MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Başbakan Erdoğan'ın kibir sendromuna yakalandığını ve Türkiye'yi kendinden ibaret gördüğünü söyledi. Samsun-Erzurum-Sivas hattında Atatürk taklidi de yaptığını belirten Yeniçeri, Atatürk olmanın başka, Atatürk takliti yapmanın ise daha başka bir şey olduğunun Erdoğan'ın farkında olmadığını kaydetti.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yeniçeri, çözüm sürecine ilişkin yasa tasarısının PKK’nın dayatmasının ürünü olduğunu ifade etti. "AKP ya PKK’lı teröristlerin koyduğu kurullarla oyunu oynayacak ya da cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde risk üstlenecekti. AKP birinci yolu tercih etmiştir." diyen Yeniçeri, bu tasarıyla Türkiye’nin bütünlüğünün, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olma hırsına kurban edilmekte olduğunu kaydetti. Bu tasarıyla AKP’nin yasa ve anayasa dışı işlediği suçları, suç olmaktan çıkartmak amacıyla getirildiğini anlatan Yeniçeri, "Bu tasarı aslında bir yenilginin itirafıdır. AKP iktidarı PKK’yı yasa ve devletin çizgisine çekemediği için devleti ve yasaları terör örgütünün yanına çekmektedir." diye konuştu.

"BÖLGEDE HER ALANDA OYUNUN KURALINI PKK KOYUYOR"

Türkiye’de her şeyde olduğu gibi elektrikte de kayıp kaçağın en yoğun olduğu illerin Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman olduğunu dile getiren Yeniçeri, "Bu illere verilen elektriğin ancak yüzde 30’unun bedeli tahsil edilmektedir. Yani bu illere verilen elektriğin yüzde 70’inin bedeli ödenmemektedir. Bu yüzden de bölge elektrik dağıtımını sağlayan şirket parasını alamadığından elektriği kesmektedir. Bunu bahane eden terör örgütü bölgede elektrik şirketinin binalarına saldırmakta, cam çerçeve indirmekte ve binaları ateşe vermektedir. Bölgede elektrik dağıtımı sağlayan şirkete yönelik saldırılar da raslantı değildir. Bu durum PKK’nın bölgede halkı olduğu gibi devleti ve şirketleri de haraca kestiğinin kanıtıdır. Bölgede her alanda ve her yerde oyunun kuralını PKK koyuyor. AKP çözüm ortağının koyduğu kurallarla açılım oyununu oynuyor!" şeklinde konuştu.

Çözüme ilişkin yasa tasarısının özünde Türkiye’nin birliği ve bütünlüğünden Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı karşılığı vazgeçmek anlamına geldiğini anlatan Yeniçeri, yasa tasarısının Cumhurbaşkanlığı Seçimi yatırımı olduğuna dikkat çekti.

"SAMSUN, ERZURUM, SİVAS HATTINDA ATATÜRK TAKLİDİ YAPIYOR"

Erdoğan'ın Başbakanlık'tan istifa etmeden cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası yürüttüğünü belirten Yeniçeri, şöyle devam etti: "İşin özeti şudur: Tayyip Erdoğan devleti seçime sokmaktadır. Asimetrik bir cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası yürütmektedir. Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmalara bakılırsa yalnız Cumhurbaşkanı değil, Erdoğan Türkiye’nin her şeyi olmak istemektedir. Tayyip Erdoğan, rakiplerine tepeden bakmakta, 'senden bir şey olmaz' türünden sözler etmekte, her şeyden haberi olması gerektiğinden söz etmektedir.

Tayyip Erdoğan, kibir sendromuna yakalanmıştır ve Türkiye’yi kendinden ibaret görmektedir. Kendini herkesin ve her şeyin üzerinde gören kibir abidesi olan Erdoğan, yoksulluktan böbreğini satacak duruma gelmiş vatandaşa 'burası sakatatçı dükkanı değil kardeşim!', Cumhurbaşkanlığı seçimindeki rakibine 'monşer', 'saksı', 'vazo' diyebilen, bir kahvenin kırk yıl hatırının sayıldığı bir kültürde bir zamanlar birlikte milletvekilliği yaptığı eski arkadaşlarına 'tuzluk', ne olursa olsun bir ananın evladına 'ölmüştür geçmiştir!' ifadesini kullanan bir Cumhurbaşkanı adayı ile Türkiye karşı karşıyadır.

Samsun’dan miting başlatarak da bilinçaltında yaşattığı duyguları açığa vurmuş bulunmaktadır. Erdoğan’a devlet olmak, her şeye hakim olmak, millete tahakküm etmek yetmiyor olacak ki, Samsun-Erzurum-Sivas hattında Atatürk taklidi de yapmaktadır. Atatürk olmanın başka bir şey, Atatürk taklidi yapmanın ise daha başka bir şey olduğunun, Erdoğan farkında değildir. Atatürk olmak için devlet kurmak, ilim bilmek, fen bilmek, tarih bilmek ve savaş dehası olmak yetmez. Bir de milleti için yedi düvele karşı fedayı can edecek, yüreğe sahip olmak gerekir. Erdoğan’ın bir hesabı vardır. Ancak iş bu hesapla bitmemektedir. Bu hesaba karşı Allah’ın ve milletin de bir hesabı olacaktır!"

'Emniyette kozmik oda' iddiasıyla ilgili bir soruya Yeniçeri, "Hırsızlık ve yolsuzluğu ahlaksız olduğu için çoğu insan karşı çıkmıyor, kendi yapamadığı için karşı çıkıyor. 28 Şubat tipli o dönemde yapılmış olan fişlemeler, baskılar ve bir takım haksızlıkları AKP kendileri yapamadığı için bunlara karşı çıkıyorlardı. Kendileri başa geldiği için onlardan daha rafineli, daha iyisini yaptığını görüyoruz. Adalet herkese hakkını vermektir ama daha çok karşı olduğunuz, fikirlerini kabul etmediğinize saygılı olmaktır. Çok kutsal amaç için ben yasa dışı yapıyorum, meşru diyemez. Yanlış yanlıştır, ister general yapsın ister demokratik yolla seçilmiş insanlar yapsın. Önemli olan insan hak ve özgürlüklerinin çiğnenip çiğnenmemiş olmasıdır. İktidar özellikle bunları yapmaması, uygulamaması gerekir, bunlar suçtur. Çok kısa sürede milletin başından gidebilirler. Suçları bin 500 senelik ceza gerektiriyor. Sorgulanamaycak hiçbir şey ve güç yoktur." şeklinde konuştu.

İşte o konuşmanın görüntüleri: