ERDOĞAN PESPAYELİĞİNİ HAFİFLETİYOR
The Economist’ten çok sert Erdoğan eleştirisi…
Ulusalpost'un haberine göre; İngiltere'nin saygın dergisi Ekonomist ‘Çünkü biz buna layıkız’ başlıklı makalesinde Erdoğan, Putin ve Çin’in komünist yönetimini birbirine benzetti.
Makalede "ahlakçılık yapıyorlar, pespayeliklerini hafifletiyorlar" gibi ifadeler kullanıldı.
İngiltere'nin saygın dergilerinden biri olan Ekonomist ‘Çünkü biz buna layıkız' başlıklı makalesinde Başbaka Erdoğan'ı ele aldı. Ahlakçılık yapan liderlerin yolsuzluğa karışması üzerinde dururken Erdoğan'ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin'in komünist yönetimine benzetti.
RUSYA’DAKİ TUTUM
Putin kendisini bir yandan kutsal bir medeniyetin dümenindeki kişi olarak gösteriyor, Batı'ya karşı ahlaki bir sipermiş gibi duruyor. Diğer yandan kafadarları ülkeyi sürekli yağmalıyor. Rusya'daki bazı ideolojik, boy gösteren haberler yaparken, bazı gazeteler de rüşvet iddialarına odaklanmış durumda.
ERDOĞAN’DA PUTİN GİBİ
Erdoğan da bir yandan Osmanlı ışığını parlatmaya çalışırken, bir yandan rüşvet aldığı iddialarına ikna edici cevaplar veremiyor.
ÇİN’DEKİ DURUM
Çin'deki Komunist Parti'nin yetkilileri Maocu kavramları dillerinden düşürmüyor, dürüstlükten bahsedip duruyorlar ama onlar da yolsuzluk iddiaları ile köşeye sıkıştılar. Aileleri Karun kadar zengin. Çinli liderler ‘aşırı ahlakçılıkla aşırı yolsuzluk arasında fazla çaba harcamadan gidip gelebiliyor‘.
VATANDAŞ NİÇİN TAHAMMÜL EDİYOR?
Her ülkede yolsuzluk, dolandırıcılık olabiliyor ama hiçbir yönetici bunu itiraf etmez. Aksine, sürekli aşırı ahlakçı olduklarını iddia ederler. Bu tutumları ile kendilerini yargılamaya aldıklarını fark etmezler. Sıradan bir gözlemci olarak bile dışarıdan bakılınca görülen bu ikiyüzlülüklere toplum nasıl göz yumabiliyor?
HIRSIZLIK, ERDOĞAN’IN DÜŞMANLARI KADAR GERÇEK
Bu rejimlerin ortak yanları olmakla beraber bu problemler karşısında verdikleri yanıtlar da ortak.
Türkiye'de Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının tamamını darbecilerin veya yabancı sabotajcıların oyunu olarak yorumlarken Rus yetkililer basına bilgi vermeyi ölümcül buluyor. Çin'de ise yolsuzluklarla ilgili haberler nedeniyle yabancı gazeteciler cezalandırılıyor.
ÇALIŞIYORSA, ÇALSIN
Bu ülkelerde vatandaşlar çoğunlukla aldatılmış durumda. Halk kendi yaşam standartlarının gelişip gelişmediği ile ilgileniyor. İyileşme varsa yolsuzluk yapılmış olması ile çok ilgilenmiyor.
‘TÜRKLER TEMBEL OLMAYANI SEVİYOR’
Türkiyeli yazar Elif Şafak'a göre, Türkler ‘hem yolsuz hem de tembel yetkililer görmeye öyle alışkın ki, kamu fonlarından para çalan veya yetkilerini kendi çıkarları için kullanan ama aynı zamanda da çalışanlar daha iyi bir alternatif olarak' görülüyor.
Rusya ve Çin'de de durum aynı. Halk ekonomik refah karşılığında yöneticileri affetmeye dünden hazır.
PESPAYELİKLERİNİ HAFİFLETİYORLAR
Rüşvet yiyen bir hükümetle yaşamak aşağılayıcı ancak yöneticiler ortak değerleri ön plana çıkararak pespayeliğini hafifletiyor. Erdoğan İslamcı, Putin mesihvari milliyetçi, Çin liderleri ise fedakarlık temelli bir tutum takınıyor.
AHLAKÇILIĞI KULLANIYORLAR
Erdoğan'ı eleştirenler, dini söyleminin benzer bir amaca hizmet ettiğini düşünüyor. Çin siyaseti yorumcuları da üst yönetimin bazen köylerdeki barakaları ziyaret ederek aşağılayıcı boy gösterileri yaptığını söylüyor.
Yetkililerin kendi ikiyüzlülüklerini haklı gösterme yöntemleri arasında da benzerlikler var. Ekonomik argümanları kullanarak hırsızlığı bir adetmiş gibi göstererek halkı hırsızlığa karşı duyarsızlaştırıyor. Ve bütün bu ülkelerde rüşvet, bundan yararlananlar tarafından ciddi anlamda etik dışı görülemeyecek kadar yaygın.
YÖNETİLEN İÇİN AŞAĞILAYICI
Sahtekarlar, kendilerini aklamak için ülkelerine ikili bir odaktan bakıyor. . Rusya kendini ulusların üzerinde bir ışık; Türkiye, Sünni İslam'ın bir cevheri; Çin de dünyanın geçmişteki ve gelecekteki üstün gücü olarak gösteriyor. Bunlar teoriden öteye geçemezken halkın gözünü boyamak için yeterli oluyor. Bu durum yöneticiler için ne kadar kazançlı bir durum ise yönetilen için de o kadar aşağılayıcı.
Kaynak: