutsal kabul ettikleri bir şeytana tapmaktaydılar.
Suriye, Türkiye, İran, Gürcistan ve Ermenistan'da da cemaatleri bulunan Yezîdîler'in bugünkü toplam sayısının 1 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bazı bilimsel araştırmalar ise Yezîdîler'in nüfusunun çok daha fazla olduğu yönündedir. Ayrıca başta Almanya ve İsveç olmak üzere Avrupa ülkelerinde de birçok göçmen Yezîdî yaşamaktadır.
1970'li yıllara kadar özellikle Urfa-Viranşehir'de yoğun olarak yaşayan ve sayıları 80.000'i bulan Türkiye Yezîdîleri, 1980'lerle beraber yurtdışına göç etmeye başlamışlardır. 1985 yılında 23.000'e inen sayıları, 2007 yılında 377'ye kadar (Urfa'da 243, Batman'da 72, Mardin'de 51, Diyarbakır'da 11 kişi) gerilemiştir. Türkiye Yezîdîlerinin büyük bir kısmı bugün Almanya'da yaşamaktadır, Avrupa Parlamentosu üyesi Feleknas Uca bunlardan biridir.
Yezîdîler'e Göre Yaradılış
Başlangıçta Tanrı Azda kendi ateşinden Melek Tavus'u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve Azda'dan aldığı bir toz ile erkek ile kadını ve evreni yaratır. Ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane de cin.
Daha sonra Melek Tavus, yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın" der. Bunun üzerine Melek Tavus "Bu iki insanı yaratan, yoktan vareden benim, niçin onlara tabi olayım, ben sadece beni yaratan sana tabi olur, sana ibadet ederim" der.
Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konusunda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra erkek olanın küpünden Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise sürüngenler, akrepler, çıyanlar.
Adam Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır. Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar. Şahid bin Car böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur.
Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Yezidilerin atalarını oluşturur, diğer 80 çocuktan dünyaya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.
Yezidilikteki inançlar
Yezidiler kendilerine "Azday Halkı" adını verirler. İnançları arasında:
Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan tanrı onu asla yıkmaz,
Doğanın korunmasını ve doğaya saygıyı benimserler,
Günde üç defa güneşe dönerek ibadet edilir,
Çarşamba gününü dinlenme günü olarak kabul ederler çünkü, Melek Tavus'un yaratıldığı gün, ilk iki insanın yaratıldığı gün ve Şahid bin Car'ın meydana geldiği gündür çarşamba,
Sonradan Yezidi olmaya izin verilmez,
Şeytan'ın adını telaffuz etmek haramdır,
Şeytan'ın adını anımsatan kelimeleri anmak (Kitan, Şar, Şat, mel'un, na'l) haramdır.
Yezidiler'in Kutsal Kitapları
Yezidiler'in iki kutsal kitabı olduğu ortaya atılmıştır:
1. Meshaf Reş :
15. yy’da yazıldığı iddia edilen ve Yezidilerin mitolojisini anlatan bir eser. Ayrıca kitabın sonunda Yezidilerin yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir.
2. Kitab el Celve :
Daha geniş bir zaman diliminde yazılmış, Yezidileri bilgilendiren bir kitaptır. Bu kitabın içide, kitabın sadece Yezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi gerektiği söylenir. Beş bölümden oluşur.
Birinci Bölüm: Melek Tavus'un ezeli oluşu ve sıfatları. Diğer dinlerin artık hükümsüz oluşu ve kitaplarının geçerlililiğini yitirmiş olduğu.
İkinci Bölüm: Ödül ve Ceza, Reenkarnasyon.
Üçüncü Bölüm: Her şeyin Melek Tavus'un denetiminde olduğunu anlatan bölüm.
Dördüncü Bölüm: Mevsimler ve yasalar ile ilgili bilgiler ve yabancı inançlara kapılmamak gerektiğine dair uyarılar.
Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen kavramlara saygılı olmayı buyuran bölüm.
Bugün çağdaş dilbilimciler bu eserlerin aslında Yezidilerin kutsal kitabı olmadığını kabul ederler ve yukarıda geçen iki eserin de eski çağlara dayanmadığı kanıtlanmıştır. Bunun en büyük sebebi Yezidiliğin büyük ölçüde sözlü bir edebî geleneğe dayanmasıdır; bu sebeple büyük İbrahimî dinlerdeki gibi bir yazılı kutsal metin mevcut değildir. Bununla birlikte son zamanlarda Yezidiler ritüellerde kullandıkları şarkılar gibi çeşitli dinî sözlü edebiyatı yazılı forma geçirmeye ve basmaya başlamışlardır.
Kaynak: Vikipedi
Kaynak: