Erdoğan Ağzından Kaçırdı CHP Başarıyor
CHP’lilerin birçoğunun bile karamsarlık içinde kös kös oturup partiyi eleştirmeyi sürdürürken, partinin yeni yönetiminin halka inmeye, başarılı olmaya başladığı ortaya çıktı; üstelik Başbakan Erdoğan’ın itirafıyla... Erdoğan, muhalefetin halkla iletişiminin çok iyi olduğunu, iyi çalıştığını ağzından kaçırdı. Erdoğan ODTÜ kampüsünden yol geçirilmesine karşı çıkanlar ODTÜ'lüler ve Ankaralılara da "Sizi ormana gönderelim" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla birlikte çöküşe geçen AKP’yi kurtarmaya çalışıyor. Gezi Parkı olaylarındaki dayatmaları, baskı yönetimi, uygulattığı ve halen uygulatmayı sürdürdüğü görülmemiş devlet terörü nedeniyle kaybettiği oyları geri kazanmak için partiyi harekete geçirmeye çalışan Erdoğan, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerin çok önemli olduğunu söyledi.
Kendileriyle hesabı olanların da sandığı ve seçimi esas alması gerektiğini söyleyen, ancak nedense 2105’te yapılacak seçimleri öne almayan Erdoğan, halkın kendisinden hesap soracağının da farkında. Milletin herkese sandıkta hesabı soracağını belirten Erdoğan, "İşte 2014 Mart seçimleri bize göre bu açıdan çok çok önemlidir. Bu seçimlere böyle bir ruhla gireceğiz, böyle bir şuurla hazırlanacağız, böyle bir heyecanla gideceğiz” diyerek, AKP harekete geçirip hezimeti şimdiden önlemenin çarelerini arıyor.
Kibiri Everest Dağı’ndan da yükseğe çıkan; dayatmacılığı, tepeden inmeciliği artık topluma illallah dedirten; uyguladığı, hiçbir demokratik ülkede olmayacak baskı yönetimi nedeniyle sık sık “diktatörlük” ile suçlanan Erdoğan, sanki bunları yapan kendisi değilmiş gibi AKP ilçe ve belediye başkanlarına şu nasihatta bulundu:
"Bugüne kadar millete tepeden bakan, millete kibirle bakan, tepeden inmeci, dayatmacı, baskıcı anlayışlar milletin nezdinde asla teveccüh görmedi, göremedi. Benim sizden bir ricam var. Tevazu en büyük zenginliktir. Belediye başkanlarım, hepsi ne olur, bugüne kadar olanlar oldu geride kaldı, mütevazi olalım, sevgi dolu olalım, alalım hanımları yanımıza, hanımlar da beylerini kapı kapı dolaşalım. Bunu bu şekilde yapalım. Şu 6,5 ay inanın muhabbet zemininde bize çok şeyler kazandırır. Tevazu zemininde bize çok şey kazandırır.”
Erdoğan ardından da CHP’nin halka nasıl inmeye başladığını, halktan nasıl destek toplamaya başladığını isim vermeden ağzından şöyle kaçırdı:
“Biz muhalefet partilerinin şu anda kamuoyu araştırmalarında başarılı olduğu yerde bunlar niye başarılı yahu diye soruşturduğumuzda, aldığımız cevap ne biliyor musunuz arkadaşlar? Diyorlar ki halkla iletişimleri çok iyi. Ziyaret ediyor, geziyor, gezdiriyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor filan. Bundan dolayı seviliyorlar. Yahu bunlar çok yoğun değil ama buna rağmen neden sorusuna işte bu cevabı alıyoruz.”
ÖNCE TEVAZU; SONRA TARAFGİRLİK, KİN
Erdoğan, 11 yıllık iktidarı döneminde, rant, dayatma, baskı partisine dönüşen AKP’nin nasıl bir gerileme sürecinde olduğunu, halk desteğini kaybettiğini, kendisinin AKP’nin geçmişine artık nasıl özlemle baktığını, CHP’nin başarısına imrenmeye başladığını şöyle itiraf etti:
“Peki benim kardeşlerim, AK Partili belediye başkanı kardeşlerim bunu yapamaz mı yahu? Hani biz tevazuda toprak gibi olacaktık? Niye toprak gibi olmuyoruz? Olacağız. Hani cömertlikte biz akarsu gibi olacaktık? Olacağız. Bunu yapmamız lazım. Üzerimizdeki emaneti bu noktada şu 6.5 ayda çok daha farklı bir yere tırmandıralım ki inşallah halkımızın bize olan teveccühü daha da artsın."
Erdoğan, partililerine tevazu çağrısı yaparken, kendisinin hiç değişmediğini ve değişmeyeceğini, AKP iktidarının icraatlarına, yanlışlarına, baskısına karşı çıkanlara karşı nasıl tarafgir olduğunu, kin gütünü de gösterdi. Erdoğan, konuşmasında, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin birinci derece doğal sit alanı olan kampüsünden yol geçirilmesine karşı çıkanların astığı bir pankarta dikkat çekerek, “Bugün bir pankart gördüm. Yol değil orman istiyoruz diye. Böyle şey olur mu ya. Orman çok. Orman olmazsa üniversiteye gidemezsiniz. Sizleri ormanlara gönderelim! Gidin ormanda yaşayın! Onlar öyle diyor ya biz şehirlerden vaz mı geçeceğiz?” dedi.
