ERDOĞAN VE BİDEN ARASINDA ÖZÜR KRİZİ

ERDOĞAN VE BİDEN ARASINDA ÖZÜR KRİZİ

İki lider arasındaki özür krizinin tekrar gündeme gelmesini istemeyen ABD ve Türkiye, liderlere soru sorulmamasında anlaştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Beylerbeyi Sarayı'nda saat 14.30 başlayan görüşme yaklaşık 3,5 saat sürdü. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından ise görüşmenin yaklaşık 1,5 saat süreceği belirtilmişti. Erdoğan ve Biden görüşmenin ardından saat 18.00 sıralarında kameralar karşısına geçerek bir basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile çalışma yemeğinde bir araya geldi.

ÖZÜR KRİZİ TEKRAR YAŞANDI
İki lider arasındaki özür krizinin tekrar gündeme gelmesini istemeyen ABD ve Türkiye, liderlere soru sorulmamasında anlaştı.

İki lider arasındaki özür krizinin tekrar gündeme gelmesini istemeyen ABD ve Türkiye, liderlere sorusorulmamasında anlaştı. CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan ve Biden’ın bugün Beylerbeyi’nde yiyeceği öğle yemeğinin ardından basına bir açıklama yapması planlanıyor. Ancak bu basın buluşmasında taraflar soru sorulmamasında mutabakat sağladı. Kaynaklar, soru sorulmamasına neden olarak “ilk sorunun özür krizine yönelik olacağı biliniyor” değerlendirmesini yaptı. Biden’ın 183 sivil toplum örgütünü çatısında barındıran Denge ve Denetleme Ağı’nda yapacağı konuşmaya da Türk basını yerine beraberinde gelen ABD basını alınacak.

HARVARD KONUŞMASI
 
Biden, Harvard’da yaptığı konuşmada Türkiye’yi IŞİD’e destek vermekle suçlamış, Erdoğan ise bu sözler üzerine “bunları söylediyse benim için tarih olur” demişti. Bu açıklamanın hemen ardından Biden, Erdoğan’ı aramış, Beyaz Saray’dan da sözlerinin yanlış anlaşıldığı belirtilerek, özür dilendiği açıklanmıştı. Ancak Biden bu yazılı açıklamayı da geçtiğimiz günlerde “Özür dilemedim” diyerek yalanlamıştı.

GÖRÜŞME PLANLANANDAN UZUN SÜRDÜ
Beylerbeyi Sarayı'ndaki görüşme saat 14.30 sıralarında başladı ve yaklaşık 3,5 saat sürdü.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları ise görüşmenin 14.00'te, basın toplantısının ise 15.30 sıralarında gerçekleşeceğini duyurmuştu. Planlanandan uzun süren görüşmenin ardından Erdoğan ve Biden saat 18.00 sıralarında basın mensuplarının karşısına geçti.

221120141830237493857_2.jpg

"TÜRKİYE İLE ABD ARASINDAKİ İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile fikir birliği içinde olduklarını belirterek "Birinci derecede Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler ile DEAŞ tehdidi konusunda etraflıca bir görüşme imkanımız oldu. Gerek DEAŞ'ın Musul'dan doğuşu tekrar Musul'a dönüşü, Suriye'de palazlanması, bütün bu süreçleri ele alma fırsatımız oldu. Kıbrıs, Ukrayna, Kafkaslar, Afganistan ortaya çıkan bütün bu bölgedeki güncel gelişmeleri, karşı karşıya bulunduğumuz sorunları ele alma imkanımız oldu. İstişare ettiğimiz pek çok konuda ABD ile fikir birliği içinde olduğumuzu da memnuniyetle gördüğümüzü ifade etmek isterim. Bu stratejik ortamda Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği ve dayanışma daha büyük bir anlam ve önem kazanıyor" dedi.

"ULUSLARARASI BARIŞ TERÖR VE AŞIRICILIKLA MÜCADELEYİ GEREKTİRMEKTEDİR"
Erdoğan, "Son olarak 2011'de Türkiye'yi ziyaret eden dostum ABD Başkan Yardımcısı Sayın Joe Biden'ı ülkemizde tekrar ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye, ABD malum yakın iki müttefik ülke. Ortak ve dost olarak stratejik ortaklıktan model ortaklığa bir geçiş sürecini başarmış olan iki ülke, Ortadoğu'dan Afganistan'a Balkanlar'dan Doğu Akdeniz ve Kafkaslara kadar uzanan geniş bir coğrafyada yakın işbirliği içindedir. Bu işbirliği uluslararası barış ve istikrarın muhafazası, terör ve aşırıcılıkla mücadele, enerji güvenliği ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi gibi birçok önemli meseleyi çerçevelemekte ve bunlara karşı mücadeleyi gerektirmektedir. ABD ile işbirliğimizi güçlendirerek devam ettirmek istiyoruz. Biden ile az önce yaptığımız görüşmede ve bilahare onura verdiğimiz yemekte de bir çalışma yemeği olarak orada da konularımızı el alma fırsatımız oldu" diye konuştu.

YEMEKTEN GÖRÜNTÜLER

53551_54446_22112014174609_3.jpg

"BİRBİRİMİZİN SAVUNMA VE GÜVENLİĞİNE OLAN BAĞLILIĞIMIZI TEYİT ETTİK"
Görüşmelerinde IŞİD ve Suriye konularında yaşanan süreçleri ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, "Her şeyden önce birinci derecede Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler ile DEAŞ tehdidi konusunda etraflıca bir görüşme imkanımız oldu. Gerek DEAŞ'ın Musul'dan doğuşu tekrar Musul'a dönüşü, Suriye'de palazlanması, bütün bu süreçleri ele alma fırsatımız oldu. Tabi ki bu konuda kapsamlı ayrıntılı bir görüşmeyi bugüne kadar sürdürdük ve sürdürmeye devam ediyoruz. Aynı şekilde Kıbrıs, Ukrayna, Kafkaslar, Afganistan ortaya çıkan bütün bu bölgedeki güncel gelişmeleri, karşı karşıya bulunduğumuz sorunları ele alma imkanımız oldu. Gündemde ön planda olan bu meselelere ilaveten diğer bazı bölgesel ve küresel konuları da birlikte değerlendirme fırsatımız oldu. Özellikle Kuzey Afrika'daki son gelişmeleri değerlendirme imkanımız oldu. İstişare ettiğimiz pek çok konuda ABD ile fikir birliği içinde olduğumuzu da memnuniyetle gördüğümüzü ifade etmek isterim. Bu konudaki işbirliğimizi ileri götürme yönünde ortak kararlılığa sahip olduğumuzu da müşahede ettik. En önemlisi iki NATO müttefiki olarak birbirimizin savunma ve güvenliğine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik. Küresel barış günümüzde ciddi tehditlerle karşı karşıyadır. Bunun yansımaları bölgemizde özellikle kendini gösteriyor. Buna karşılık uluslararası sistem bir yandan arka arkaya gelen bölgesel şoklarla sarsılırken diğer yandan kendisinden düzenleyici rolü ifa etmekte maalesef yetersiz kalıyor. Bu stratejik ortamda Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği ve dayanışma daha büyük bir anlam ve önem kazanıyor" ifadelerini kullandı.

"ABD İLE İŞBİRLİĞİMİZİ DERİNLEŞTİREREK DAHA ETKİN KILMAYA KARARLIYIZ"
Türkiye ve ABD ilişkilerinin her zamankinden daha güçlü olduğunu aktaran Erdoğan, "ABD ile yakın işbirliği ve eş güdüm içerisinde atacağımız bu adımlar, hem bölgemizde hem ötesinde yaşanan gelişmelerin yönünü tayin edecek niteliktedir. Bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması için ABD ile işbirliğimizi derinleştirerek daha da etkin kılmaya kararlıyız. Bugünkü görüşmelerimiz bu bakımdan çok önemlidir. En üst düzeydeki temaslarımız aynı yoğunlukta devam edecektir. ABD ile ilişkilerimiz ortak değerler ve müşterek menfaatler temelinde karşılıklı saygıya dayalı bir biçimde, günün stratejik şartlarına da uyum sağlayarak gelişiyor. Türkiye-ABD ilişkilerimizin bugün her zamankinden daha kapsamlı ve daha güçlü olduğuna inanıyorum ve Sayın Biden'a yapmış oldukları bu ziyaretin anlamlı olduğunu ve neticesinin de bereketli olacağını tahmin ediyorum" şeklinde konuştu.

"TÜRK AİLESİNİN EVİNDE AĞIRLANMADAN MİSAFİRPERVERLİK KELİMESİNİN ANLAMINI KAVRAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Konuşmasının başında Erdoğan ailesine göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı teşekkür eden Joe Biden, "Uzun yıllardan beri birbirimizi tanıyoruz ve sizin, ailenizin bana şahsen göstermiş olduğu misafirperverlik ile tanımlanmıştır benim için Türkiye. Bu şehir benim için misafirperverliğin tanımını oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanının Washington'a son ziyaretinde vatandaşlarıma söylediğim gibi bir Türk ailesinin evinde ağırlanmadan misafirperverlik kelimesinin anlamını tam olarak kavramak mümkün değildir. Bu yüzden size, kızınıza, oğlunuza ve özellikle eşinize teşekkür ediyorum" dedi.

