ERDOĞAN BUNLARI NEDEN YAPIYOR
Son konuk ettiği küçük Afrika Ülkesi Fildişi sahili Cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce ABD Başkanı Obama'yı telefonla arayıp, bir saate yakın bilinen konuları görüşen Erdoğan, ardından gerçekleştirilen basın toplantısında, İran'ı sert bir şekilde eleştire
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika'nın en küçük ülkelerinden biri olan ve Fethullah Gülen cemaatine ait çok sayıda okulun bulunması ile dikkat çeken , Fildişi Sahili Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alassane Vattara ile ortak basın toplantısı düzenledi.
AKP üzerindeki etkisini kaybetmeye başlayan Erdoğan dış politika konularına ağırlık vermeye başladı. Son konuk ettiği küçük Afrika Ülkesi Fildişi sahili Cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce ABD Başkanı Obama'yı telefonla arayıp, bir saate yakın bilinen konuları görüşen Erdoğan, ardından
gerçekleştirilen basın toplantısında, İran'ı sert bir şekilde eleştiren açıklamalarda bulundu.
Yemen'deki gelişmeler ve İran'ın Yemen'deki olaylara ilişkin tepkisi için "Şu anda askeri konuda herhangi bir şey söylemiyorum. Söylemem de doğru değildir. Ama lojistik konusunda istihbarat konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu açıkladım. Bugüne kadar bölgede olan gelişmeler, Yemen'de olan gelişmeler tahammül sınırlarını zorlamaya başlamıştır. İran'ın açıklaması doğaldır. İran'ın böyle bir açıklama yapması şu ana kadar Irak'ta Suriye'deki gelişmelerde de kendisini göstermiştir. Burada İran bölgeyi kendine domine etmenin gayreti içerisindedir. Buna müsade edilebilir mi? Bu bölgede birçok ülkeyi bizi de Körfez ülkelerini de hepsini rahatsız etmeye başlamıştır. İran'ın bu bakışının değişmesi lazım. Yemen'den kuvveti gücü neyi varsa çekmesi lazım. Aynı şekilde Suriye'den Irak'tan çekmesi lazım. Bu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekir" dedi.
IŞİD'İN YAPTIKLARINI GÖRMEYEN ARAP KOALİSYONU YEMEN'E KARŞI ANINDA BİRLEŞTİ
Erdoğan'ın konuşmasında Dışişleri ve diplomasi teamülünü bir yana bırakarak ve yine hükümetten ayrı olarak alel acele Yemen'e operasyon yapan güçlere destek vaat etmesi dikkat çekti. Bu arada Erdoğan'ın 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu ses kayıtlarında Rıza Sarraf aracılığı ile Ambargo altında bulunan İran altınlarını dolar ile takas etmeye aracılık ettiği iddalarının ardından alel acele İran'a gittiğinden beri bu ülkeye karşı sert tutum izlemiyordu. Diplomatik gözlemciler Erdoğan'ın bu yüzden İran'a karşı daha fazla sertleşemeyeceğini ileri sürüyorlar.
"MÜSLÜMAN OLARAK BUNLARDAN NEFRET EDİYORUZ"
Erdoğan 3 yıldır eleştirmediği İslamcı terörist örgütlerin başında gelen El kaide,El Nusra, Işid ve bu örgüte bağlı Boko Haram'a dı eleştirerek şaşırttı. Siyaset kulisleri Erdoğan'ın bu söylemininde gittikçe güç kaybetmesine bağlıyorlar. Erdoğan Boko Haram konusunda ise şu açıklamayı yaptı.
Nijerya'da Boko Haram'ın kadın ve çocukları kaçırmasını eleştiren Erdoğan, "Nijerya'daki Boko Haram örgütünün 500 civarında kadın ve çocuğu kaçırdığı yönünde çok üzücü haberler yer aldı. Daha önce de benzer menfur olaylara imza atan bu örgütün bu eylemini de lanetliyorum. Bunu açık ve net olarak söylüyorum. Özünde barış olan bir dinin değerlerini istismar eden, kendine maske yapan bu örgütü şiddetle kınıyorum. Kesinlikle bir müslüman olarak bunlardan bizler nefret ediyoruz. Her ne sebeple olursa olsun sivilleri özellikle de kadın ve çocuklar hedef alan saldırılar insan olan herkesin karşı durması gereken hadiselerdir. Terörün dini, kimliği, milleti olmaz. Terör, terördür. 30 yılı aşkın bir süre terör belasıyla mücadele etmiş ve 50 bine yakın insanını kaynetmiş bir ülke olarak biz bunun acısını çok iyi biliriz" diye konuştu.
"İRAN'IN BU ÜLKELERİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGI DUYMASI GEREKİR"
Tüm dünya eli kanlı terör örgütüne IŞİD derken Erdoğan' konuşmasının devamında yine tek başına IŞİD yerine DEAŞ olarak anarak gelen soruları yine İran'ı öne çıkartarak şöyle değerlendirdi.
Koalisyon güçlerinin Yemen'e yönelik operasyonu kapsamında Türkiye'nin askeri konuda gelecek talep doğrultusunda nasıl tavır alacağı ve İran'ın tepkisini nasıl değerlendirdiği sorulan Erdoğan, "Yemen'de Hutilerin yaptıkları sadece mezhepsel bir çatışmadır. Burada adeta bir Şii-Sünni çatışmasına dönüşmüştür. Biz bu mezhepsel çatışmaların hiçbirine olumlu bakmıyoruz. Yemen kendi içinde maalesef bölünmeye gidiyor. Bu kardeşlerimizin hukuku üzerinde düşüncelerimizi beyan etmemiz gerekir. Şu anda askeri konuda herhangi bir şey söylemiyorum. Söylemem de doğru değildir. Ama lojistik konusunda istihbarat konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu açıkladım. Bugüne kadar bölgede olan gelişmeler, Yemen'de olan gelişmeler tahammül sınırlarını zorlamaya başlamıştır. İran'ın açıklaması doğaldır. İran'ın böyle bir açıklama yapması şu ana kadar Irak'ta Suriye'deki gelişmelerde de kendisini göstermiştir. Burada İran bölgeyi kendine domine etmenin gayreti içerisindedir. Buna müsade edilebilir mi? Bu bölgede birçok ülkeyi bizi de Körfez ülkelerini de hepsini rahatsız etmeye başlamıştır. Buna tahammül etmek mümkün değil. İran'ın bunu görmesi lazım. Irak'ta yapılanları görüyorsunuz. Bir taraftan DEAŞ ile uğraşılıyor bir taraftan devrim muhafızları ile uğraşılıyor. İlginçtir gönderdikleri elemanları oralarda özel fotoğraflar çektirmek suretiyle kendilerini ayrıca lanse ediyorlar. Dert orada da aynı şekilde gerçekleşiyor. Bir taraftan İslam diyeceksin ama öbür taraftan geleceksin bunları yapmaya devam edeceksin. Aynı şey Suriye için de geçerli. 300 bin insanın katili olan bir durum var. Bu katile destek veren bir anlayış. Bu savunulabilir mi? Ben müslümanım diyen bir insanın bu katili savunacağına ihtimal vermiyorum. Veremem. İran'ın bu bakışının değişmesi lazım. Yemen'den kuvveti gücü neyi varsa çekmesi lazım. Aynı şekilde Suriye'den Irak'tan çekmesi lazım. Bu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: