Samsun Çarşamba Havalimanı’na gelen ve buradan helikopter ile Ordu’ya geçen Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 30 bin kişiye hitap etti. "Milletin adamı Erdoğan" sloganları ile karşılanan Başbakan Erdoğan, "4 ay önce 24 Mart'ta Ordu'ya geldim yine muhteşemdi. O gün ne dedik. Maşallah Ordu, 'Karadeniz gibi kükrüyor' dedik. Ordu tıpkı dereleri gibi 'gürül gürül çağlıyor' dedik. Ordu 'tarih yazmaya hazırlanıyor' dedik. 30 Mart'ta Ordu kükredi mi, çağladı mı, tarih yazdı mı? Allah sizlerden razı olsun. Büyükşehir Ordu büyük karar verdi. 20'de 20 yaptı. Firesiz maşallah. 2011 seçimlerin Ordu bize yüzde 60 oranıyla destek vermişti. Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Ordu yüzde 60'ın da üzerine çıkacak. Dayatmayla milletin önüne konulan adaylara oy yok, ben bunu biliyorum" diye konuştu.

DHA'nın haberine göre; "Cumhurbaşkanı Erdoğan" sloganları ile konuşması kesilen Başbakan Erdoğan'ın, "Ordu yeni Türkiye'ye evet mi? Büyük Türkiye'ye evet mi Ordu? Güçlü Türkiye'ye evet mi Ordu? 2023 hedeflerine evet mi Ordu? Eski Türkiye'nin kapılarını kapıtıyor muyuz? Milletin adayını Cumhurbaşkanlığına taşıyor muyuz Ordu? Kim o aday kim?" şeklindeki sorusuna miting alanındaki kalabalıktan "Tayyip Erdoğan" yanıtı geldi. Bunun üzerine Erdoğan, "Maşallah. Ordu'da bu iş bitmiştir. Ordu 'tamam inşallah' diyor. Bakın Türkiye genelinde bu iş bitti. Türkiye'de 10 Ağustos'un rengi zaten belli. Yaptırdığımız araştırmalar, yoklamalar 10 Ağustos'ta kimin iş başına geleceğini gösteriyor. Yüzde 51 yeter mi? Biz milletimizden çok daha güçlü destek bekliyoruz. İnanıyorum, CHP'li, MHP'li vs. kardeşlerimizin partilerinin dayatma adayına güçlü bir tepki göstermelerini bekliyorum" diyerek şöyle devam etti:

"CHP içinde cumhurbaşkanı adayı olacak bir tane isim bulamadılar. Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı için aranan vasıfları sayıyor. Bu vasıflarda bir tane adam yok muydu. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Sende yok mu. sen niye çıkmıyorsun? Kendini tanımlıyor, ben buyum diyor. Koskaca MHP teşkalatı içinde cumhurbaşkanı adayı olacak bir tek kişi çıkaramadılar mı? Evet çıkaramadılar. Niye? talimatı seçmenden almazlar, teşkilattan almazlar. Bunlar talimatı başka odaklardan, başka çevrelerden alıyorlar. Bunlara bir aday dayattılar. CHP, MHP yönetimi boyunlarını büküp kabul ettiler. Ne diyor CHP Genel Müdürü 'tıpış tıpış bu adaya oy vereceksiniz' diyor. Kendisi yanına Bahçeli'yi de alıp tıpış tıpış oy verir. Bu seçmene dayatma yapamaz. İlkelerini, iradelerini ayaklar altına alıyorlar, Pensilvanya ihanet şebekesinin dizinin dibine oturuyorlar. Her türlü yalana, harakete çanak tutuyorlar."

Muhalefete yönelik eleştirilerini sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bunların bu ülkede iktidar olma gibi bir dertleri yok. Halk arasında güzel bir söz vardır; 'Makaram sarı bağlar, kız söyler gelin oynar'. Bunların durumu bu. 10 Ağustos'da yeni Türkiye kuruluyor. Muhalefet de kendini yenilemek zorunda. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet bunları rahatsız ediyor. Niye, biz tek millet derken, bu ülkede Türküyle, kürdüyle, lazıyla, çerkeziyle, romanıyla biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Tek millet, kardeşlerim sizin etnik yapınız bu olabilir, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tek milletiz. İki, tek bayrak. Alternatif bayrak olamaz. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Bu HDP'liler kongrenizde salona Türk Bayrağı asamadınız. Sizin parlementoda ne işiniz var. Bu parlemento Türkiye Cumhuriyeti'nin parlementosu. Beyler rahatsız olmuşlar. Beni eleştiriyorlar. Kesenizde ne varsa söyleyin, bu millet sizi affetmez. Tek vatan diyoruz. Kendilerine göre ameliyat, operasyon asla ve asla, bunun bedeli çok ağır olur. Bayrak direklerine tırmananlar vardı. Şimdi iniyorlar. Devam ederlerse inmeye de devam ederler. Bunun bedenini ağır öderler. Bu bayrak hiçbir zaman yere inmedi inmeyecek" diye konuştu.

