ERDOĞAN GÜLEN'İ BÖYLE VURACAK
.
Tayyip cemaate son darbeyi böyle vuracak
Fethullah Gülen cemaati ile AKP hükümeti arasındaki sert kavga giderek büyüyor.
Başbakan Erdoğan’ın Berlin’e yaptığı son ziyarette, sık sık konunun üzerinde durması ve “tehlikeli örgüt” sinyalleri vermesinin ardından, bazı bilgiler sızmaya başladı. Yasaklama ya da izleme ile ilgili konunun Alman tarafı ile de görüşüldüğü belirtiliyor.
Paralel devlet iddialarının soruşturulmasının ardından Gülen Cemaati’nin organize ve tehlikeli örgüt tanımlanmasına alınacağı, hemen sonra da tüm dünyada yasaklanması için harekete geçileceği iddia ediliyor. PKK, aşırı sol örgütler, IHH ve Milli Görüş gibi kuruluşlar da, hem Türkiye’nin çeşitli talepleri hem de bulundukları ülke içinden yükselen sesler sonucu izleme altına alınmış, bunların bir kısmı da yasaklanmıştı.
RESMİ BAŞVURUYLA YASAK TALEBİ
Dünya çapında 160 ülkede okulu bulunan cemaatin, Ankara’nın resmi başvurusuyla bu örgütlere benzer şekilde etkisizleştirilmesi planlanırken, bazı ülkelerde cemaate karşı sesler de yükselmeye başladı. AKP ile kavgadan önce, başta Cem Özdemir olmak üzere çeşitli Alman politikacıların destek olduğu, hatta televizyon tartışmalarında savunduğu cemaatin artık “resmen izlenmesi” ve ardından da yasaklanması isteniyor.
VE ALMAN BAKAN İZLEME İSTEDİ
Konuyla ilgili önemli bir başvuru, Rheinland-Pfalz Eyaleti’nin Sosyal Demokrat Partili İçişleri Bakanı Roger Lewentz’ten geldi. Lewentz, Federal İçisleri Bakanı Thomas de Maziere’ye ve devletin güvenlik birimlerine Gülen cemaatinin detayli bir şekilde araştırılması ile ilgili bir mektup yazdı. Lewentz’in, her yıl yapılan İçişleri Bakanları toplantısında da, bu cemaatin masaya yatırılmasını ve detaylı bir şekilde araştırılmasını istedi. Alman basını da, son günlerde Fetullah Gülen Cemaati’nin devlet tarafından izlenmesi gerektiği ve tehlikeli olduğu yorumları yapıyor.
ALEVİYE AŞAĞILAMA VE TÜRBAN BASKISI
Bilindiği gibi, okullarda Aleviler’e karşı önyargıları körüklediği, türban baskıları yaptığı ve psikolojik şiddet uyguladığı gerekçesiyle cemaatin bazı okullarına “Uyum ve Almanca kursu” verme yasağı getirilmişti. Avrupa ülkelerinde izleme altında olmak, o ülkenin çeşitli sosyal aktiviteleri ile fonlarından ya da “ders verme izni” gibi çeşitli konulardan yararlanamama anlamına geliyor.