Erdoğan’ı savaş suçundan yargılayacak deliller biriktiriliyor!
Erdoğan’ı savaş suçundan yargılayacak deliller biriktiriliyor: 6 ilde El Kaide operasyonu!
Sabah saatlerinde İHH Kilis bürosu ve deposuna yönelik polis baskını duyulurken, 6 ilde eş zamanlı El Kaide operasyonu başladı. AKP’nin bilgisi dışında başlatıldığı iddia edilen operasyon, Erdoğan ve Davutoğlu’nun Suriye’deki savaş suçlarının failleri ile bağlantılarına dair delillere yenilerini ekleyebilir
El Kaide’ye yönelik operasyon yapıldığı söylenen iller şöyle: Van, İstanbul, Kilis, Adana, Gaziantep ve Kayseri. El Kaide’ye yönelik operasyonlarda El Kaide yöneticilerinden İbrahim Şen ve El Kaide Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Halis Bayancuk yakalandı. Üç üst düzey yönetici ise Suriye’ye kaçtı.
İHH yöneticileri, yaptıkları basın açıklamasında operasyonu başlatan polisler hakkında soruşturma başlatıldığını iddia etti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise bu iddiayı yalanladı.
Türkiye El Kaide’sinden 2 kişi yakalandı 3 kişi kaçtı
Radikal’in haberine göre operasyonlar sonucu El Kaide’nin Ortadoğu’da ikinci ismi olarak anılan İbrahim Şen’in ve El Kaide Türkiye yapılanması sorumlularından Halis Bayancuk’un da yakalandığı bildirildi.
İbrahim Şen’in eski El Kaide lideri Habip Akdaş’ın ABD polisi tarafından öldürülmesi sonrası, Türkiye hücrelerini toparladığı ve ‘Türk El Kaidesi’nin başına geçtiği söyleniyor.
Şen’in faaliyetlerinden dolayı, ABD makamlarınca tutuklandığı ve Guantanamo hapishanesinde yattığı, Suriye’de sınıra yakın El Kaide kamplarından sorumlu olduğu iddia ediliyor. Gunatanamo’da yattıktan sonra, İncirlik üssünde Türk yetkililere teslim edilen İbrahim Şen’in, 2008 yılında El Kaide faaliyetlerinden tutuklanıp 6 yıl 3 ay ceza aldığı, dosyasının Yargıtay’da olduğu söyleniyor.
Bu arada İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bu sabah düzenlenen operasyonda da El Kaide üyesi olduğu öne sürülen 3 kişi gözaltına alındı.
El Kaide militanları deşifre olma riskine karşı, hücresel olarak yapılanıyor. Bir hücre diğer hücreyi tanımıyor. Ayrıca yönetim kadrosu da aynı sebeple hücresel yapılanıyor. Bir hücredekiler diğer hücredekileri görmüyor, tanımıyor.
Çökertilen hücreler El Kaide’nin en kanlı kamplarından Ceyş-ül Mehdi kampına savaşçı göndermekle suçlanıyor. Bu kampta yaşayan El Kaide’li militanlar Türkiye’yi de harb alanı olarak görüyor, Türkiye’ye yönelik eylem yapılması fikrini savunuyor.
Cihatçılara silah, para, eleman desteği
Operasyona neden olan suçlamalar ise şöyle sıralanıyor; Suriye’ye savaşçı göndermek, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden gelen El Kaidecilerin Suriye’ye geçişini sağlamak, zekât, yardım, deri gibi kalemlerle esnaftan para toplayarak bu parayı Suriye’de savaşan El-Kaide güçlerine aktarmak, Suriye, Pakistan ve Afganistan ülkelerine silahlı eylemlerde kullanılmak üzere eleman, para, gıda, yiyecek, silah vb. temini ve aktarımı yapmak.
CEMAAT AKP ÇATIŞMASINDA OPERASYONUN YENİ KODU: AKP-EL KAİDE İLİŞKİSİ – MUSTAFA PEKÖZ
Neler olmuştu?
Mayıs ayında Adana’da düzenlenen operasyonla Nusra üyeleri sarin gazı ile yakalanmıştı.
7 Kasım’da uyuşturucu ihbarı sonucunda Adana’da bir TIR yakalanmış, Konya ve Adana’da üretilip Hatay üzerinden üzerinden Suriye’ye götürülmeye çalışılan 933 roket başlığı ele geçirilmişti.
27 Eylül-6 Aralık arasında 6 operasyon sonucu El Nusra Cephesi’ne çalıntı araç taşıyan bir şebeke çökertildi. 9 Aralık’ta Konya’da bir ihbar üzerine harekete geçen ve önceden belirlenen adreslere baskın düzenleyen polis, 250 kilo kimyasal madde eşliğinde El Kaide bağlantılı bir grup yakalandı.
1 Ocak’ta Hatay’da silah dolu bir TIR yakalanmış, Valilik, İçişleri Bakanlığı ve MİT devreye girerek aracı aratmamış ve “devlet sırrı” tartışmaları başlamıştı.
10 Ocak’ta da Adana-Gaziantep otoyolunda durdurulan 2 otobüsün bagajında mühimmat bulunmuştu.
Ucu Erdoğan’a ve Davutoğlu’na dokunuyor
Türkiye’nin El Kaide bağlantılı cihatçılara desteğini açığa çıkaran bir dizi operasyon AKP’nin isteği ve bilgisi dışında gerçekleşmiş, Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere AKP iktidarını en az 110 bin kişinin öldüğü Suriye savaşında ulusal ve uluslararası hukuku ihlalle suçlayacak pek çok delil açığa çıkmıştı.
Suriyeli mültecilerin “mülteci” değil “konuk” statüsüne alınarak cihatçılara denetimsiz hareket olanağı sağlanması,
Bu hareket serbestisi için sınır geçişi-gümrük yasalarının, uluslararası ulaşım yasalarının, sınır kentlerinde sağlık hizmetleri ile ilgili yasaların ihlal edilmesi,
Cihatçılara hükümetin bilgisi dahilinde silah gönderilmesi,
Cihatçıların Türkiye sınırları dahilinde bomba imalathanesi kurmasına göz yumulması,
Lübnanlı 11 Şii hacının Türkiye bağlantılı cihatçılarca kaçırılması, gibi ulusal ve uluslararası yargılama konusu olabilecek pek çok vaka AKP’nin kabaran siciline eklenmeye devam ediyor.
Sendika.Org