EKONOMİ ARTIK ERDOĞAN'A GÜVENMİYOR

EKONOMİ ARTIK ERDOĞAN'A GÜVENMİYOR

Türkiye ve AKP İktidarına son günlerde dünya medyasında yoğunlaşan ekonomik uyarılardan bir tanede Amerikalıların ünlü yayın organı Amerikanın Sesi'nden geldi.

 

Uzmanlar, Türkiye’de siyasetin ekonomik endişeleri arttırabileceğine dikkat çekiyor. Siyasi liderliğin öngörülemez tarzı, yaklaşan seçimler ve uluslararası mali piyasaların katı tutumu ekonomik belirsizliği biraz daha arttırıyor. Bu satırlar ünlü medya kuruluşu Amerikanın Sesi sitesinde Dorian Jones imzası ile yayınlanan haberi spotu. Dünyanın sayılı medya kuruluşlarında gün geçmiyor ki Türkiye ve AKP iktidarının ekonomi politikalarına bir eleştiri gelmesin.

İKTİDAR UYARILARI GÖRMEZDEN GELİYOR

Başta Erdoğan ve AKP Hükumeti bu uyarıları görmezden gelselerde ekonomide acıklı çanlar çalmaya başladı. Piyasalarda ki ilk tepki ise TL'nin aşırı değer kaybetmesi. Tabi ki doların değer kaybetmesi sonucuda çok kısa bir vade içerisinde ödenmesi gereken çok yüksek miktara dış borcun katllanarak artması anlamına geliyor. Buna rağmen sadece Kasım Ayında Başbakan Davutoğlu örtülü ödenekten 100 milyon TL nin üzerinde harcama yaptı. Bir taraftan ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vergi gelirlerini artırmak için yeni vergiler uygulamaya alınacak açıklaması yaptı.İşte Türkiye'de bunlar olup biterken yabancı gazeteci gözüyle Türk Ekonomisinin hali.

TÜRK LİRASINDA REKOR DÜŞÜŞ

Türkiye’de Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonuna yönelik operasyonlardan, Ankara ile Avrupa Birliği arasında yaşanan diplomatik gerilimden sonra Türk Lirası’nda rekor düşüş yaşandı

Uzmanlar, uluslararası piyasaların Rusya konusunda endişeli olduğu bu dönemde bu tür kaygıların Türkiye’ye yayılabileceğini bildiriyor. Türk ekonomisinde büyümenin yavaşlamasının yanı sıra gelecek seneki seçimleri düşünen hükümet için Türk Lirası’ndaki değer kaybı yeni bir siyasi soruna dönüşebilir.

Rusya’da rublede sert düşüş yaşanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’ni eleştiren bir konuşma yaptı. AB için “kendi işlerine baksınlar” diyen Erdoğan, Türkiye’nin 40 senelik hedefi olan AB üyeliği sürecini sona erdirebileceği uyarısında bulundu. Piyasaların bu sözlere tepkisi olumsuz oldu.

PİYASALAR SİYASETE TEPKİ VERİYOR

Global Source Partners’dan Atilla Yeşilada eskiden piyasaların Erdoğan’ın sert tavrını duymazdan geldiğini, ancak son tepkinin bu durumun değişmiş olabileceğinin işareti olabileceğini söylüyor.

Erdoğan’ın AB’ye yönelik sözlerinin piyasalar tarafından Türkiye’nin Putin’e yaklaştığı yönünde yorumlandığını söyleyen uzman uzun süredir ilk kez yatırımcıların bir politik açıklamaya bu kadar olumsuz tepki verdiğini belirtti. Yeşilada, oluşan izlenimin artık Erdoğan’ın ve hükümetin siyasi kararlarının önceden tahmin edilemeyeceği yönünde olduğunu söyledi.

Erdoğan’ın Batı karşıtı söylemi dindar ve milliyetçi seçmen tabanını memnun ediyor. Erdoğan, gelecek seneki seçimlerde AKP’nin parlamentonun üçte ikisini ele geçirerek ülkeyi başkanlık sistemine çevirecek çoğunluğu elde etmek istiyor.

EKONOMİ YAVAŞLIYOR

Ancak Erdoğan’ın önünde bazı sorunlar var. Ekonomik büyüme %3’ün altına indi. Oysa 10 sene boyunca kalkınma ortalaması %8’di. Aynı zamanda işsizlik son üç senenin en yüksek noktasına ulaştı.

Süleyman Şah Üniversitesi’nden siyaset bilimci Cengiz Aktar, Erdoğan’ın siyasi amaçlarına ulaşmakta faiz oranlarını kilit olarak gördüğünü söylüyor.

Aktar, Erdoğan’ın faizleri düşürmenin ülkede ekonomiyi canlandıracağını düşündüğünü çünkü partiyi destekleyenlerin tüketime alıştığını ve tükettikleri sürece hükümetin kararlarını çok da umursamadıklarını söylüyor.

MERKEZ BANKASINA BASKI

Ocak ayında merkez bankası faizleri iki katına çıkararak liranın çökmesini engellediğinden bu yana Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı üzerinde oranları düşürmesi için baskı uyguluyor.

Ancak TL’nin son günlerdeki düşüşü ve finans piyasalarındaki endişe, faizleri düşürmeyi hem yüksek riskli hem de yüksek getirili bir stratejiye dönüştürüyor.

Yeşilada, faizlerin düşürülmesinin ihracat sektörüne yardımcı olacağını ve istihdamı arttıracağını, aynı zamanda inşaat sektörünü de canlandıracağını belirtiyor. Uzman temelde, hükümetin TL’de düşme sonrasında canlanacak ihracat ve inşaat sektörünü, yüksek döviz borcu olan bazı sektörlerdeki iflaslara karşı bir denge olarak gördüğünü ve bunu tercih ettiğini söylüyor.

FITCH UYARISI

Kredilendirme kuruluşu Fitch, gelecek senenin Türk bankaları için zor geçeceğini ve borç portföylerinde kötüleşme yaşanacağını açıkladı. Fitch, artan tüketici borçlarına ve kur kaybına da dikkati çekti.

Bu değerlendirme kuruluşlarından gelen son uyarı oldu. Bu, hükümetin ekonomik kararlarda esnekliğinin azalması anlamına geliyor. Uzmanlar, siyasetin ekonomik endişeleri arttırabileceğine dikkat çekiyor. Siyasi liderliğin öngörülemez tarzı, yaklaşan seçimler ve uluslararası mali piyasaların katı tutumu ekonomik belirsizliği biraz daha artırıyor.  

Kaynak:Haber Kaynağı