ERDOĞAN KATİL Mİ?
Başbakana Slogana İki Farklı Karar Çıktı
AYDIN'da Gezi Parkı gösterileri sırasında "Ka...l Erdoğan" sloganı atan Cem Türkoğlu ve Zafer Kasap, Aydın 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada suçsuz bulunurken, ikinci kez aynı sloganı attığı ileri sürülen Cem Türkoğlu, Aydın 2'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nce 7 bin 80 lira para cezasına çarptırdı.
Aydın 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Fethiye Bilici, kararında, ‘Ka...l Erdoğan' sözünün provokatif olduğu kabul edilse bile bunların Gezi olayları olgusuna dayandığı, bu sözlerin slogan şeklinde yaygın olarak kitleler tarafından söylenmesi için yeterli ölçüde olgusal dayanağın bulunduğu gerekçesiyle beraat kararı verirken, Aydın 2'inci Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Akın Dombaycı, bu sloganın siyasiler açısından değerlendirildiğinde bile eleştiri sınırını aştığına hükmetti.
Aydın'da, 6 Haziran 2013'te düzenlenen yürüyüşte, Gezi Parkı gösterilerinde yaşanan polis şiddetini ve ölümleri protesto edildi. Eylemde "Ka..l Erdoğan" diye slogan attıkları ileri sürülen Cem Türkoğlu ve Zafer Kasap hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125'inci maddesine göre "Kamu görevlisine hakaret" iddiasıyla Aydın 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Kasap ifadesinde, "Gezi olayları sırasında birçok insanın öldürülüp yaralandığını, eyleme katılanların öfkeli olduğunu" belirterek, slogan attığını fakat hakaret kastıyla hareket etmediğini söyledi. Türkoğlu ise, "Bu sloganı atıp atmadığımı hatırlamıyorum" dedi.
"YETERLİ OLGUSAL DAYANAK VAR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da davacı olarak anıldığı davanın 29 Mayıs 2014 günü yapılan duruşması beraatla sonuçlandı. Hakim Fethiye Bilici, sanıkların "Ka...l Erdoğan" diye slogan attığının sabit olduğunu fakat bu söylemin suç içermediğini vurguladığı kararında, sanıkların Gezi Parkı eylemlerindeki ölüm ve yaralanmalardan duydukları öfke ve üzüntünün etkisiyle kapıldıkları infial ile bunu söylediklerini belirtti. Hakim Bilici'nin kararında, "Gezi olaylarında polisin ölçüsüz şiddet kullanması sonucunda ölüm ve yaralanmaların meydana geldiğine dair kamuoyunda yaygın bir kanaatin oluştuğu, sanıkların da polisin ölçüsüz şiddet kullanması sonucunda ölümlerin meydana geldiğine dair bir kanaatle bu sloganı attıkları, bu ifadenin Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10'uncu Maddesi'ne göre düzenlenen ‘ifade özgürlüğü hakkı' çerçevesinde ele alınması gerekir. Dava konusu sözlerin sokakta sıradan bir vatandaşa söylenmesi halinde hakaret olarak nitelendirilebileceği ancak seçilmişlerin daha toleranslı olmalarının beklendiği, katılanın başbakan olarak sahip olduğu kudret, ayrıcalıklı hak ve yetkiler dikkate alındığında aynı oranda önemli ve geniş sorumlulukları yüklenmiş olduğu, sorumluluklar çerçevesinde kendisine yalnızca zararsız ve lehte eleştiriler değil, kırıcı, şoke eden ya da rahatsız edici bilgi ve düşüncelerin de ifade edilebileceği, bunların demokratik toplumların vazgeçilmezleri olan çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereklerinden olduğu, üslubun iletişimin bir parçası olduğu ve ifadenin içeriği ile birlikte üslubun da korunma gerektirdiği, dava konusu ‘Ka...l Erdoğan' sözünün kaba ve provokatif olduğu kabul edilse bile bunların kamuoyuna yansımış Gezi olayları olgusuna dayandığı, sözlerin slogan şeklinde yaygın olarak kitleler tarafından söylenmesi için yeterli ölçüde olgusal dayanağının bulunduğu, sanıkların bu olguya dayanan değer yargılarını bu şekilde keskin ve dikkat çekici bir dil kullanarak ifade ettikleri görülmüştür" denildi.
FARKLI HAKİM, FARKLI KARAR
Aydın 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davadan beraat eden Cem Türkoğlu, bu kez 2 ve 14 Haziran 2013'te katıldığı iki ayrı eylemde aynı sloganı attığı iddiasıyla Ali Akpınar ile birlikte Aydın 2'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Karar, ilk mahkemeden bir gün sonra, 30 Mayıs'ta verildi. Hakim Bilici'den farklı olarak Hakim Akın Dombaycı, bu sloganın siyasiler açısından değerlendirildiğinde bile eleştiri sınırını aştığı, Başbakanı toplum nezdinde küçük düşürme, onur, şeref ve saygınlığını rencide etme amacı taşıdığı gerekçesiyle, iki sanığı 7 bin 80 lira para cezasına çarptırdı ve hükmün açıklamasını erteledi.
Kaynak: