ERDOĞAN'A YAPILAN ŞOK SUÇLAMA
Suriye'de binlerce masumun kimyasal gaz ile öldürülmesinde korkunç bir iddia.
Adana nasıl Kaide üssü haline getirildi? Adana’daki Nusra operasyonunda ele geçirilen sarin gazı neden kayıtlardan silindi, cihatçılar nede serbest bırakıldı? Olaylar peş peşe sıralandığında manzara ilginç bir hale geliyor. Tüm dünyada büyük yankılar uyandıran ve Suriye'de binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesine neden olan kimyasal gaz kullanılması (Sarin) olayı konusunda yeni iddialar ortaya çıktı. Bu iddiaları ortaya atan ise dünyaca ünlü bir yazar.Dünyada büyük yankı uyandıran bu iddiaya Türk Hükümetinin nasıl bir tepki vereceği ise bilinmiyor. Kimyasal gaz kullanmak birleşmiş milletler sözleşmesine göre büyük bir suç sayılıyor.
SEYMOUR HERSH KİM
Seymour Hersh’in Suriye’nin Doğu Guta bölgesinde 21 Ağustos 2013′te düzenlenen sarin gazı saldırısının, bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Türkiye tarafından yaptırıldığı ileri sürmesinin ardından, ilgili tartışmalara ışık tutan bazı haber ve makaleleri yeniden hatırlamakta fayda var. Bu iddianın sahibi ise dünyaca ünlü ABD'li bir yazar olan Seymour Hersh, kılı kırk yaran ve ses getiren haber analizleriyle dünya çapında tanınmış, Pulitzer ödüllü, saygın bir gazeteci.
8 Nisan 1937 doğumlu Seymour Hersh adını ilk olarak 1969′da, Vietnam’da ABD’nin 500 köylüyü öldürdüğü Mai Lai katliamını haberleştirip Amerikan yönetiminin katilamı nasıl örtbas ettiğini ortaya koyarak duyurdu. Solportal'da yayınlanan iddia başlıkları şöyle;
Hersh'in yazısında iddia ettiği öne çıkan kimi başlıklar şöyle;
- Tayyip Erdoğan'ın El Nusra'nın destekçisi olduğu ABD tarafından da biliniyordu.
- 2013'ün bahar aylarında, Erdoğan, içerideki sorunlarının çözümleri içinde Türkiye'nin Suriye'deki rolünün anahtar niteliğinde olduğunu görüyor ve cihatçılara desteği keserse her şeyin biteceğini biliyordu!
- Erdoğan'ın umudu, ABD'yi kırmızı çizgiyi aşmak için zorlayacak bir olayı teşvik etmek oldu!
- El Kaide ve bağlı örgütlerinin, Türkiye'de gelişkin ölçülerde kimyasal silah depoları bulunuyor.
- Guta'daki kimyasal saldırının Erdoğan'ın planlamasıyla yaşandığı biliniyor.
- MİT ve jandarma, kimyasal savaş yeteneklerini geliştirmek için Nusracılar ile doğrudan bağlantılı çalışıyor, ABD istihbaratı bunu 2013 baharından beri biliyor!
- Türkiye ve Suudi Arabistan'daki bir dizi 'üretim merkezi', kilogramlarca sarin gazı öncülü üretmek için çalışıyordu. (Guta saldırısından önce)
- Geçtiğimiz Mayıs ayında, Türkiye'de 10 Nusra üyesi yakalandı, haklarında 130 sayfa iddianame yazıldı, ama liderleri Heysem Kassab ile birlikte salıverildiler.
İŞTE OLAYIN HABER KRONOLOJİSİ
Sendika org ise 2012 yılında meydana gelen katliamın bir kronolojisini çıkardı. İşte olayın gelişimi.
3 Eylül 2012: Türkiye El Kaide’si devlet koruması altında Adana’da toplandı
Türkiye El Kaide’si 28 Ağustos 2012 tarihinde Adana’da toplandı. AKP’nin bilgisi dahilinde gerçekleşen ancak basından gizlenen toplantıda AKP ilişkili bir cihatçı Türk-Kürt Selefilerinin Suriye emiri olarak atandı. Türkiye el Kaide’si Suriye’de eylemleri yoğunlaştırma kararı aldı.
30 Mayıs 2013: Adana’da Nusra Cephesi’nin kullandığı evden sarin gazı çıktı
Adana’da El Kaide bağlantılı El Nusra örgütü üyelerinin evine operasyon yapıldı. Baskında iki kilogram öldürücü sarin gazı ele geçirilirken, El Kaide ve bunla bağlantılı El Nusra Cephesi üyesi olduğu söylenen 12 kişi gözaltına alındı. Operasyon sırasında yapılan aramalarda sarin gazının yanı sıra çok sayıda bulunan bilgi, belge ve dijital verilere el konuldu.
21 Ağustos 2013: Şam Guta’da düzenlenen saldırıda 1500’ü aşkın kişi öldü
Suriye’nin başkenti Şam’ın kırsal Guta bölgesinde 21 Ağustos günü yaşanan ve 1500′den fazla insanın ölümüyle sonuçlanan katliamla ilgili olarak cihatçılar ve dış destekçileri Esad yönetimini suçlarken, Esad yönetimi iddiaları reddetti ve saldırıdan silahlı muhalifleri sorumlu tuttu.
11 Eylül 2013: Adana’da sarin gazıyla yakalanan Nusra’cıların serbest bırakıldığı ortaya çıktı
Adana Emniyet Müdürlüğü’nün, Reyhanlı katliamının ardından başlattığı El Kaide ve El Nusra operasyonunda sarin gazıyla yakalanan 12 militanın 11’i serbest bırakıldı. Zanlılardan yedisi savcılık tarafından serbest bırakıldı, beş kişi ise cezaevine gönderildi. Soruşturma hakkındaki iddianame henüz tamamlanmamışken, tutuklanan zanlılardan dördü de itiraz üzerine serbest bırakıldı. Militanlar Suriye’ye geçerek Nusra’ya katıldı.
17 Eylül 2013: BM denetçileri Guta saldırısında sarin gazı tespit etti
Suriye’deki katliam bölgesinde incelemelerde bulunan BM denetçileri, raporlarını tamamlayarak Ban Ki-Mun’a sundu. Raporda, daha önce Adana’da El Kaidecilerde ele geçirilen sarin gazının kullanıldığı belirtildi. Suriye’nin başkenti Şam’ın kırsal Huta bölgesinde 21 Ağustos günü yaşanan ve 1500′den fazla insanın ölümüyle sonuçlanan katliamla ilgili incelemelerde bulunan BM denetçileri, hazırladıkları raporu BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’a sundu. Raporda kimyasal sarin gazının kullandığı ifade edildi.
8 Aralık 2013: Hersh: ‘ABD, saldırının arkasında Nusra’nın bulunduğunu biliyor’
Seymour Hersh, 8 Aralık günü London Review of Books ta yayımlanan makalesinde, Suriye’yi kimyasal silah kullanmakla suçlayıp askeri müdahaleyle tehdit eden Obama yönetiminin Guta’daki saldırının arkasında Şam’ın değil Nusra’nın olduğunu bildiğini yazdı.
Kaynak: