Ahmet Müfit
'Ekonomi tıkırında...'
IMF’ye borcu sıfırlasak da, toplam borç artmaya devam ediyor. Üstelik onca özelleştirme yapılmış, onca kamu malı satılmış durumda.
2012 yılının 4. Çeyreğine ilişkin olarak, 01 Nisan 2013 tarihinde açıklanan büyüme rakamları, büyümdeki zayıflamayı bütün açıklığı ile ortaya koymakta. Cari açığa, artan dış borca karşın büyüyemiyoruz. Türkiye ekonomisi 2012 yılı dördüncü üç aylık çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, sabit fiyatlarla %1,4 büyümüş durumda. Nüfus artışını da hesaba katarsanız, gerçek rakam daha da düşük.
Büyüme hız keserken, hane halkı borçlarındaki artış devam ediyor. Mart 2012’de 241 milyar TL düzeyinde olan, tüketici kredileri, Mart 2013itibarıyla yaklaşık 55,5 milyar TL artarak 296,4 milyar TL mertebesine ulaşmış durumda. Artış oranı yaklaşık yüzde 20.
296,4 milyar TL’yi, 76 milyon nüfusa bölerseniz, çoluk, çocuk, yaşlı, genç demeksizin her vatandaşının yaklaşık 3900 TL borçlu olduğu ortaya çıkıyor. Ortalama hane halkı büyüklüğünü 4 kişi kabul etseniz ve borcun düzenli dağıldığını varsaysanız, aile başına bankalara borç 15600 TL oluyor. Net asgari ücretin neredeyse 20 katı.
Peki de, tüketiciler yani vatandaş, bankaların sırf bize destek olsun diye verdikleri bu kredileri geri ödeyebiliyor mu diye sorarsanız, durumun bir önceki yıla göre daha kötü olduğunu söyleyebiliriz. Takipteki tüketici krediler söz konusu dönemde yüzde 25,4 artmış. Artış hızı tüketici kredilerindeki artışın üzerinde. Takipteki kredilerdeki artış hızı açısından en vahim durum, herhangi bir varlık artışına (konut, araba almak, vb.) bağlı olmaksızın alınan ihtiyaç kredileri için söz konusu. Yüzde 40.94.
Belediyeler çorba, gıda maddesi dağıtıyor.