ERDOĞAN'IN ADAYLIĞINA HAKARET GİBİ TESPİT
Fınancıal Tımes: Erdoğan'ın En Büyük Kumarı
İNGİLİZ Financial Times gazetesi, 'Erdoğan'ın büyük sevdası' başlıklı yazısında Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olarak kariyerinin en büyük kumarını oynadığını savundu.
Gazetenin İstanbul muhabiri Daniel Dombey'in kaleme aldığı Erdoğan ile ilgili geniş analizde, Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı arayışının hem ulus hem de bölge için yansımaları olacağına dikkat çekildi. Başbakan Erdoğan'ın sadece Türkiye'nin en etkin siyasi kişiliği olmadığı, güç ve etki bakımından da ülkenin başbakanı olarak modern zamanlardaki kendinden önceki liderleri gerisinde bıraktığını belirten yazar, son 12 ayda bu sert ve uzun kişiliğin, polisin aşırı güç kullanarak bastırdığı protestolar, yolsuzluk soruşturması, eski müttefikiyle arasının bozulması gibi sancıları atlattığını yazarak "Ancak sadece sert ve abartılı dil ile coşkulu podyum konuşamaları iktidarda kalmak için yeterli olmaz" ifadelerini kullandı.
Yazar, cumhurbaşkanlığına aday olan Erdoğan'ın kendi geleceğini de riske atarak siyasi sistemi sarsarak ve büyük bir olasılıkla ülke tarihinin akışını değiştireceğini öne sürdü. Dombey şöyle devam etti;
"Başbakan, üst üste 8 genel seçim, 3 parlamento seçimleri, 3 yerel seçim ve aralarında 2007 yılındaki cumhurbaşkanının doğrudan halk oyuyla seçilmesini kararlaştıran referandum olmak üzere iki anayasal referandum kazandı.
Erdoğan, Türkiye'nin parlamento temelli sisteminden kendi kişisel otoritesini temel alan sisteme doğru kaydırmak için oynuyor. Ülkesinin üstün lideri olma arayışı sadece 77 milyonluk Türkiye için değil; NATO ülkesi Türkiye'nin bir istikrar direği olarak kalmayı ve Erdoğan'ın siyasi İslam deneyiminin yakından takip edildiği krizlerle dolu Ortadoğu için de yansımaları olacaktır.
Şimdi sorulan soru Türkiye'deki hayata egemen olan bu adamın cumhurbaşkanı olma arayışı ile daha fazla güçlü olup olmayacağı veya hükümetin üzerindeki günlük kontrolünü kaybedip kaybetmeyeceğidir."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın boyun eğmez bir karaktere sahip olduğunu belirten yazar şöyle devam etti;
"Erdoğan büyük hedeflerle yola çıktı; Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline getirmek; daha dindar bir nesil yetiştirmek ve bir bölge ve dünya lideri olmak.
Ancak Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturması nedeniyle suçladığı eski müttefiki Fetullah Gülen ile savaşı da dahil olmak üzere kendi arzularını dayatması Türkiye'de ve dünyanın her tarafında alarmları çaldırdı. Bu yıl Başbakan, Türkiye'nin anayasa mahkemesinin gayri resmi bulduğu ve ABD'nin yasağı "21. yüzyılda kitabı yakmak gibi" olarak yorumladığı Twitter'ı engellendi. Erdoğan'ın hükümeti alt mahkemelerin kararlarına aldırmadı. Erdoğan'ın partisi Türk istihbarat servisine yetkiler veren ve yargı karşısında ayrıcalıklı güç veren kanunu geçirdi. Geçtiğimiz ay 1 günde 2 bin 224 hakim ve savcının görev yerleri değiştirildi."
Erdoğan'ın ağustos ayında ses getirecek bir zafer kazanırsa bunun kendi yönetme tarzının doğrulanması anlamına geleceğini belirten yazar, bir keresinde kenara itilmiş Kürtler'i siyasi yaşamın kalbine getirmesi, dış politikada daha da kişileştirilmesi ve otoriterizm konusundaki endişelerin artması gibi Türkiye bunun dönüşüme uğramış Türkiye'deki değişimleri daha da derinleştireceğini savundu.
Kaynak: