ERDOĞAN'DAN 3 DÖNEM VE PARALEL AÇIKLAMALARI
Erdoğan konuşma yaptı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuştu.
Başbakan Erdoğan, Pazartesi günü parti MKYK’sını topladıklarını hatırlatarak, 27 Ağustos'ta olağanüstü genel kurul toplantısı yapacaklarını belirtti. Şeytanın böyle dönemlerde devreye gireceğini' kaydeden Erdoğan, hırsın ve bencilliğin AK Parti'den uzak olması temennisinde bulundu.
Erdoğan, 13 yıl önce 'Kurmuş olduğumuz bu siyasi partide asla bir lider diktatoryası oluşmayacaktır. Lider, katılımı ve kolektif düşünmeyi esas alan bir liderlik anlayışı içinde hareket edecektir' dediğini ifade ederek; 'Burada üç başlık çok önemli. Katılım, istişare ve ortak akıl. Hele hele bizim için önemli olan bir şey var ki o çok önemli, 'bütün işlerinizde istişare ediniz' prensibi bizim için anlamlıdır. Biz buna inanırız. Partimizin ve hükümetimizin her adımına bu hakim olmuştur. Şu anda da partimizin yeniden şekilleneceği bu süreci, her kademede istişare yaparak belirliyoruz. Arkadaşlarımızdan genel başkan hakkında ne düşündüklerini aldık. Bugün de toplantıya katılan kardeşlerimizden kanaatlerini alacağız ve yine bu akşam partimizin kuruluş yıldönümü resepsiyonundan sonra da milletvekillerimizle bir araya gelecek, bu akşam resepsiyondan sonra tüm vekillerimizle aynı zamanda genel merkez kadın kollarımızla gençlik kollarımızla bir araya gelerek kanaatlerini alacağız ve böylece inşallah genel kurulumuza giderken, tercihin hangi istikamette olduğunu öğrenip o adımı atalım istiyoruz. Ortak akıl ne diyorsa, Allah'ın izniyle bizler de ona tabi olacağız. Biz kulislerin istikamet çizdiği değil, ilkelerin istikamet çizdiği bir partiyiz. Bu tür hareketleri hazmedemeyenler boş durmaz. Şeytan böyle dönemlerde devreye girer. Onun için de 'bu birliği bu beraberliği nasıl bozarız', elinden gelen gayreti gösterir. İşte bu tuzağı bozmak bizim birliğimizde yatar. Onun için bizler şu veya bu şekilde, istişarenin neticesine değil de nefsimizin vereceği karara uyarsak partimizin bütünlüğünü zedelemiş oluruz. Buraya büyük emeklerle geldik. Bunu aynı şekilde devam ettirmemiz gerekir. Hırs bizden uzak olsun, bencillik bizden hep uzak oldu, uzak olsun. Sinsilik, ayak oyunları, tuzaklar, bu partiye bugüne kadar sirayet etmedi, bundan sonrada inşallah etmesin. Hele hele bizimle yakından uzaktan alakası olmayan veya dolaylı alakası olan, onların partimizin içinde kendilerine yönelik uzantılar arayıp bularak oradan görevi üstlenecek kişiler bulmaya çalışmalarına fırsat vermeyelim' diye konuştu.
'KARNINDAN KONUŞAN BİR KADRO OLMAYACAKTIR.'
Başbakan Erdoğan, partililere seslenerek 'AK Parti'nin yalpalamasını bekleyenleri Allah için sevindirmeyelim' dedi. Erdoğan, kadrolarının 'karnından konuşan bir kadro olmadığını' ifade ederek, partililere genel kurula kadar olan 2 haftalık sürede bu hassasiyetle davranma çağrısında bulundu. Herkesin fikirlerini istişare kurullarında söylemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; 'Arkadaşlar gelin şu 10 Ağustos’un bir heyecanını mutluluğunu yaşayalım. Bunu yaşatmamak için elinden gelen gayreti gösterenler var. Bu tuzağa düşenler de var, düşmeyelim. Onun için dedik ki biz 'Meclis’i tatil edelim 28’ine kadar oturumlarına ara versin. Sonra kalınan yerden yola devam edilsin' dedik. AK Parti’nin yalpalamasını bekleyenleri Allah için sevindirmeyelim. AK Parti bu milletin umududur. Telefonlarda ağlayarak bu ifadeleri kullanan liderleri dinledim. Sorumluluğumuzun ne kadar ağır olduğunu biliyorum bunu da sizlere hatırlatmayı bir görev telakki ediyorum. Bu süreci zedeleyen, yaralayan bu umudu zayıflatan ülkeye millete bu aziz ümmete tarihe çok büyük haksızlık etmiş olur. Bu sözlerimle asla hiç kimseyi itham ve işaret etmiyorum. Partimiz birilerine genel başkanlık koltuğu vermek, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık, milletvekili koltuğu vermek için kurulmuş bir parti değildir. Bu parti Türkiye Cumhuriyeti'nin Bayrağını, itibarını, yüceltmek için kurulmuş bir partidir. Rütbeler için çekişme mazlumun yüreğindeki umudu köreltir. Biz bunu yapacak bir kadro asla değiliz. 10 Ağustos akşamı zaferimizden dolayı Gazze’nin çocukları sevinç çığlığı atıyorsa bu bizim sorumluluğumuzu ağırlaştırır. Buradan da açık açık söylüyorum. Bizim bu kadromuz karnından konuşan bir kadro olmayacaktır. Medya üzerinden irtibat kuran bir kadro değildir, olmayacaktır. Kulisler, ayak oyunları, bu kadronun, bu hareketin dışındadır. Kimin ne söyleyeceği varsa çıkar istişare kurullarında özgürce ifade eder. Ötesinin kıymeti yoktur. Her bir arkadaşımızın önümüzdeki 2 haftayı bu hassasiyetle idrak edeceğini biliyorum.'
3 DÖNEM KURALININ SARSILMADAN UYGULANMASI TARAFTARIYIM
Başbakan Erdoğan, konuşmasında 3 dönem kuralının istişareyle alındığını hatırlatarak, bu kuralın sarsılmadan uygulanması taraftarı olduğunu söyledi.
Erdoğan, 3 dönem kuralının sadece parlementoda milletvekillğiyle ilgili olduğunu vurgulayarak, parti kurullarında görev yapılabileceğini söyledi.
'Siyaseti sadece milletvekilliği olarak gören anlayışın' yanlış olduğunu kaydeden Erdoğan "Biz siyasi hayatımızı sadece milletvekili olarak görüyorsak bu çok büyük bir hırstır. Bunu frenlememiz lazım" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, arkadan gelen genç kuşaklara zemin hazırlamaları gerektiğini söyleyerek; "13 yıl önce AK Parti bir farkın partisidir demiştik. Şahsen bu ilkenin sarsılmadan uygulanması taraftarıyım. Bütün istişarelerinde bu kuralın uygulanması yönünde ittifak oluştuğunu da biliyorum. Fakat burada bir şeyi söylemek istiyorum. Üç dönem kuralı, bir kişinin siyasi yaşamının bitmesi değildir. Üç dönem kuralı sadece parlamentoya girişle alakalı, üç dönem arka arkaya görev yapmışsa sonra tekrar parlamentoya girme şartını getiren bir anlayıştır. Partinin kurullarında yine görev yapabilirsin, STK’larda görev yapabilirsin. Partinin verdiği görevleri yapabilirsin, bu siyaset değil mi? Bu da siyaset. Biz siyasi hayatımızı sadece milletvekili olarak görüyorsak bu çok büyük bir hırstır. Bunu frenlememiz lazım. Arkadan genç kuşaklar geliyor, bunlara zemin hazırlamamız lazım. Onlar da gelsinler bu parlamentonun içinde yer alsınlar. Seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdiğimiz zaman bütün partiler karşı çıktı. MHP’den bir tanesi, diplomaside bunlara sözde profesör denir. O gençlere ben şaştım. 'Biz parlementoyu diyor çoluk çocukla mı dolduracağız'. Güya genç nesillere hocalık yapıyorsun, ama şu gençleri parlamentoya layık görmüyorsun? Yeni yasama yılında ben diyorum ki, partimiz aynen batıda olduğu gibi seçme ve seçilme yaşını gelsin 18’e indirsin. Bakın şu anda 15’e yakın AB üyesi ülkede seçme seçilme yaşı 18. AK Parti yeni yasama yılında bu adımı atmak suretiyle gençlerimizin önünü açarak, ben de bu parlamentoda oy kullanabilirim, benim de bir düşüncem olacak demeli. İşte Avrupa’da bir ülke. Avusturya. Ahmet bey de burada. Dışişleri Bakanı 27 yaşında. Orada kendisiyle sabah kendisiyle dertleştik. Ondan önce de devlet başkanının özel sekreteri. Bu makamlara gelebiliyor. Biz de bu sıkıntı niye? İşte bunu aşmamız lazım. Seçilmek zor değil, zor olan seçmektir" diye konuştu.
