ERDOĞAN HAKKINDA İNANILMAZ İDDİALAR
Wikileaks belgelerini en önce ele geçiren Der Spiegel, şok Türkiye raporlarını birer birer açıklıyor. Ayrıntılarıyla sunuyoruz…
WİKİLEAKS’ın sızdırdığı ve dün akşamdan itibaren basında parça parça yer alan belgeler, Türkiye’de AKP hükümetini hayli zora sokacağa benziyor.
Belgeler, şimdiye kadar bir çok kişi tarafından dile getirilen iddiaların yazılı şekli olsa da, hiç bilinmeyen bir çok skandalın ABD’li diplomatlarca nasıl izlendiğini ve aslında bilindiğini de gösteriyor.
Dünyanın başka bir yerinde olsa, bu iddialar karşısında bir hükümet iki dakika yerinde kalmaz ama bizde kalacaktır. Bundan eminiz.
Çünkü, iktidardaki zihniyet ABD’lilerin tarif ettiği şekliyle şudur: “Yolsuzluk yapan bir hükümet ve ona göz yuman bir islamist…“
8 BİN BELGEYİ İNCELEDİLER
Wikileaks belgeleri, dün bir kaç basın organına önceden ulaştı. Bunlardan biri de Alman Der Spiegel Dergisi oldu.
Der Spiegel’in, Türk basınından önce Türkiye ile ilgili yaklaşık 8 bin ABD belgesini inceleme olanağı bulduğu kesin.
Bugün piyasaya çıkan Der Spiegel, Maximillian Popp imzası ile Türkiye hakkındaki belgelerle ilgili iki sayfalık bir haber yaptı. Bu haberden aktarmak istiyoruz.
Der Spiegel’in haberinin spotu, “NATO partneri olan Türkiye, ABD için özellikle korkutucu. Bir Büyükelçilik Sözcüsü Erdoğan’ı, rüşvetçi hükümete göz yuman islamist olarak tanımlıyor“ şeklinde…
İşte bundan sonraki bir kısım iddialar ise Türk basını tarafından hiç dikkate alınmadı.
İSLAMCI BASINDAN BİLGİ ALIYOR
Der Spiegel’in yer verdiği ABD belgelerinden devam edelim;
- Amerika, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a güvenmiyor. Muhalefet ise tam bir komedi..
- Erdoğan’ın dünyaya bakış açısı, hiç bir zaman gerçekçi olmamıştır. (Mayis 2005)
- Erdoğan, Tanrı’nın (Allah’ın) Türkiye’yi yönetmesi için kendisini seçtiğine inanıyor ve kendisini Anadolu’nun “Volkstribun”u (Almanlar’ın Roma İmparatoru Sezar’ı tanımlamak için kullandıkları tabir) olarak görüyor.
- NATO’daki en büyük ikinci askeri güç olan Türkiye’nin başbakanı Erdoğan, çeşitli bilgileri genel olarak islamcı gazetelerden alıyor ve ve kendi bakanlıklarının yaptığı araştırmalara bile gereken ilgiyi göstermiyor.
- Bu nedenlerden dolayı, istihbarat ve ordu artık bazı bilgileri kendisine iletmekten vazgeçmiş durumda.
- Kimseye pek güveni olmayan biri ve etrafında sözünden çıkmayan dar çemberden oluşmuş bir danışman grubu bulunduruyor
- Her ne kadar atıp tutuyor ve gürlüyorsa da gücünü kaybetmekten korkuyor
- Erdoğan’ı iyi tanıyan biri Amerikalılar’a onu şöyle özetliyor: “Tayyip Allah’a inaniyor, ama Allah’a güvenmiyor…“
PETROL İŞİNDEN PAY ALIYOR…
- 2004′ten beri yapılan çeşitli açıklamalar göre, ülkede her alanda yolsuzluklar var ve hatta Erdoğan’ın ailesi içinde bile. Söylentiler arasında, hükümetin önemli danışmanlarından birinin bir gazeteciye aktardığı, „Erdoğan petrol işlerini özelleştirirken kendine de pay ayırıyor“ sözleri de var. ABD belgeleri arasında, Enerji Bakanlığı içinden sızdığı belirtilen belgelere göre, Erdoğan’ın İran’a baskı yaparak doğalgaz boru hattı projesine okul arkadaşının bir şirketini de ortak ettirdiği yönünde. Bu şirketin liman inşaatları yaptığı, enerji dalında bir tecrübesi olmadığı biliniyor.
Der Spiegel’in bazı belgelerle ilgili açıklamaları Türk basınında da yer aldı. Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı özel hesabının bulunması, çocuklarının eğitiminin bir işadamı tarafından üstlenilmesi ve servetini düğün takıları ile açıklamaya çalışması gibi…
TRABZONSPOR’A MİLYONLARCA DOLAR
Biz, görülmek istenmeyenlerle devam edelim. Yine Der Spiegel’den gidiyoruz:
- Erdoğan’ın tabana mesaj vermede haraket etmeyi çok iyi bildiği belirtiliyor. Bir büyükelçilik görevlisi, buna örnek olarak Bakan Faruk Nafiz Özak ile ilgili bir olayı anlatıyor. Bu belgeye göre Başbakan Erdoğan, 2004 yılı belediye seçimlerinde Trabzon Belediyesi’ni kaptırınca, Özak’ı hemen Trabzonspor’un başına getirdi. Erdoğan daha sonra “gizli devlet kasasın“dan bir kaç milyon doları, yeni oyuncu alımı için Özak’a aktardı. Bu yolda elde edilen başarıyla Özak, belediye seçimleri için avantaj sağlamaya çalıştı.
- Bir ABD belgesi, “Erdoğan, AKP’yi ‚Erdoğan-Partisi’ne’ çevirdi“ yorumunu getiriyor. Dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelmann 2004′te, hükümette gerçek bilgi sahibi olan çok az kişi olduğunu, bazı AKP’lilerin göreviyle büyüyüp geliştiklerini, diğerlerinin ise beceriksiz ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini veya bağlı oldukları cemaatlerin amaçlarına hizmet ettiklerini tutanaklara geçirdi.
ÇUBUKÇU, NEDEN EŞİNDEN SÖZ ETMEZ
Der Spiegel’in haberinde, Erdoğan’ın seçtiği çalışanların kalitesizliği vurgulanırken, Bakan Nimet Çubukçu’nun Emine Hanım’ın yakını olduğu için bu görevde olduğu ve her ne hikmetse hep oğlundan bahsedip eşinden hiç bahsetmediği vurgulanıyor.
Bir bakanın, uyuşturucu işine bulaştığı iddiaları ve küçük kızlara düşkünlüğü vurgulanırken, Erdoğan’ın hükümet olmadan önceki, “Demokrasi, bizi ulaşmak istediğimiz noktaya götürecek bir trendir“ sözünün ABD belgelerine girdiği belirtiliyor.
Haberde, ABD belgelerinde yer alan Gül- Erdoğan çekişmesine vurgu yapıldıktan sonra, Gül için şu tanımlamanın bir belgede yer aldığı bildiriliyor: “Erdoğan’ın aksine Gül, İngilizce biliyor ve daha demokrat görünüyor. Ancak bu yanıltıcıdır. Gül, Erdoğan’dan daha ideolog biri ve daha batı karşıtıdır.“
ABD belgelerine göre Erdoğan, Gül’ün Çankaya’ya çıkmasını engellemek için uğraşmış ancak bunda başarılı olamamış. Haber, Türk medyasında yer alan Davutoğlu ile ilgili, “Ankara dışı siyasetle ilgili bilgisi çok az. Bu uyumsuzluk yaratıyor. İslami düşünceleri özellikle tehlikeli“ yorumlarıyla devam ediyor.
NEFRETİ (Hass) DİNSEL NEDENLERDEN
İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy’nin, Ekim 2009’da söylediği belirtilen “Başbakan Erdoğan bir fundamentalist. Dinsel nedenlerden dolayı bizden nefret ediyor“ sözlerinin yer aldığı belgenin de ABD yazışmalarında yer aldığı belirtiliyor.
Amerikalılar, Erdoğan’ın Türkiye’yi her geçen gün batıdan uzaklaştırdığını gözlemlerken, Erdoğan’ın kurduğu sistemin bir NATO ülkesi olan Türkiye’yi gerçekten stabil bir şekilde tutup tutamayacağının bilinmediği vurgulanıyor. Haber, Ankara Büyekelçisi James Jeffrey’in, bu yılın şubat ayında yazdığı bir raporla bitiriliyor:
“Burada her gün her şey değişiyor. Kimse, bütün bir coğrafyada dengenin ne yanda olacağını tahmin edemiyor. Dikkatinize sunarım…”
Dergi, tüm bu iddiaların Türk hükümetine sorulduğunu ve bir cevap alınamadığını da özellikle vurguluyor.
Biz de, tümünü Türk halkının bilgisine sunuyoruz.
Kaynak: Odatv.com
eyra
Kaynak: