Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, devirmek için her yola başvurduğu ama bir türlü başaramadığı, ‘eski dost, yeni düşman’ Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, yemin ederek 3. yönetim dönemine başladı. Esad, Erdoğan’ın Suriye hayallerine göndermede bulunarak, “Düşmanlarımız hayalleriyle baş başbaşa kaldı” dedi. Erdoğan’ın kendisini devirip, Şam’daki Emevi Camii’nde namaz kılmayı hayal ettiğini anımsatan Esad, “Ama Aksa’da namaz kılacağını söyleme cesaretini göstremiyor” diye Erdoğan’ı İsrail’den korkmakla ve İsrail'e karşı “uysal koyun” olmakla suçladı.

Gazetecileronline sitesinin haberine göre; Esad yemin töreninden sonra yaptığı konuşmada, Suriye’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin; Suriyeliler açısından, teröristler ve destekçilerinin göğüslerine sıkılan bir kurşun niteliği taşıdığını belirtti. Suriyelilerin oyları aracılığıyla milyonlarca kurşunu ateşlediklerini söyleyen Esad; tüm politik, medya ve petrol imparatorluklarının dürüst, temiz ve kararlı bir yurtsever tutumun kurşunları karşısında güçsüz kaldığını ifade etti.

Suriye halkına karşı yürütülen çirkin ve kirli bir savaşın olduğunu belirten Esad; Suriye’de her evin yaşadığı zulüm ve acıya rağmen, meydana gelen tüm yıkım ve akan kana rağmen, Suriye halkının teslimiyeti, boyunduruğu kabul etmediğine vurguladı. Esad, ülkedeki emperyalizm işbirlikçilerini de “Ne yazık ki Batılı devletler ve kimi bölge devletlerinin hedeflerine ulaşmak için, vatanlarını satan bazı Suriyelileri edat olarak kullanmaktalar. Bunların şereflerini sattıklarını söylemek doğru olmaz, çünkü temelde vatanlarını satanların şerefleri yoktur” diye sert bir biçimde eleştirdi.

Esad 3 yılı aşan savaşla ilgili Suriye halkına, İran’a ve Rusya'ya teşekkür ederken “Düşmanlarımız hayalleriyle, siz gerçekle başbaşa kaldınız” diyerek, Erdoğan’ın kendisini devirme, Suriye'ye girme ve Şam’da namaz kılma hayalinin suya düştüğünü ifade etti.

Bölgede yaşanan hadiselerin, ABD’nin Irak’ı işgal etmesiyle başladığını ifade eden Esad, şöyle konuştu:

“Buna karşı çatışmaya ve kabadayılığa dayalı bir tutum almadık. Bildiğiniz gibi Suriye politikası hiçbir zaman kabadayılık olarak nitelendirilmemiştir. Biz hiçbir zaman kabadayılık ya da liderlik sevdalısı olmadık. Ya dünyaya hiçbir gerekçe olmadan pervasızca meydan okuyacak ya da kardeşimiz Erdoğan’ın yaptığını yapacaktık. Suriye halkını zulümden kurtarmak istiyor ve Emevi camisinde namaz kılmanın hayalini kuruyor! Gazze konusuna gelince İsrail’e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan kundaktaki bebek gibi uysal bir koyun olduğunu gördük ve Aksa Camii’nde namaz kılacağını söyleme cesareti gösterememiştir.”

Erdoğan’ın bir dönemki bölge liderliği hayaline göndermede bulunan Esad, hem kabadayılığın hem de liderlik sevdasının tehlikeli olduğunu, bunların sonunda uçuruma yuvarlandıkları vurguladı.

IŞİD’in, Irak’ın bir bölümü ele geçirerek, mezhep bazında parçalanmaya yol açmasına karşı olduğunu açıklayan Esad, olayların başlangıcında, Suriye’deki fay hattına dokunmanın, tüm bölgeyi etkileyen büyük bir depreme yol açacağı konusunda uyarıda bulunduğunu, ama bunun tehdit olarak algılandığını anımsattı. Suriye’deki bu depremin etkilerinin şimdi Irak’ta ortaya çıkmaya başladığını ifade eden Esad, şöyle konuştu:

“Yakında teröre destek veren tüm Arap ve bölge ülkeleri çok ağır bedeller ödeyecek. Bunlar o zaman Suriye halkının vatanını savunma adına verdiği savaşın, sınırları aşan, er ya da geç aynı teröre maruz kalacak halkları savunma mücadelesi olduğunu anlayacak.

Irak’a yönelik işgalin, bölgemize terör ve bölünme getireceğini anlamak için, on iki yıl beklemek zorunda mıydık? Daha da ötesi, 30 yıl sonra din istismarı ve terörün, bir madalyonun iki yüzü olduğunu anlamak için, kafa kesenlerin ve insan kalbi yiyenlerin bölgemize gelmesini beklemek zorunda mıydık? 80’li yıllarda yaşadığımız katil Müslüman Kardeşler şeytani deneyimi, ders almamız için yeterli değil miydi? ”

Batının ve müttefiklerinin hatalardan ders çıkarmakta geç kaldıklarını söyleyen Esad, Suriye’de bazı kesimlerin öngörüsüzlüğünün bedelini ağır şekilde ödediğini, yaşananların Arap Baharı değil vatana karşı planlanmış bir saldırı olduğunu anlamak için evlatlarının kanını, canını, güvenliğini, ekonomisini ve itibarini feda etmek zorunda kaldığını ifade etti.