ERDOĞAN SEÇİM KAMPANYASINI BAŞLATTI
Hikmet Sami Türk: Başbakan Erdoğan, devlet olanaklarını kullanarak, yasa dışı br şekilde seçim kampanyası yapıyor.
ADALET eski Bakanı Hikmet Sami Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışında katıldığı yoplantılar ve yaptığı konuşmalarla Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasını fiilen başlattığını öne sürdü.
DSP Genel Başkan Yardımcısı ve Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk, Samsun’un Bafra İlçesi’nde Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süreden bu yana yurt dışında konuşmalar yaptığını hatırlatan Hikmet Sami Türk, şöyle dedi:
"Almanya, Fransa’da yaptığı konuşmalar Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını yurt dışında fiilen başlattığını göstermektedir. Yurt içi ve dışındaki bütün seçmen vatandaşlarımız oy kullanma hakkına sahiptir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da şu anda devlet olanaklarını kullanarak başbakanlık sıfatının verdiği yetki ve olanakları kullanarak seçim kampanyasını başlatmış bulunmaktadır."
Cumhurbaşkanlığı seçim propagandasının Yüksek Seçim Kuruluna aday listeleri verildikten sonra kesin liste ilan edilmesinin ardından başlayacağını dile getiren Türk, şöyle devam etti:
"11 Temmuz günü propaganda dönemi başlayacak. 10 Ağustos 2014 günü de sandık başına gidilecek. 29 günlük propaganda dönemi var. O dönemde başbakan ve bakanlar hakkında bir takım kısıtlamalar var. Örneğin devlet araç, olanaklarını o dönemde kullanamazlar. Ama şu anda buna tabi değil. Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak yurt dışında konuşmalar yapıyor. Konuşmaların metnine baktığınız zaman Cumhurbaşkanlığı seçim propagandası yapıyor. Bu devlet olanaklarından yararlanarak yapıyor. Bu haksız rekabet aslında. Çünkü onun karşısındaki adayın böyle bir şansı yok."
CHP ve MHP'nin ortak adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 4 dil bilen değerli bir diplomat olmasına rağmen Türkiye kamuoyu tarafından fazla tanınmadığını ifade eden Türk, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanını seçecek olan seçmen kitlesi henüz Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanımıyor. Bu önümüzdeki süre içerisinde gerek kendisi, gerek onu aday gösteren partiler bu sürede kamuoyu tarafından tanınmasını sağlamaya çalışacak. Bu arada konunun bir de finansman yönü var. O bakımdan Cumhurbaşkanı seçimi kanununda olumsuz bir hüküm var. Buna göre siyasi partiler Cumhurbaşkanlığı seçimine maddi katkıda bulunamaz, onlardan yardım alınamaz. Kesin bir yasak var. Tüzel kişilik olarak var, siyasi partiler de birer tüzel kişidir. Dolayısıyla ne MHP, ne de CHP maddi yönden Cumhurbaşkanı adayını destekleyemez. Geriye bireysel bağış imkanı kalıyor. Yani gerçek kişilerin yapacağı bağışlar. Bunun içinde Yüksek Seçim Kurulu bir sınır getirmiş. Çok sayıda insanın bağışta bulunması biçimiyle bir destekleme söz konusu olabilir."
Kaynak: