Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhtarlarla buluştuğu toplantıda konuştu. Erdoğan, "DAİŞ'in en büyük destekçisi Esed rejimidir. Şimdi diyorlar ki DAİŞ'ten Türkiye petrol alıyormuş.Erdoğan yaptığı açıklamada,keskin söylemleri bir yana bırakarak ileri sürülen iddialara böyle yanıt verdi.

İSPATLASIN

Yetkili makamlarda olanlar bunu söylüyor. Çok ayıp yazıklar olsun. Türkiye şu anda petrolünü de doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu noktadaki en büyük ithalatı Rusya'dan yapıyoruz. DAİŞ'ten bizim bu şekilde petrol aldığımızı iddia edenler bu iddialarını ispatla mükelleftir. Aksi takdirde bu ülkeye kimse iftira atamaz. Ben onları müfteri olmakla sıfatlandırırım. DAİŞ çıkardığı petrolü Esed'e satıyor Esed'e destek verdiğiniz Esed ile bunları konuştum. DAİŞ' in hem silah hem finans gücünün arkasında illa bir yer aranacaksa ilke bakılacak yer Esed rejimi olmalıdır" dedi.

KARDEŞLİK HUKUKU

Erdoğan, "Bugünlerde de gündemimizde yeni boyutlar kazanarak derinleşen Suriye krizi var. Suriye konusu tıpkı Irak, Mısır, Libya, Balkanlar, Kırım, Kafkasya gibi bizim asli meselemizdir. Bizim bu coğrafyaya bakışımız asla diğer ülkeler gibi olamaz. Diğer ülkelerin bu bölgelere bakış açısı günü şartlarına ve kendi çıkarlarına konjektöre göre değişebilir. Biz tarih, kültür tarih, kardeşlik hukuku ile bağlı olduğumuz bu büyük coğrafyadaki her meseleye kendi meselemiz gibi bakmak durumundayız. Biz Suriye'ye bakınca sadece Türkmen'i, Arap'ı, Kürdü, Sünni'si, Alevi'si…ile diğer tüm toplum kesimleri ile binlerce yıldır birlikte yaşadığımız yüzyıldır sınırlarımız ayrı olsa da gönüllerimiz bir olan insanları görüyoruz. Suriye'ye atılan her bombanın yol açtığı tahribatı, yıkımı, yüreğimizde, kalbimizde hissediyoruz. Biz coğrafyamızdaki hiçbir konuya, probleme gözümüzü, gönlümüzü kapatamayız. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi başkaları için bataklık olabilir ama bizim için oralar bin yıllık hatıralarımızın bulunduğu ayrılmaz parçamızdır" diye konuştu.

TIR BOMBALAMASINA YUMUŞAK TEPKİ 

Dün yanan insani yardım tırlarına ilişkin Erdoğan, "Dün 2 tane insani yardım götüren tır, ne yazık ki bombalamak suretiyle tırlar yandı. 3 kişi şehit 7 kişi yaralı. İnsani yardım götürüyor dikkat edin. Ne diyorlar dünyaya, biz DAİŞ ile mücadele ediyoruz. Kusura bakmayın DAİŞ ile mücadele etiğiniz falan yok. Siz sadece Lazkiye'nin kuzeyini boşaltmak için rejim ile ele ele oradaki maalesef Türkmen kardeşlerimizi Suriye vatandaşlarını öldürüyorsunuz" dedi.

IŞİD PETROLÜNÜ KİM ALIYOR

Erdoğan, "DAİŞ'in en büyük destekçisi Esed rejimidir. Şimdi diyorlar ki DAİŞ'ten Türkiye petrol alıyormuş. Yetkili makamlarda olanlar bunu söylüyor. Çok ayıp yazıklar olsun. Türkiye şu anda petrolünü de doğalgazını da aldığı yerler bellidir. Bu noktadaki en büyük ithalatı Rusya'dan yapıyoruz. İkinci derecede İran'dan yapıyoruz" dedi.

"DAİŞ'TEN BİZİM BU ŞEKİLDE PETROL ALDIĞIMIZI İDDİA EDENLER BU İDDİALARINI İSPATLA MÜKELLEFTİR"

Erdoğan, "Bizim aldığımız yerler belki. DAİŞ'ten bizim bu şekilde petrol aldığımızı iddia edenler bu iddialarını ispatla mükelleftir. Aksi takdirde bu ülkeye kimse iftira atamaz. Ben onları müfteri olmakla sıfatlandırırım" ifadelerini kullandı.

IŞİD'E ESAD DESTEK OLUYOR

Erdoğan, "DAİŞ çıkardığı petrolü Esed'e satıyor Esed'e. Destek verdiğiniz Esed ile bunları konuştum. Oraya satıyor. Parayı oradan alıyor. Para kaynağı da belli zaten. Para kaynağı da belli. Biz bu noktaya gelmek istemezdik. DAİŞ' in hem silah hem finans gücünün arkasında illa bir yer aranacaksa ilke bakılacak yer Esed rejimi olmalıdır. Onunla birlikte hareket eden ülkeler olmalıdır. 120 ülke tarafından Suriye halkının gerçek temsilcisi olarak kabul edilen muhalif grupları hedef alanlar doğrudan DAİŞ'e destek vermektedirler. Oradaki ılımlı muhalefet neyin mücadelesini veriyor? Topraklarını katil Esed'ten geri almanın mücadelesini veriyor. Esed devlet terörü estiren bir insandır. Şu ana kadar 380 bin insanı öldüren Esed'e karşı durmayanlar bilsinler ki tarihin bunun hesabını veremeyeceklerdir" ifadelerini kullandı.

'RUSYA'YI HEDEF ALAN BİR OLAY DEĞİL'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düşen uçağa paralel olarak Rusya ile olan ilişkilere değinerek, "Kesinlikle Rusya'yı hedef alan bir olay değil Türkiye kara, hava sahalarının güvenliğinde teyakkuz halindedir. Rusya'nın açıklamalarını üzüntüyle takip ediyoruz birbirimizi bu anlamda tehdit etmemizi gerektirmez. Çok yönlü ve çok güçlü ilişkilerimizin olduğu Rusya'yı herhangi bir sınır ihlali olmadan hedef almamız için sebep yoktur. Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumundadır. Tehditlerle, "ortak projeler durdurulabilir, bazı münasebetler kaldırılabilir" yaklaşımları siyasilere yakışıyor mu?

OTURUP KONUŞSUNLAR

Nerede hata yapıldı bunu siyasiler, askerimiz oturup konuşmalı duygusal açıklamalar doğru değil. Ben kalkıp da Rusya için Rusya'yı yönetim Hristiyanlaştırma gayreti içindedir diyebilir miyim?" dedi.

"BENİM ESED İLE O OLUMLU DÖNEMLERDEKİ GÖRÜŞMELERİMİ KALKIP İŞTE BİR ZAMANLAR DİYOR; GAYET İYİYDİ ARALARI"

Erdoğan, "Televizyon ekranlarına çıkıp sadece ideolojik bakış açıları ile Türkiye'nin yönetimine fatura kesmeye çalışanlar benim Esed ile o olumlu dönemlerdeki görüşmelerimi kalkıp işte bir zamanlar diyor; gayet iyiydi araları. Bir araya geliyorlardı ailece. O zaman diktatör değil miydi? O zaman on binlerce insanı öldüren bir Esed yoktu benim karşımda. O zaman da kendisine tavsiyelerim; demokrasiye bir an önce gelin geçin. Biz bu konuda size her türlü desteği verelim. Elamanlarını bize gönderdiği halde oraya dönemiyordu. Niye çünkü çok partili bir siyasi hayata dönmek işine gelmiyordu. Baktı ki daha sonra Tunus'ta başlayan Yasemin hareketi, Mısır'daki devamı. Ondan sonra buraya gelişi, bunda herhalde bazı ürkeklikler meydana getirdi" diye konuştu.

"DAİŞ'İN EN BÜYÜK ZARARI İSLAM'A VE MÜSLÜMANLARA VERDİĞİNİ BİZ ÇOK İYİ BİLİYORUZ"

Erdoğan, "Kardeşlerim, DAİŞ'in yaptıkları kesinlikle affedilemez. Asla müsamaha gösterilmez. Sadece bu değil, PYD, YPG, PKK aynı. Bunlar dünyada attıkları adımlar ile affedilemez adımlar atıyorlar. DAİŞ'in en büyük zararı İslam'a ve Müslümanlara verdiğini biz çok iyi biliyoruz. Ama Esed rejiminin DAİŞ'ten aşağı kalmadığını bir örgüt terörü ile devlet terörü arasında hiçbir frak olmadığının görülmesi gerekiyor. Paris'te öldürülenler için Ankara'daki kayıplarımız kadar bizim yüreğimiz yandı. Aynı hassasiyeti aynı şekilde Suruç'ta, Gaziantep'te gösterdik" dedi.

"KESİNLİKLE RUSYA'YI HEDEF ALAN BİR OLAY DEĞİL TÜRKİYE TEYAKKUZ HALİNDEDİR"

Erdoğan, "Peşinen ifade etmek isterim ki bu kesinlikle Rusya'yı hedef alan bir olay değildir. Türkiye, Esed rejimine bağlı unsurlar ve terör örgütleri ile benzer sıkıntılar yaşamış bir ülke olarak kara ve hava sahalarının güvenliği konusunda teyakkuz halindedir. Daha önce ilan ettiğimiz, Rusya'ya da defalarca hatırlattığımız angajman kurallarımız gereği ülkemiz sınırlarının ihlaline anında karşılık veriyoruz" dedi.

"BU İZİNLERİ ÖNCEDEN VERİLMİŞ OTOMATİK BİR TEPKİDİR BUNUN BİLİNMESİ LAZIM"

Erdoğan, "Bu izinleri önceden verilmiş otomatik bir tepkidir bunun bilinmesi lazım. Salı sabahı da aidiyeti, milliyeti belli olamayan bir uçağın tüm ikazlara rağmen ısrarla sınırımızı ihlal etmesi üzerine bu kural işletilmiştir. Uçağın hangi ülkeye ait olduğu ancak olaydan sonra anlaşılmıştır. İnanın bana Suriye'deki tüm hadiseler gibi bu olayda bizi ziyadesiyle üzmüştür. Biz başından beri bölgede kimse ölmesin, burnu kanamasın diye çaba gösteriyoruz" diye konuştu.

"RUSYA'NIN AÇIKLAMALARINI ÜZÜNTÜYLE TAKİP EDİYORUZ BİRBİRİMİZİ BU ANLAMDA TEHDİT ETMEMİZİ GEREKTİRMEZ"
Erdoğan, "Teknik izahat, genelkurmay başkanlığımız ve dışişleri bakanlığımız tarafından Rusya başta olmak üzer ilgili tüm ülkelere ve kurumlara yapılmıştır. Buna rağmen Rusya tarafından yapılan açıklamaları konuyla ilgisi olamayan konularda ortaya konan tepkileri üzüntüyle takip ediyoruz. Bizi Rusya ile stratejik ortaklığımız var. Ama bizim biriktiğimiz dayanışmayı gerektirir. Birbirimizi bu anlamda tehdit etmemizi gerektirmez bu bizi üzmüştür. Kaldı ki aidiyeti, milliyeti belli olmayan uçakların uyarılmasına rağmen bizim hava sahamızı ihlal etmesi dha önce bunun 2, 3 kez yapılmış olması artık tabi ki güvenlik nedeniyle atılmış bir adımdır. Suriye ile bizim şu anda iç içe bulunduğumuz durum ortada. Biz bölgede yeni gerilimler çıkarmak değil, barış ve huzuru temin etmek için çaba gösteriyoruz" diye konuştu.

"ÇOK GÜÇLÜ İLİŞKİLERİMİZİN OLDUĞU RUSYA'YI HERHANGİ BİR SINIR İHLALİ OLMADAN HEDEF ALMAMIZ İÇİN SEBEP YOKTUR"
Erdoğan, "Çok yönlü ve çok güçlü ilişkilerimizin olduğu Rusya'yı herhangi bir sınır ihlali olmadan hedef almamız için sebep yoktur. Rusya ile Suriye politikasında anlaşamıyor olmamız başka bir şey, angajman kuralarımızın işletilmesi başka bir şeydir. DAİŞ ile mücadele gerekçesi ile başlatılan ama sadece muhalifleri hedef alan saldırıla karşı itirazlarımız elbette devam ediyor" dedi.

"BAYIRBUCAK TÜRKMENLERİ İLE ESED REJİMİNE KARŞI MÜCADELE EDEN ILIMLI MUHALİFLERİ, GRUPLARI DESTEKLİYORUZ"
Erdoğan, "Müttefik ülkeler ile birlikte Cerablus'tan batıya doğru Suriye sınırlarımız boyunca insani güvenlik bölgesi oluşturmak kararımız da aynı şekilde sürüyor. Bir kez daha ifade ediyorum. Biz Bayırbucak Türkmenleri ile Esed rejimine karşı mücadele eden ılımlı muhalifleri, ılımlı muhalif grupları destekliyoruz destekleyeceğiz. Çünkü bunlar mazlumdur, mağdurdur. Oradaki toprakların bunlar sahipleridir. Ne Rusya'ya nede başka herhangi bir ülkeye karşı doğrudan askeri müdahalemiz söz konusu değildir. Herkesten egemenlik haklarımız bir defa gözetmesi ve hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Tüm dünyanın bizim haklı olduğumuzu kabul ettiği bir hadisenin siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi kapsayacak şekilde genişletilmesini de doğru bulmuyoruz" diye konuştu.

"AYNI İHLAL BUGÜN YAPILSA TÜRKİYE YİNE AYNI KARŞILIĞI VERMEK DURUMUNDADIR"
Erdoğan, "Aynı ihlal bugün yapılsa Türkiye yine aynı karşılığı vermek durumundadır. İhlali yapan ülkenin kendisini sorgulaması tekerrür olmaması için tedbirlerini laması lazım" dedi.

"BEN KALKIP DA RUSYA İÇİN RUSYA'YI YÖNETİM HRİSTİYANLAŞTIRMA GAYRETİ İÇİNDEDİR DİYEBİLİR MİYİM?"

1 Kasım seçim sonuçlarına değinen Erdoğan, "Şöyle bir açıklama yapılabilir mi ya?: "Bu ülkede idarenin, idarecilerin Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti var" diye bir açıklama yapılabilir mi? Demek ki ben hükümet bizler Türkiye'yi İslamlaştırma gayreti içindeyiz. Ya Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman ya. Bunu nasıl söylersin. Böyle bir ifade nasıl kullanılır? Ben kalkıp da Rusya için Rusya'yı yönetim Hristiyanlaştırma gayreti içindedir diyebilir miyim? Orada da 30 milyon Hristiyan var. Tayyip Erdoğan Müslümandır, yüzde 99'u bu ülkenin Müslüman. Ben neyin gayreti içinde olacağım ki? Ama tespite bakın, şu yanlışa bakın" ifadelerini kullandı.

"TEHDİTLERLE, "ORTAK PROJELER DURDURULABİLİR, BAZI MÜNASEBETLER KALDIRILABİLİR" YAKLAŞIMLARI SİYASİLERE YAKIŞIYOR MU?"
Erdoğan, "Ve bizim büyükelçiliğimizin taşlanması, camların çerçevelerin indirilmesi… Bunlar doğru yaklaşım mı? Biz her zaman bu tür eylemlere giren aşırı uçlara hep emniyet teşkilatımızla karşı durmuşuzdur. Bunlar önemli mi? Biz bunları çok da önemsemiyoruz. Ama biz stratejik ortağız. Biz şu ana kadar getirdiğimiz süreci, bazı tehditlerle, "ortak projeler durdurulabilir, aramızdaki bazı münasebetler kaldırılabilir" bu yaklaşımlar siyasilere yakışıyor mu?" diye konuştu.

"NEREDE HATA YAPILDI BUNU SİYASİLER, ASKERİMİZ OTURUP KONUŞMALI DUYGUSAL AÇIKLAMALAR DOĞRU DEĞİL"

Erdoğan, "Önce biz nerede hata yapıldı. Bunu siyasilerin, askerimizin oturup konuşması, ondan sonra bu hataların karşılıklı olarak giderilmesi lazım. buna bakılması lazım. Buna bakmayıp da bu şekilde duygusal açıklamalar yapacak olursak bunlar doğru olmaz. G-20'de gayet güzel oturmuşuz, heyetler arası, başa baş görüşmeler yapmışız. Suriye konusunu da daha önce defalarca görüşmüşüz. Ama ardından böyle bir şeyin olması bizleri üzmüştür" dedi.