UZUN UZUN BOĞAZI ANLATTI

53551_54446_22112014174609_7.jpg

"IŞİD'İ ZAYIFLATMAK VE YENMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZDAN BAHSETTİK"
IŞİD'i zayıflatmak ve yenmek için gerçekleştirilecek çalışmalardan bahsettiklerini belirten Biden, "Sanırım rakiplerimiz artık bizim bir araya gelmemize izin vermeyecekler. Çünkü bugün öğle yemeği için bir araya gelecektik ama neredeyse 4 saat süren bir sohbetimiz oldu. Cumhurbaşkanı ile birbirimizi uzun zamandan beri tanışıyoruz. Kendisine çok saygı duyuyorum. Her zaman çok açık ve dürüstçe görüşmelerimiz olmuştur her konuda. Çünkü dostlar böyle yapar. Müttefikler de böyle yapar. Açık olan bir şey var ve bu dostluğun derinliği. Bu ortaklığın önemi. Her zaman olduğundan daha fazladır şu anda dünyanın ve kollektif olarak yüzleştiğimiz çok önemli, zor sorunlar var şu anda. Başkan ile Irak ve Suriye konularında uzun zamandan beri görüşüyoruz. Bugün yine uluslararası bir koalisyonun bir parçası olarak IŞİD'i zayıflatmak ya da DEAŞ'ı zayıflatmak ve yenmek için uluslararası koalisyonun bir parçası olarak çalışmalarımızdan bahsettik. Müttefiklerin yapması gerektiği gibi ortak stratejiler geliştirdik. Cumhurbaşkanı, Irak'taki gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerini bana aktardı. Dün akşam ve bu sabah başbakan ile görüşme fırsatı buldum ve kendisi Irak'tan yeni döndü. Bu konuda aynı fikirdeyiz. Irak ile ilgili aynı görüşlere sahibiz. Cumhurbaşkanına da söylediğim gibi yeni Irak hükümeti ile ilgili çok memnun olduğumu söyledim. Kendisinin ve hükümetinin onlar ile diyalog kurma konusundaki liderliğini takdir ettiğimi söyledim. Abadi ile konuşmaları ile ilgili Türkiye bu konuda çok ciddi bir liderlik gösterdi. Suriye konusunda derin bir şekilde çeşitli konular ve alternatifleri görüştük" açıklamasında bulundu.

 

"SURİYE MUHALİFLERİNİ GÜÇLENDİRMEK ESAD REJİMİNDEN UZAKLAŞACAK ŞEKİLDE OLMALI"
Suriye ve Irak'ta akan kanın önlenmesi için atılacak adımların ele alındığını söyleyen ABD Başkan Yardımcısı Biden, sözlerini şöyle sürdürdü: "IŞİD'i zayıflatmak ve yenmek konusuna ilave olarak aynı zaman Suriye muhaliflerini güçlendirmek ve siyasi geçiş sürecini desteklemek ve bu siyasi geçiş süreci Esad rejiminden uzaklaşacak şekilde olmalıdır. Ilımlı Suriye muhaliflerini eğitmek ve donatmak konusundaki çabalarımızdan bahsettik. Türkiye, Suriye'de olanlardan dolayı çok büyük bir insancıl yükü taşımaktadır. Türk hükümeti bu insanlara kucak açmıştır. ABD de bu konuda insancıl destek veriyor. İnsancıl çalışmalarımızın ötesinde Suriye ve Irak'taki savaş meydanlarında akan kanın önlenmesi ve finansal kaynaklarının kurutulması konusunda atacağımız adımlardan bahsettik. Kıbrıs'tan da bahsettik. Biz ABD olarak BM liderliğindeki adanın iki toplumlu bir federasyon olarak birleştirilmesi konusundaki çabalarını desteklemektedir. Bugün, eğer siyasi irade varsa, Türkiye'de dahil hem bölgede hem de adadaki tüm halkın çıkarına uygun olacak bir çözüm için potansiyel vardır. Bunun gerçekleşmesi için gerginliğin düşürülmesi ve müzakere masasına dönülmesine odaklanmak gerekmektedir. Doğu Akdeniz'deki ciddi enerji potansiyeli göz önüne alındığında iki toplumun işbirliği içinde bir gelecek oluşturmasının her iki toplum için de sağlayacağı ödüller çok yüksektir. Bizim Türkiye'ye ihtiyacımız var. Sanıyorum Türkiye de bize ihtiyacı olduğuna inanıyor. Yakınız, yakın olmaya devam edeceğiz"

 

Kaynak:Haber Kaynağı