ERDOĞAN'IN AMERİKA'DAN ŞOK TALEBİ
Başbakan ünlü sunucu Charlie Rose'a çarpıcı açıklamalar yaptı. İlk defa Fetullah Gülen hakkında açık istekte bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PBS televizyonunun ünlü sunucusu Charlie Rose'a verdiği röportajda Fettullah Gülen'i sınır dışı etmesi gerektiğini söyledi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının ilk iki döneminde Gülen cemaati ile ilişkilerin sınırlı düzeyde olduğunu söyledi ve "Kendisiyle telefon görüşmeleri dışında görüşmem olmadı" dedi.Bu dönemde ilişkilerin iyi olduğunu ifade eden Erdoğan asıl sorunun 2010 referandumu ile başladığını belirtti.
Erdoğan, "Orada bir güç ele geçirme olayı vardı. Yani Emniyetle, güvenlikle öbür tarafta yargı arasında o dayanışmayı sağlamaya yönelik bir adımdı. Attıkları ilk adım da istihbarat teşkilatımızın müsteşarına yönelikti" dedi ve bu adımları "kabul edilemez" olarak tanımladı.
'Sınır dışı edilmeli'
17 Aralık ve 25 Aralık'ta atılan adımların darbe girişimine dönüştüğünü savundu ve "Bir darbe girişimiydi. Sivil darbe. Bunu yaptılar. Eğer ben yurtdışından gelişimde tüm bu olanlara karşı sessiz kalmış olsaydım, olay çok farklı yerlere gidebilirdi" dedi.
ABD'den beklentilerini de açıklayan Erdoğan, "ABD'den ne bekliyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bunları sınır dışı etmesini. Ben Amerika’nın kendi güvenliğini tehdit eden birileri olursa ne yaparsam, stratejik ortağımız da bizim ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda onu yapmalı" dedi.
'Twitter mahkeme kararlarına uymalı'
Erdoğan, mikro blog sitesi twitter konusunda ise, şirketin aynı ABD'deki gibi Türkiye'de de vergi ödemesi gerektiğini söyledi.
Twitter'ın Türk mahkeme kararlarını uygulamadığını da vurgulayan Erdoğan, "Bakan arkadaşlarımla ilgili hakaretler ver. Dava açtılar, davaları kazandılar. Hesabın kapatılması lazım, kapatmadılar. Bunun üzerine kapatıyoruz. Yani yerel mahkemenin vermiş olduğu karara uyması gerekir" dedi.
Fetullah Gülen'in iadesi
Ben Başbakan olduktan sonra kendisiyle (Fethullah Gülen) telefon görüşmelerim dışında bir görüşmem olmadı. Belediye başkanıyken görüşmelerim olmuştu. İlk iki dönem o grupla ilişkilerimiz de iyiydi. Aslında problem 2010 Anayasa referandumu olayından sonra başladı. Orada bir güç ele geçirme olayı vardı. Yani Emniyetle, güvenlikle öbür tarafta yargı arasında o dayanışmayı sağlamaya yönelik bir adımdı. Attıkları ilk adım da istihbarat teşkilatımızın müsteşarına yönelikti. Ondan önceki müsteşar ve müsteşar yardımcısına yönelik atılan adımlar. Tabii benim kabul edebileceğim adımlar değil.
Birçok değişik organizasyona sızmaya çalıştıklarının farkındaydık ama nihai kötü niyetlerinin farkında değildik. Sonra bunu hissettik. Önlemlerimizi almaya başladık. 17 Aralık, 25 Aralık… Bunlar son, işin bir darbe girişimine dönüştüğü dönemdi. Bir darbe girişimiydi. Sivil darbe. Bunu yaptılar. Eğer ben yurtdışından gelişimde tüm bu olanlara karşı sessiz kalmış olsaydım, olay çok farklı yerlere gidebilirdi.
Benim ofisime böcek yerleştirmişler. Bakanları dinlemişler. Bunları dinleyen insanların vatanseverliğinden bahsedebilir misiniz. Bunu örgüt olarak görüyorum. Bizim model ortağımızdan beklentilerimiz var. (Ne bekliyorsunuz sorusu üzerine) Bunları sınır dışı etmesini. Ben Amerika’nın kendi güvenliğini tehdit eden birileri olursa ne yaparsam, stratejik ortağımız da bizim ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda onu yapmalı.
(“ABD Fethullah Gülen’i iade edecek midir?” sorusu üzerine) Ümit ediyorum. En azından sınır dışı etmeliler.
BBC
Kaynak: