Dil devrimini TÜBİTAK bilim ödülleri töreninde eleştiren Erdoğan, "Türkçe ile felsefe yapamazsınız. Ya Osmanlıca ya İngilizce kullanmanız lazım. Bu sorunlar devlet eliyle değil, bilim adamları eliyle çözülmeli" diyerek dil bilimcilere mesaj gönderdi. Ancak Erdoğan'ın devletin resmi yayın organı TRT'den yıllar önce bu gün söylediğinin tam tersini söylediği ortaya çıktı.

ERDOĞAN BUNU HEP YAPIYOR

Erdoğan sadece içerde muhalefet tarafından değil tüm dünyada önceki söylediklerinin bir zaman sonra tam tersini söylemesi yüzünden çok ağır elelştiriliyor. Son zamanlarda Cumhuriyet'in ilk devrimlerinden olan Osmanlıca ve Arapçanın kaldırılıp yerine latin alfabesinin getirilmesini sert bir dil ile eleştiren Erdoğan, "24 nisan 2012 yılında "Anayasanın Dili Sempozyumu" toplantısında yaptığı konuşmada bu gün söylediklerinin tam tersini söylemiş Erdoğan , bu gün kendisinin söylediğine benzer Türkçe eleştirilerini yapanları ise resmen ırkçılıkla suçlamış.

ERDOĞAN ERDOĞAN'A KARŞI

2012 yılında yaptığı bu konuşma sosyal medyada daha önce söylediklerinin tam tersini söylediği konuşmalardan derlenerek yapılmış videoları çok uzun videolar haline getireceğe benziyor. 

İŞTE BU GÜN SÖYLEDİĞİNİN TAM TERSİNİ SÖYLEYEN 2012 ERDOĞAN

DÜN SÖYLEDİKLERİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen 49. TÜBİTAK 2014 Yılı Bilim, Özel ve Teşvik Ödülleri törenine katıldı. Dil devrimine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En büyük sıkıntılardan birini de maalesef dilde yaşadık. Bizim son derece zengin bilim yapmaya, üretmeye son derece müsait bir dilimiz varken, bir gece yattık sabah kalktık baktık ki o dil yok. İşte şimdi yabancı dillerle, kelimelerle bilim öğrenen ve öğreten bir ülke derecesine getirildik. Binlerce kelime ve kavram unutturuldu. Sözlüklerden çıkarıldı. Kelime ve kavram üretmeye son derece elverişli olan dil yapısı adeta törpülendi" dedi.

"Bilimi mahalle baskısından da kurtarıp daha özgür bir zemine kavuşturmak zorundayız"

Beyin göçüne değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bilim insanı özgür değilse, kendisini emniyete hissetmiyorsa, bilimden ziyade maişetini dert ediniyorsa ilim sahibi olmanın yüksek payesini hissedemiyorsa tarihte hep olduğu gibi kalkar daha uygun şartlara göç eder. Bizi bu iklimi yeniden oluşturmamız gerekir. Bilimi, devletin, siyasetin müdahalesinden yargının müdahalesinden olduğu kadar mahalle baskısından da kurtarıp daha özgür bir zemine kavuşturmak zorundayız" ifadelerini kullandı. 

"