"SİYASETİN BU SAYEDE GENÇ VE DİNAMİK KALACAĞINA GÖNÜLDEN İNANIYORUM"
Erdoğan, siyasetin 3 dönem kuralıyla dinamik kalacağına inandığını söyleyerek; "İnşallah yeni oluşacak yönetimin tasarrufu da bu konuda olacaktır. Bu çok önemli üç dönem meselesi inşallah bu ilkenin çiğnenmeden yürüyeceğine inanıyorum. Siyasetin bu sayede genç ve dinamik kalacağına gönülden inanıyorum" ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI OLDUĞUMDA BU MÜCADELEYİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında paralel yapıya ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Milli Güvenlik Kurulu'nda 'paralel yapı'yla ilgili karar aldıklarını söyleyen Erdoğan, milletin kendilerine bu yapıyla mücadele talimatı verdiğini ve Cumhurbaşkanı görevini devraldığında şahsi olarak mücadeleye devam edeceğinin altını çizdi.
Erdoğan, 30 Mart'ta milletin AK Parti'ye en çok 'Paralel yapıyla mücadele konusunda destek olduğunu' kaydederek; "30 Mart seçimlerinde Pensilvanya dediğimizde meydanların nasıl coştuğunu gördünüz. Millet bize destek oldu, yetki verdi. 10 Ağustos seçim süresince, paralel ihanet çeteyle mücadelemizin devam edeceği sözünü verdik. AK Parti'nin 27 Ağustos'taki genel kuruldan sonrada mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdürmesi millete verilmiş bir sözdür, vaattir. Genel başkanlık ve başbakanlık makamına gelecek arkadaşımızın da ulusal güvenliğimiz tehdit eden bu yapıya müsamaha göstermemesi hem bizim hem de milletimizin göstergesidir. Kaldı ki MGK'da da bununla ilgili kararımızı aldık. Bu bizim resmi kayıtlarımıza farklı şekilde, kod adıyla girmiştir" diye konuştu.
"İÇİMİZDE YA DA DIŞIMIZDA BU ALÇAKLIĞI ÖNEMSEMEYENLER OLABİLİR"
'Paralel yapıya ilişkin ellerine geçen yeni belgelerin olduğunu söyleyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti; "Bu paralel ihanet çetesi bizzat şahsıma saldırdı. Aileme alçakça saldırdı. Şu anda elimize geçen yeni bulgular, belgeler var. Bütün bakan arkadaşlarımızı kriptolu telefonlardan dinlediler. Özel toplantılar dinlendi. Artık bunlar yakalandı. Ne kadar kaçırmaya gayret ettiyseler de yine yakalandılar. Şimdi işin diğer safhalarına geçiyoruz, geçeceğiz. Bu bir ihanet şebekesi. Şu anda Pensilvanya'da yaptığı açıklamalarda ne diyor 'Dünya malını dünya zevkini hırsı tamahı terk etme' çağrısında bulunuyor bu zat. Herkesi şantajla diz çöktürmek istediler. Her tarafı dinlediler. Hizmet dediler, fedakarlık dediler, saf temiz bir kitleyi hem maddi hem manevi iliklerine kadar sömürdüler. Oradan devşirdikleri gücü ülkenin aleyhine kullanmak istediler. Üzerimize mertçe gelmediler. Sinsice, gizlice, gözetleyerek, izleyerek, montajlar yaparken kaydederek yani en alçakça metodlarla bizi sindirmek istediler. İçimizde ya da dışımızda bu alçaklığı önemsemeyenler olabilir. Recep Tayyip Erdoğan'a karşı şahsi kini olup, bu yapılanları görmezden gelenler olabilir. Yanında yöresinde bunları tutanlar, bunlara kucak açanlar, bunlara imkan temin edenler, bunlarla irtibatını sürdürenler olabilir. Onlara bir kez daha hatırlatıyorum; paralel ihanet şebekesinin hedefi Recep Tayyip Erdoğan, onun ailesi, çalışma arkadaşları, yol arkadaşları değildir. Bu çetenin hedefi istiklalimizdir, bayrağımızdır, vatanımızdır, milletimizdir. Bunun böyle bilinmesi lazım."
"BUNLAR KIBLEYİ MIBLEYİ HER ŞEYİ KAYBETTİLER"
Erdoğan şöyle devam etti; "Eğer hala bunu göremeyenler varsa gözlerindeki ve kalplerindeki mührün açılması için ben dua ediyorum. Ama bunu gördüğü halde şahsi ikbali için ihanete göz yumanlar varsa, onları da aziz milletimin takdirine havale ediyorum. 'Efendim böyle bir şey yaparsak, yargıda başımıza bir şey gelir mi?' Bir kere ölür bir insan ya. Her gün ölmenin ne anlamı var? 30 Mart'ta bize nasıl saldırdıklarını gördünüz. Yahu bu yenilir yutulur bir şey miydi? AK Parti'nin karşısında kim güçlüyse onlara iş tuttular. Eğer CHP güçlüyse CHP'yle, MHP'yse MHP. BDP güçlüyse BDP'yle. Bunların ilkesi filan yok. Bunlar kıbleyi mıbleyi her şeyi kaybettiler. Bir oluşumun bir ilkesi, kuralları olur. Her şey ortada bunları anlatmama gerek var mı kardeşlerim ya? Bunları siz yaşadınız zaten. Özellikle belediye başkan arkadaşlarım siz yaşadınız. Ee bütün bunları yaşadıktan sonra biz hala kalkıp da bunun hesabını sormayacak mıyız? Hukuk içerisinde. Millet Pensilvanya'nın ve onun ihanet şebekesinin gerçek yüzünü görmüştür. Aziz millet bize mücadele talimatı vermiştir. 12'nci Cumhurbaşkanlığı görevini devraldığımda da, Anayasa ve yasalar ve demokrasi çerçevesinde şahsen bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğim."
"AİLELERİ ÇÖKERTTİLER ARKADAŞLAR, AİLELERİ"
Erdoğan, yeni gelecek genel başkanında mücadele edeceği konusunda gözünün arkada kalmayacağını söyledi. Erdoğan şunları kaydetti; "Gözümün arkada kalmayacağını biliyorum. AK Parti'nin ve hükümetin ihanete boyun eğmeyeceğini, müsamaha göstermeyeceğini biliyor, bunu gönül rahatlığı içerisinde söylüyorum. Bu ihanete boyun eğmek, 91 yıl önce kapımızda bekleyen manda ve himayeye boyun eğmektir. Kim bunların arkasına takılırsa, milletin iradesi karşısında hezimete uğrar. Aileleri çökerttiler arkadaşlar, aileleri. Birbirinden ayırdılar. Kim bunlara kol kanat gerer, korur ve kollarsa milletten gereken cevabı alır. Paralel yapının tabanında saf, temiz, ihlaslı kardeşlerimiz var. Dostlarımız var, ailece görüştüğümüz arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimiz sanal bir atmosferde itaatkar tutulmaya çalışılıyor."
Kaynak: