Esad: 'Türkiye muhalifleri silahlandırıyor'
15 milyon Suriye uyruklunun yaşadığı Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini her zaman sıcak tutan Esad, iç savaşın başladığı 2011 yılından beri ilk kez Latin medyasına demeç verdi, Arjantin resmi haber ajansı Telam'a ve Clarin gazetesine konuştu.
Şam'daki Hükümet Sarayı Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen söyleşiyi, beş televizyon kamerası ve iki fotografçı kayıt altına aldı.
Clarin gazetesi, söyleşi sonunda Suriyeli yetkililerin röportaj çözümünü ve Esad'ın sesinin de olduğu kayıtları geri vereceklerine söz vererek gazetecilerin elinden kayıtları almak istediğini yazdı. Gazete, Suriyelilerin olası sansürüne karşı muhabirin el yazısı notlarını yayınladı.
"Kimyasal silahımız olsaydı çok fazla insan ölürdü"
ABD ve müttefiklerinin Suriye'nin elinde kimyasal silahlar olduğuna yönelik kanıtların düzmece olduğunu söyleyen Esad, silahların varlğını ve kullanımını reddetti.
Bir şehirde ya da bölgede kimyasal silah kullanımının 10-20 kişilik kayıplarla sonuçlanmayacağını, çok daha geniş çaplı kayıplar yaşanacağını söyleyen Esad, kimyasal silah kullanımı ile ilgili çıkarılan spekülasyonların ABD'nin tıpkı Irak gibi bölgeye girmek için bir mazaret olarak kullandığını iddia etti.
ABD ve müttefiklerinin kimyasal silahları kullanarak kısıtlı ve belli bir bölgeyle sınırlı da olsa askeri müdahalede bulunabileceğini tahmin ettiklerini ve savunma planlarını buna göre yaptıklarını sözlerine ekledi.
"Türkiye'ye suçlama"
Batılı güçlerin ülkesine karşı bir savaş hazırlığında olduğunu ifade eden Esad, 'uluslararası teröristler' olarak adlandırdığı muhaliflerin, batılı güçlerin yanında Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkeler tarafından silahlandırıldığını ve finanse edildiğini iddia etti.
Esad, Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan iki yıllık iç savaşın 70 bin insanın canına mal olan bilançosunu inandırıcı bulmadığını söyledi. Ölenlerin büyük çoğunluğunun dışarıdan Suriye halkını öldürmek için gelen töroristler olduğunu bunun yanında birçok kayıbın olduğunu bu nedenle tam sayıyı hesaplamak için kimsenin elinde yeterli ölçüm normlarının olmadığı savundu.
"Obama ve Bush'un politikaları aynı"
Esad, George Bush ve Barack Obama'nın dış politikalarının söylemde farklılar olsa da öz itibariyle özellikle toprak konusunla aynı olduğunu ve ABD'nin dış politikasının asla değişmeyeceğini söyledi.
Suriye'nin modern laik bir devlet olduğunu ve tüm güçleriyle radikal dinci ögelere direndiğini söyleyen Esad'a göre, Batılı devletler, ortadoğunun kaynaklarını yağmalamak için tıpkı eskiden Latin Amerika ülkelerinde yaptığı gibi halklarını kışkırtıyıyor.
Suriye Devlet Başkanı, ABD'nin ve müttefiklerinin kendi çıkarları doğrultusunda radikal islamcıları desteklediklerini gelinen aşamada, Taliban örneğinde olduğu gibi 11 Eylül saldırısıyla bunun bedelini ödediklerini ileri sürdü.
Hiçbir şekilde istifa etmeyi düşünmediği bunun kaçmak anlamına geleğini söyleyen Esat, terorist olarak nitelendirdiği muhalefetle de pazarlık masasına oturmayacağını dile getirdi.
Arjantinli gazetecilerin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin “geçiş hükümetinde Esad'a ayrılacak yerlerinin olmadğı" sözlerini hatırlatması üzerine, “Kimin gidip kimin kalacağına karar verecek Suriye halkı adına Kerry'nin ya da başkasının kimden konuşma yetkisi aldığını bilmiyorum. Buna sadece 2014 seçimlerinde Suriye halkı karar verirö sözleriyle yanıtladı.
Suriye Devlet Başkanı, ABD ve Rusya'nın dialog yolunun açılması için düzenlenmesini önerdikleri konferansa olumlu baktıklarını, politik çözümle sonuçlanacak her türlü girişimi destekleyeceklerini ancak, terorizmi destekleyen birçok ülkenin böyle bir oluşumu destekleyeceklerine inanmadığını söyledi.