Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Kadıköy İskele Meydanı'ndaki mitingde konuştu.

Yaklaşık 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen mitingde, HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve gazeteci Can Dündar da protokoldeki yerini aldı.

ÇATIDA ÖCALAN FLAMASI

Mitingde, “Bırakın sağı solu, ortada buluşalım", “Din, dil ve kültür sömürgeciliğine hayır için Selahattin Demirtaş", “Demokratik değişim, barışçı Türkiye için Selahattin Demirtaş" yazılı dövizler taşındı. Ayrıca, 'Demokrasi ve emek mücadelesinde yaşamını yitirenler için' 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından, aralarında Yasemin Göksu'nun da bulunduğu birçok sanatçı mini konser verdi. Bazı kişilerin, miting alanının yanında bulunan Haldun Taner Sahnesi'nin çatısına çıkarak, Abdullah Öcalan'ın fotoğrafının bulunduğu flamayı salladığı görüldü.

“ZOR BİR MÜCADELENİN İÇİNDEN SÜZÜLEREK GELDİK"

“Türkiye'nin bütün ezilenlerine umut getirdiniz" diyerek konuşmasına başlayan Selahattin Demirtaş, “Yeni bir yaşam sevdasıyla yola çıktık. Ama çıktığımız yol yeni bir yol değil. Zor bir mücadelenin içinden hep birlikte süzülerek geldik. Yeni bir sayfa açmak için değil, hepinizin oluşturduğu sayfaları birleştirmek için yola çıktık. İlk defa konuşmuyoruz. Her biriniz kendi kimliklerinizle büyük değerler yaratan halklar olarak, geleceğe dair umutlu olarak bir aradayız. Bizlerin, ezilen bütün halkların kazandığına dair en son göstergedir" dedi.

“BİZ BU GİDİŞATA BİR DUR DİYORUZ"

Demirtaş, şöyle devam etti:

“Biz daha adaylığımızı açıklarken, o dakikada kazanan taraftık. Her gün kazanmaya devam edeceğiz. Bu öyle bir yol ki, yürüdükçe büyüyeceğiz. Yol yürümek bizi yormayacak. Yıllardır yan yana durmayalım diye, Kürt-Türk ile yan yana durmasın diye, bu seçimde Demirtaş'ın arkasında durmasın diye, yıllardır bizi birbirimize düşman etmeye çalıştılar. Bunun özlemini hep içimizde duyduk. Biz inandık ki, yan yana durmaya ve çoğalmaya devam edersek, bizim gücümüzün karşısında durabilecek hiçbir diktatör yoktur. Kürt, Türk, Alevi halkının özgürlüğü için, barış için bir arada durmayı başarmışlarsa, bu gücün karşısında hiçbir tek adam duramaz,"

Demirtaş, “Onun dışında bu gelişmeden kaygı duyan kimse yok. Panik duyan tek kişi, Recep Tayyip Erdoğan. Onun hesaplarını bozdum. Onun hayalindeki kendisine ait devlet hesaplarını bozdum. Yıllardır bunun için planlarını yapmıştı. Gelecek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup, 'Hepiniz benim kulumsunuz' diyecekti. Biz bu gidişata dur diyoruz. Beyefendinin keyfi yerindeydi. Şimdi hesaplar bozuldu. Bunun paniği ve korkusuyla bize saldırıyor. Saldırdıkça küçülüyor, fakat kurtuluşu yok" ifadesini kullandı.

“İSTEDİLER Kİ KÜRTLER KENDİ MAHALLESİNDE TOP OYNASIN"

Bir kimliği diğer kimliklere üstün kılma mücadelesini bir tarafa bırakan anlayışla yola çıktıklarını vurgulayan Demirtaş, “Yoksulluk, emek, işsizlik ve sömürü düzenine karşı yeni bir siyasi mücadele hattı doğuyor. Bu boşluk, ana muhalefet tarafından istismar edildiği için, AKP gücüne güç kattı. İstediler ki Kürtler kendi mahallesinde top oynasın, birbirine düşmanlık yapsınlar diye yıllardır bizi bu şekilde yönetmeye çalıştılar. Kalıcı birliği başaramadık ama Cumhurbaşkanlığı seçimi buna vesile olsun istiyoruz. Ezilenlerin yan yana duruşunun vesilesi olsun istiyoruz. Bu nedenle aday olduk. Koltuğa sevdamızı ilan etmek için aday olmadık" dedi.

“KOLTUĞU KAZANMAK İÇİN İLKELERİNDEN VAZGEÇTİLER"

“Kişi olarak aday değilim, sizlerin mücadelesini temsil edecek birinin aday olması gerekiyordu" diyen Selahattin Demirtaş, “Çünkü mevcut 2 aday ilkelerimizi temsil etmiyor, niyetleri de yok. Bizim adaylığımız olmasaydı, ölüm ile sıtma arasında halklarımız tercih yapmak zorunda kalacaktı. Şimdi yeni bir yaşam kurmak için, ortak bir gelecek, kardeş kavgası olmadan, yeni bir siyaset doğdu. Biz bu vesileyle umudun adresi olduk. Sizler ilk defa devletin 1 numaralı koltuğuna aday olarak değişimin fitilini ateşlediniz. Bu mücadeleyi bu aşamaya getiren herkese huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Hiçbiriniz mahcup etmeyeceğiz. Seçimi kazanırız kaybederiz, bu bir başarı ölçütü değil artık. Koltuk uğruna nasıl da ilkelerinden vazgeçtiler. 2 aday da, koltuğu kazanmak için ilkelerinden vazgeçmek için oluşturulmuş adaylardır. Onların kazanması, sizin kazandığınız anlamına geliyor mu?" dedi.

YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE OYUM VAR' DİYORSA, BU PANİK NEDİR?

Erdoğan hakkında çıkan anket sonuçlarına da tepki gösteren Selahattin Demirtaş, “Oy kullanmaya giderken cebinizde taksi parası olmayacak. Hepiniz yoksulsunuz, emekçisiniz. Kabinde 3 fotoğraftan bir tanesi sizin gibidir, bir tanesinin cebinde sizin kadar para vardır. Geri kalanlar senin yaşamını temsil etmiyor. Bir cumhurbaşkanı düşünün, çok da düşünmeyin, seçenek çok da yok. Eşit ve adil bir yarış olmuyor. AKP'nin adayı finans ve medya gücünü arkasına alarak, çirkin bir seçime dönüşmüş durumda. Anket yayınlıyor, yüzde 55 oy alıyormuş. 'Yüzde 50'nin üzerinde oyum var' diyorsa, bu panik nedir? Yer gök senin fotoğraflarınla dolu. Madem kendine güveniyorsun, 2 saatlik bir televizyon programında neden korkuyorsun, karşı karşıya gelelim. Canlı yayında konuşalım. Orada ne istiyorlarsa sorsunlar, içimizde ne varsa açık yüreklilikle paylaşalım" diye konuştu.

“BİLAL NE KADAR SIFIRLADI, NEREYE YATIRDI BİLMİYORUZ"

“Okulda sınıf başkanı seçerken titiz davranıyoruz. Öyle titiz olmalı ki, o başkan haksız yere ismimizi tahtaya yazmamalı, dürüst olmalı. Başkan seçeceğimiz kişi sınıftan tebeşir çalmasın, dikkat ediyoruz. Ülkeyi teslim edeceğimiz kişiyi tanımak hakkımız değil mi? Ama kaçıyor. Servetini açıklamaktan kaçıyor. Mesela eşine, kızına, damadına ne kadar mal devredilmiş, bilmiyoruz. Bilâl'de ne kadar var bilmiyoruz. Bilal ne kadar sıfırladı, nereye yatırdı, bilmiyoruz. Gerçi o da bilmiyordur da. Halkın bunların bilme hakkı var."

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN KARŞISINDA KAZANABİLECEK ADAY BENİM"

Seçimlerin ikinci turunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısındaki en güçlü aday olduğunu belirten Demirtaş, “Herkesi şaşırtacak bir sonuç ortaya çıkarabiliriz. İkinci turda Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısında kazanabilecek tek aday benim. Bizi ikinci tura taşısınlar, asıl kazanacak aday biziz" diye konuştu.

“KOLAYI İPTAL ETMEKLE İSRAİL Mİ ÇÖKER, KOLA SATIŞLARINI PATLATTINIZ!"

Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Demirtaş, şunları söyledi:

“Binlerce yıllık bir medeniyetler müzesi Suriye toprakları. Şu anda harabeye dönmüş durumda. Medeniyetin izlerine dair mahalle bulamazsınız. Yerle bir ettiler 2 yıl içinde. Orada binlerce yıldır yaşayan bütün inançlar, kimler tarumar olmuş durumda. Orada kimlik çatışması faciaya dönüştü. Bunu başaramadıkları için, böyle meydanlarda bir arada durmadıkları için bu haldeler. Bir arada yaşamak istiyorsak, formül benim ilkesel olarak ortaya koyduğum çizgidir. Başbakan'ın 'Tek dil, tek millet' dayatması bizi Suriye'ye dönüştürür. Tek dil dayatması hepimizi ötekileştiriyor. Ben tek dil, millet olmaz derken, parçalanalım, bölünelim demiyorum. Birliğin başka bir türünden bahsediyorum. Biz kimliklerimizi inkâr etmeden, tek bir mezhep, tek bir ırk, dil olmadan da birlik olabiliriz. Başbakan bunu bize dayatarak en büyük bölücülüğü yapıyor. Birazdan Maltepe'de İsrail'e bağıracak. İsrail ile askeri anlaşmaları iptal et önce, 12 tane askeri anlaşma var. Kola’yı iptal etmekle İsrail mi çöker, kola satışlarını patlattınız be!" ifadesini kullandı.

“AYAKKABI KUTUSU MU, ÇOCUĞUN KUMBARA KUTUSU MU?"

Demirtaş, mitingin sonunda sahneye çıkan Berke adlı bir çocuğun kumbarasındaki parayı seçim kampanyasına bağışlaması üzerine, “İşte yaşamın özü budur. Ayakkabı kutusu mu, çocuğun kumbara kutusu mu? İşte yaşamın özü budur" dedi.