Erdoğan'dan Münbiç İtirafı

Erdoğan'dan Münbiç İtirafı

Temenni ederim ki Münbiç'te de terör örgütü PYD, YPG orayı terk eder ve oraya Münbiç'in kendi halkı gelir yerleşir, böylece orada da bir barış zeminini yakalamış oluruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 televizyon kanalının ortak yayın yaptığı programda yaptığı konuşmada daha önce hedefimizde dediği Münbiç konusunda temkinli konuştu. "Temenni ederim ki PYD YPG oradan çıkar" cümlesini kullanan Erdoğan'in bu sözlerinde ABD'nin YPG ile anlaşması etkisi olup olmadığı bilinemiyor. ABD Ordusu Münbiç'i kuşatmış zırhlı araçlarını konuşlandırmış ve bayrağını bölgeye dikmişti. Erdoğan canlı yayında referandum konularına da değindi. İşte ayrıntılar.

İMRALI "HAYIR" DİYOR

İmralı'daki terör örgütünün başı ne diyor? 'Hayır' diyor. İşte şu anda 'hayır' demek, bunlarla beraber aynı istikamette yürümek demektir. Kim olursa olsun, bu kişi olabilir, kurum olabilir. Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenler, şu anda bölücü terör örgütüyle beraber 'hayır' kampanyasında buluşanlardır. Bu kadar açık. 'Evet' kampanyasını sürdürenlerin derdi nedir? Bu ülkeyi kalkındırmaktır." dedi

GENSORU VE GÜVENOYU HÜKÜMETİ TEHTİT EDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasıyla ilgili, "İkide bir bu gensoru meselesi ve güvenoyu meselesi, bunlar tabii ki hep iktidarları tehdit etmiştir. Şimdi bu tehditler, bir defa artık hükümet -ki artık yürütme zaten başkanda- böyle bir tehditle baş başa olmayacak. Daha rahat bir şekilde kurduğu ekip dışarıdan zaten, içeriden değil, bununla beraber çok daha rahat yürüme imkanını sağlamış olacak. Güvenoyu uygulaması nerede olacak? İşte o 5 yıl var ya, geldiğinde mevcut ekibe eğer 'yürü' diyorsa güvenoyunu almış demektir, 'yürü' demiyorsa sen demek ki güvenoyunu alamadın." şeklinde konuştu. 

KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı ruhuyla ilgili sözlerine de değinen Erdoğan, "Yenikapı ruhunda ayrılık yok ki. Yenikapı ruhunda terör örgütleriyle beraber olmak yok ki. Siz şimdi eğer 'hayır'la beraber hareket ediyorsanız, bu Yenikapı ruhuna terstir. Niye? Çünkü 'hayır' diyen PKK'dır, Kandil'dir, şu anda 'hayır' diyen kimdir, bu ülkede kan gövdeyi götürsün diye çalışanlardır ve şu anda bunlar nerede? Yargı bunları aldı toparlıyor ve içeri atıyor. 'Hayır' diyen kim? FETÖ terör örgütü. FETÖ terör örgütüyle berabersin, hala kalkıp 'bu ülkede Yenikapı ruhunu ben temsil ediyorum' diyor. Hayır canım sen nasıl temsil edersin? Sen Yenikapı ruhuna da zaten Yenikapı'da toplanmadan önce ters düştün. Davet eden benim. Ben davet ettim ve gelmeyeceğine dair cevabı özel kalemime, özel kalemi bildirdi. Daha sonra araya, o bir iki gün içerisinde birileri girdi ve son anda geleceğini bildirdi. Durum böyle." dedi. 

16 NİSAN'DAN SONRA HERŞEY DEĞİŞECEK

Erdoğan, "Ne olacak da yeni sistemde terörle daha etkin mücadele edilecek?" sorusu üzerine, son dönemde Türkiye'nin terörle mücadelede farklı bir konuma geldiğini belirtti.

Evlerin boşaltılarak, içinden tüneller açarak, evleri birbirine tünellerle bağlandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mesela Mardin operasyonunda bin 500 kişinin sığınabileceği yer altında adeta şehir ihdas ettiler. Kim bunlar? Hayır diyen o terörist. Fakat askerimiz, polisimiz yaptıkları operasyonla buraları darmadağın etti, gereğini yaptı. Bunların lider kadrosunda olan isimler orada yakalandı. Askerimizin de polisimizin de korucularımızın da alnından öpüyorum. Gerçekten şu son birkaç ay içerisinde akla hayale gelmez şehadeti hedefleyerek bu operasyonları yaptılar. Şu anda hala bunlar devam ediyor. Aynı şekilde yurt dışında da devam ediyor, Kandil vesaire.

MÜNBİÇ HEDEFİMİZ

Öbür tarafta Suriye operasyonlarımız aynı şekilde devam ediyor. Cerablus halledildi, Rai olsun, Bab olsun bunlar halledildi. Şimdi Münbiç'e yönelik adımlar, görüşmelerimiz, her şeyimiz devam ediyor. Sayın Putin'le görüşmelerimizi yaptım. Genelkurmay başkanlarımız ABD, Rusya, Türkiye olarak bir araya geldiler, onlar gerekli çalışmaları yaptılar. Temenni ederim ki Münbiç'te de terör örgütü PYD, YPG orayı terk eder ve oraya Münbiç'in kendi halkı gelir yerleşir, böylece orada da bir barış zeminini yakalamış oluruz. Bütün buralara da askerimizin Özgür Suriye Ordusu'na verdiği destekle buraları da çözüme kavuşturuyoruz. Artık Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye ve yönetim olarak bizler, arazide varız, masada varız. Aynı şey Irak'ta bu kararlılıkla devam ediyor. İşte başkanlık sisteminde bu güç daha da artmış olacak. Artan güçle çok daha seri kararlar alacağız ve aldığımız kararlarla da bu operasyonları yapma imkanını çok daha çabuk yakalayacağız."

GÜÇLÜ LİDERLER GELECEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenin burada daha güçlü olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Siyasette güçlü liderleri zorunlu kılıyor. Artık güçlü liderler çıkacak. Öyle işini bilmeyen, 7 seçim kaybedecek hala koltukta oturacak, yok öyle şey. Şimdi güçlü liderler gelecek. Yasama ve yürütme arasında karşılıklı denge sistemi var. Burada diyor ki, 'Yasama organı kalktı.' Nereden kalktı? Parlamento var. Ayıptır ya bu lafları böyle söyleme ama birileri yanıltıyor galiba. Anlamakta zorlanıyor. Fakat burada işte anlamadığı için mi böyle söylüyor, doğru konuşmuyor? Bir diğer konu güvenoyunun kaynağı doğrudan halk. Parlamento değil. O da ne zaman? Beş yılın sonunda halk güven oylamasında kararını verecek. 'Sen artık gidicisin' diyecek. 'Bu işi başaramadın.'

AB İLE İLİŞKİLERİMİZİ GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ

Hollanda ve Almanya'da yaşananların ardından AB ile ilişkilerin gözden geçirilmesine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunların hepsi gündemde. Tepeden tırnağa gündemde. İlk hedef 16 Nisan. Hepsi gündemde. Bunları konuşmamız lazım. Avrupa Birliği ile ilgili düşüncelerim herkes tarafından biliniyor. Avrupa hala bizi oyalamaya devam ediyor. Şu ana kadar da bu oyalamaları devam etti. Şimdi Malta'nın dönem başkanlığı var. Bu dönem başkanlığında da taktik maalesef yine aynı. Bu fasılları açalım, 3 milyon mülteciyi burada ağırlıyoruz. Bununla ilgili verdikleri sözler vardı. 3+3 milyar avro güya destek vereceklerdi. Ortada herhangi bir şey yok. 725 milyon avro geldi o kadar. Bu da bize gelmiyor. Bu da UNESCO vasıtasıyla yardım kuruluşlarına geliyor. Bize gelen bir şey söz konusu değil. Vizelerin kaldırılması meselesi. Yine bunlarda oyalama taktikleri devam ediyor. Bunlar samimi değil, dürüst değil. Dolayısıyla bunların hepsini masaya yatırmamız şart. Çünkü 2016 yılı sonuna kadar vize meselesi bitecekti, bitmedi."

 

Kaynak:AA

İlgili Haberler