Hakkari'ye havalimanı yapıldığını hatırlatan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Şimdi çıkmış adayın biri, benim görevim o işlerle uğraşmak değil diyor. Bu millet 10 Ağustos’ta Çankaya’ya saksı seçmiyor, vazo seçmiyor. Devletin başı, başkumandan seçiyor. Anayasanın verdiği yetkiler var, bunları kullanacak. Ama en ufak bir mesuliyet almamış kişilerden cumhurbaşkanı olur mu? Bunların hayatı monşer olarak geçmiş. 'Yok şunu yaptım bunu yaptım' diyor. Yaptığın hiçbir şey yok. Sırtında yumurta küfesi taşımayanlardan bir şey olmaz. Damdan düşmedikleri sürece bunlardan bir şey olmaz. Biz damdam düştük. Şu mübarek Ramazan günlerinde dertliyiz. Mahsunuz. Filistin'den maalesef içimizi acıtan haberler alıyoruz" dedi.

"Kahsolsun İsrail" sloganları altında konuşmasını sürdüren Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:

"Terör devleti İsrail bir kez daha Gazze'ye saldırdı. Masum çoçukları, kadınları, insanları plajda oynayan çocukları katletmeye başladı. Bir İsrail kadın milletvekili çıktı, 'bütün Filistinli anneler ölmeli' dedi. Sen ne biçim kadınsın. Kadın hakları derneklerinden ses çıkıyor mu? Çıkmıyor çünkü aynı ziyniyetin sahipleri. Bunlar analığa da karşı olanlar. Bir tişört yaptırmışlar. Üzerinde hamile çarşaflı müslüman bir kadının resmi var. Altına bir atış iki vuruş. Yani Müslüman kadının karnına ateş et bir kurşun iki can demişler. Bu adiliktir, alçaklıktır, namussuzluktur. Nefret ediyorum, lanet ediyorum. Bunlarda vicdan yok. Şeref, izzet, haysiyet yok. Sabah akşam Hitlere söverler ama barbarlıkta Hitleri dahi geçtiler. ABDliler Hitler benzetmeme şaşıyor. Size ne, sen ABD'sin İsraille ne alakan var. İnsanlar öldürülüyor. İsrail'in savunma hakkı var diyor. Orantısız güç kullanıyor. İsrailli kaç kişi öldü. Bir kişi, kaç Gazze'li öldü 300'ü aştı. Neyi savunmasını kullanıyor. Atom bombası dahi, uçak, füze herşeyi var. Ey Filistinli senin silahın olmayacak. O neyle kendini savunacak. Tünelleri bombalayarak kaldıracağım diyor. Böyle adeleti olmayan dünya olur mu. Batsın bu dünya. Orhan baba ne için söylüyor, adeleti olmayan dünya için söylüyor. Türkiye'deki musevilere herhangi bir tavrı ben doğru bulmuyorum. Tüm bunlara rağmen onlar bu ülkenin vatandaşıdır. Onlar burada bizim güvencemiz altında. Bizim herdefimiz İsrail'in zalim yönetimidir."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de yaşanan ve vahşet ile barbarlık olarak tanımladığı İsrail'in saldırıları karşısında Batı'nın, Amerika'nın sustuğunu belirterek, "Batı susuyor, Amerika susuyor. Medeni olduğunu söyleyen dünya susuyor. Özellikle içim kan ağlayarak söylüyorum. İslam ülkelerinin çoğu susuyor. Hatta bunların bir kısmı susmanın ötesinde bu insanlık suçuna destek veriyor. Biz konuştukça biz sesimizi yükselttikçe bu susanlar zalime destek verenler rahatsız oluyor. Ekmel'de rahatsız oluyor. Bayramdan sonra sesini yükseltecekmiş. Sesini bir an evvel yükselt. Tayyip Erdoğan 20’sinde neyse 60’ında da o. 20’sinde de böyle konuşuyordu bu günde böyle konuşuyor. Dün başka bugün başka değil. Bizim susmamızı, zulme rıza göstermemizi bekleyenler varsa boşuna bekliyorlar. Biz vicdanlara seslendikçe bunlar rahatsız oluyor" dedi.

"İPİNİ TUTAN EFENDİSİNİ ELEŞTİREMEZ"

İsrail kara harekatını başlayınca TBMM’de partilerin ortak bildiri yayınladığını belirten Başbakan Erdoğan, "Parti yöneticilerine baktığınızda Meclis'teki o cesareti göremiyorsunuz. Hatta CHP’nin teklifi çok manidar, 'İsrail’in savunma hakkı var'. Dikkat edin ne diyor, yarım ağızla Gazze’ye destek veriyormuş gibi yapıyor. Ardından hükümeti, bizi eleştiriyorlar. Bir cümle ile Gazze için söylüyorlar, 10 cümleyle hükümeti eleştiriyorlar. Çünkü bunlar İsrail’e ses çıkaramazlar. Bu CHP tarihi boyunca İsrail politikalarını desteklemiştir. Bu günde aynısını yapıyor. Niye? Korkuyor. Bunlarda büyük bir devletin refleksini gösterecek cesaret yok. Korktukları için İsrail’e bir çift söz söyleyemiyorlar" diyerek şöyle devam etti:

"Mavi Marmara’nın Gazze’ye gidişini eleştiriyordu, kim o Pensilvanya’daki zat. Ne dedi ‘otoriteden izin almalıydılar’ dedi. Şimdi ne yapıyor, Gazzeli çocuklar için. Ağladığını duydunuz mu? Gördünüz mü? İsrail’i eleştirdiğini gördünüz mü? Yapamaz. İpini tutan efendisini eleştiremez. Bu ihanet benim Ordulu kardeşimin gözünden kaçmaz. Milletimiz bu ihaneti affetmez."

Ortadoğu'da her zaman huzur istediklerini ve bunun da mücadelesini verdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Büyük devlet susan, oturan, oturduğu yerden hadiseleri izleyen devlet değildir. Büyük devlet olaylara müdahil olan, arabulucu olan, barış için mücadele edendir. Bakın ben bu gece sahurda eve gittim. Dışişleri bakanım sürekli beraber değişik ülkelerle telefon görüşmelerimizi yaptık. Ne yapılım, ne gibi adımları yapabiliriz. Dün öyle, evvelsi gün öyle, sürekli öyle. Türkiye’yi bu ateş içine atmayacak ama ateşin sönmesi için, yaraların sarılması için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Şu anda insani yardımlar olarak Kızılayımızda, TİKA’mızla Gazze’deyiz. Onlara bir şeyler yapalım. Bunun gayreti içerisindeyiz. Ve utanmadan sıkılmadan ‘Türkiye ateşkesi engelledi’ diyorlar. 2012’de ateşkes yapıldı. Ama İsrail ateşkese uymadı. Şu anda Gazze herhangi bir şey atmadı ki. Havan topu herhangi bir şey atmadı ki. Ama İsrail bir bahane uyduruyor. Hamas'la El Fetih birleşti ya şimdi bunu yıkmak istiyorlar. Onun için bu adımı atıyor çünkü müslümanın müslümanla bütünleşmesini istemiyorlar. Bölmek istiyorlar, parçalamak istiyorlar. Şunu unutmayın kardeşlerim Ortadoğu huzurlu olursa Türkiye daha huzurlu olur. Balkanlar, Kafkasya, Güney Afrika huzurlu olursa Türkiye daha da büyür. Bizi içimize kapanarak büyüyemeyiz. On yıllar boyunca Türkiye içine kapandı ve yerinde saydı" diye konuştu.

1.5 yıldır şehit gelmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bunlar durup dururken olmadı. Attığımız adımlarla oldu. Biz 77 milyonun tamamını seviyoruz ve yavrularımız bayrağımıza sarılı tabutlarla gelmesini istemiyoruz" dedi.

10 Ağustos’ta Türkiye’de bir ilk yaşanacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Özellikle rica ediyorum 10 Ağustos’ta sandığa gitmeyi ihmal etmeyin. CHP genel müdürü gibi ‘Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz’ demiyorum o üslup bize yakışmaz. Biz milletimize samimi bir dil kullanıyoruz. Bütün şehirlerde yaptığımız gibi Ordulu kardeşlerimden ricada bulunuyorum mutlaka sandığa gidin" dedi. Başbakan Erdoğan mitingin ardından Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.