CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Her seçim öncesi ne hikmetse bu tür operasyonlar yapılıyor. Türkiye bir hukuk devleti midir, değil midir? Bunu bilmiyoruz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, 22 Temmuz operasyonun bugün gerçekleşen ikinci dalgasıyla ilgili olarak, "Her seçim öncesi ne hikmetse bu tür operasyonlar yapılıyor. Türkiye bir hukuk devleti midir, değil midir? Bunu bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var; cumhurbaşkanı adayı olan zat, yani Recep Tayyip Erdoğan dönüp şunu söylemişti; 'siz ne istediniz de vermedik?' demişti. Bizde 'sizden neleri istediler ve siz verdiniz' diye sormuştuk. Bu güne kadar cevap alamadık. Açıkça yine söylüyorum; bugüne kadar senden neleri istediler, sen neleri verdin? Eğer ortada bir paralel devlet varsa o zaman bu atamaları kimler yaptı, 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyordu? Acaba Erdoğan başbakan olduğunu mu sanıyordu, yoksa gerçekten başbakan mıydı?" dedi. Kılıçdaroğlu, "İmzalanan kararnamelerin altında onun imzası var. O zaman paralel devlete yardım ve yataklık eden Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi. Yardım ve yataklık suçsa, o suçun hesabını vermesi lazım. Ama benim bildiğim kadarıyla paralel devletle mücadele değil de, kendisi de dahil ailesinin; 17 Aralık, 25 Aralık Türkiye'nin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan intikam alma süreci. Bunu hepimiz biliyoruz, bütün vatandaşlarımızın da bunu öğrenmesini istiyorum" diye konuştu.

"BİR İTİRAFTA BULUNMASI LAZIM"

Kılıçdaroğlu, "Erdoğan eğer hesap vermek istiyorsa ve gerçekten bir paralel yapı varsa, önce kendisi yargının önüne çıkmalı, 'evet ben başbakanlık yapıyordum ama başbakanlık yaptığımdan haberim yoktu benim. Bir sürü kararname geliyordu, ben de bunları imzalıyordum. Böyle bir yapı oluşmuş yeni fark ettim' diye bir itirafta bulunması lazım. Onu bekliyoruz, eğer böyle bir tablo varsa." şeklinde konuştu.

"RÜŞVETİ GÖTÜRÜP TÜRGEV'E ÖDÜYORLAR"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Bilal Erdoğan denen kişi değil, Bilal Erdoğan'ın bizzat kendisi. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlarını toplamış onlara milli eğitim politikasını anlatıyor. Devletin geldiği duruma bakın Allah aşkına. Senin Milli Eğitim Bakanlığı'nda ki görevin nedir? Bir vakfın yönetiminde, vakıf rüşvet üretim merkezi, devletten ihale alanlar, rüşveti götürüp TÜRGEV'e ödüyorlar, oda bunla faydalanıyor, bu parayı kullanıyor, milli eğitim politikasını belirliyor. Milli Eğitim Bakanın oturduğu koltuk aslında Milli Eğitim Bakanı'nın değil, Bilal Erdoğan'a ait. Politikayı çizen de Bilal Erdoğan..." ifadesini kullandı.

"AHLAKİ DEĞERLERİ SIFIR OLAN BİR KİŞİ"

Kılıçdaroğlu, "Bu tabloyu vatandaşlarımız görsün diye genel sekreterimiz açıkladı. Neden vatandaşlarımız görsün? Sanıyorlar ki hükümetin bir milli eğitim politikası var. Hayır hükümetin değil, bir görünen politikası var, birde görünmeyen politikası var. O görünmeyen yüzünü dün kamuoyuna açıkladık. Gerçek budur. Hiç bir eğitim bilgisi olmayan bir kişi, gırtlağına kadar yolsuzluğa bulamış bir kişi, ahlaki değerleri sıfır olan bir kişi ülkenin milli eğitim politikasını belirliyor. Yani ulusal politika yani milli politika. Onu maalesef adı yolsuzluğa bulamış, hırsızlıkla anılan bir kişi belirliyor. Benim için acı olan, üzüntü veren nokta bu" dedi. 

"PARALEL DEVLET SÖYLEMİNE KARGALAR BİLE GÜLER"

"Ben Türkiye'de yaşıyorum, burada ki olayları görüyorum, eğer bir paralel devlet varsa bunun bir numaralı sorumlusu bu ülkeyi yöneten kişidir" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Herhalde biz ülkeyi yönetmiyoruz. Paralel devlet, 12 yıldır siz nasıl farkına varmazsınız? Defalarca ama defalarca uyarıldı. yargı konusunda, diğer konularda... Her defasında; onun parti sözcüsü Hüseyin Çelik'in ifadesiyle söyleyeyim, 'Paralel devlet söylemine kargalar bile güler'. Ben söylemiyorum, Bu iktidarın sözcüsü söylüyor bunu. Yeni şimdi uyanmış ve diyor ki 'paralele devlet var'. Ne zaman sonra? 17 -25 Aralık rüşvet operasyonunda sonra. Sen aldığın rüşvetin hesabını vereceksin Recep Tayyip Erdoğan. Kaçamazsın bu ülkeden. Nereye gidersen git, bunu hesabını soracağım, tüyü bitmemiş yetimin hesabını sormak benim boynumun borcudur. O sanıyor ki belli seçimlere gireceğim, belli yerlere geleceğim, gelmek için çaba harcayacağım, bunları unutturacağım. Her kuruşun hesabını sormak benim boynumun borcudur. Nereye gidersen git kaçamazsın bu ülkeden. Kaçamaz" şeklinde konuştu.

"HER HALDE AFİŞE SIĞMADIĞI İÇİN"

Kılıçdaroğlu, "Erdoğan bu desteği niye istiyor acaba. Dünya kadar parası var, sıfırlayamadığı dolarları var, avroları var, Türk Liraları var. Milletin anasını belleyen iş adamları var. Onlarla beraber yola çıkmadı mı? Çıktı. Yazmış oraya, 'milletin adayı'. Bir şeyi atlamışlar her halde afişe sığmadığı için, 'milletin anasını belleyenlerin adayı' demek lazım Recep Tayyip Erdoğan için. Doğru mudur? Doğrudur. Gerçek midir? Gerçektir. Milletle ne ilgilisi var bunun? Haram lokma yiyeceksin, rüşvet alacaksın, adın bütün dünyada hırsıza çıkacak ve diyeceksin ki 'ben milletin adayıyım'. Kimse kusura bakmasın, bu millet hırsız değil. Hırsız olanlar başkaları, kendilerini baksın aynaya, hırsız görecektir orada" dedi.