2012’nin Ocak ayında resmi olarak kurulduğunu açıklayan ve Suriye’deki onlarca kanlı katliamda imzası bulunan El Nusra Cephesi’den bir militan The Economist’e konuştu.

Örgütün kontrolü altında bulunan Rakka’da yapılan röportajda isminin belirtilmesini istemeyen militan, Suriye’deki diğer silahlı gruplar, azınlıklar, kadınlar ve genel olarak Suriye meselesine dair soruları cevapladı.

Yönetime karşı savaşan diğer grupların zayıflamasından dolayı güç kazandıklarını belirten militan, “Beşar Esad savaşımızın sadece bir parçası. Diğer gruplar rejime sadece reaksiyon gösterirken, biz bir vizyon için savaşıyoruz” dedi.

“Tam özgürlüğe inanmıyoruz” 
“Vizyonunuz nedir” sorusuna cevaben, “Allah’ın Peygamber’e (SAV) söylediklerini hayata geçirmek için, insanların diğer insanlara değil sadece Allah’a bakması için savaşıyoruz” dedi. Tam özgürlüğe inanmadıklarını ifade eden militan, “Özgürlük Allah’ın yasaları ile sınırlandırılmıştır. Allah bizi yarattı ve bizim için en iyisini o bilir” diye konuştu.

Gelecekte İslam’ın yönettiği bir Suriye arzuladıklarını söyleyen El Nusra militanı, ülkedeki diğer mezheplerin “İslam devleti koruması altında olacağını” söylerken, "Ilımlı Sünnilere ne olacak” sorusuna ise “Şeriat yasalarına tabi olacaklar” diyerek cevap erdi.

“Alevileri cezalandıracağız”
“Alevilere ne yapacaksınız” yönündeki bir soruyu cevaplayan militan, “Alevilere ne olacağını Allah bilir” derken, kafirler ve İslam’dan dönenler arasında fark olduğunu ve bu kesimlerin farklı muamelelere maruz kalacaklarını söyledi.

“İslam’dan dönenleri cezalandıracağız. Buna Aleviler ve bütün Şiiler gibi, demokrasi isteyen Sünniler de dahil. Mesele kimin rejime sadık olup olmadığıyla değil onların diniyle alakalı: Şeriat, masumların cezalandırılamayacağını, kötülerin cezalandırılması gerektiğini söyler. İşte bizim takip ettiğimiz şey bu.”

“Çoğu Suriyelinin El Nusra’nın görüşlerini paylaşmamasını önemsiyor musunuz” sorusuna ise “Eğer Suriyeliler bizimle birlikte olursa çok iyi olurdu ancak kafirler bizim için önemli değil” diyen militan “Bizle birlikte olanların sayısını önemsemiyoruz” ifadesini kullandı.

Batıyla dostluk: duruma göre değişir
Suriye’deki diğer grupların kendilerine silah çevirmediği sürece onlarla savaşmayacaklarını belirten El Nusralı militan, “Gelecekte Batılı güçlere yönelik operasyonlar planlıyor musunuz” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

Sürekli dostluk veya sürekli düşmanlık diye bir şey yok. Biz Müslümanların çıkarına olan neyse onu yapacağız. Bize düşen ilk görev, işgal edilmiş İslam topraklarında aramızda bulunan kafirlere karşı savaşmak. Sonraki görevimize ise daha sonra karar ereceğiz.

“Bilimsel gerçek: kadınların beyni erkeklerinkinden küçük”
“Kadınlar ile ilgili görüşlerini nedir” sorusuna “İslam’da kadının özel bir rolü var. Ona bir eş, kız kardeş, anne ve kız çocuğu olarak saygı duyulur. O bir mücevherdir; bakılması ve korunması gerekir. Batılılar kadınlara özgürlük verdi ancak onlar kadınları kullandılar ve saygı duymadılar. Kadın reklamlarda kullanıldı. Kadının bedenini ve aklını kullanarak çalışmasında bir sorun yok. Ancak bunlar kadınları aşağılayan işler olmamalı. Takı takmalarında sorun yok. Makyaj sadece kocaları için olmalı. […] Erkeklerin görevi dışarı çıkıp çalışmaktır. Erkeklerin görevi kadınlarınkinden daha büyüktür-bu bilimsel olarak kanıtlandı. Kadınlarınkinden farklı olarak erkeklerin beyninde konuşmak ve düşünmek için farklı bölgeler mevcut ; işte bu yüzden kadınlar düşündüğü şeyleri söyler” şeklinde cevap verdi.

Taliban’ın ilgili bir soruya da cevaplayan militan, Taliban’ın dinini savunması, işgale karşı çıkması ve Şeriat kurllarını uygulaması nedeniyle “iyi Müslümanlar” olduğunu söyledi.

El Nusra’nın El Kaide’ye bağlılığını açıklamasıyla ilgili örgüt içinde ayrışmalar olup olmadığı yönündeki bir soruya da “Ufak farklılıklar var ancak biz bağlılığımızı açıkladığımızda itaat ederiz” dedi.