Böylece, Ebola salgınının görüldüğü Batı Afrika ülkelerinin sayısı beşe yükseldi.

Sağlık Bakanı Awa Marie Coll Seck, Gineli genç bir adamda Ebola virüsünün tespit edildiğini belirtti.

Bakan, söz konusu kişinin acilen karantina altına alındığını ifade etti.

Gine'de başlayan Ebola salgını bölgede 1500'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

En az 3 bin kişinin Ebola virüsü taşıdığı sanılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Batı Afrika'daki Ebola salgınının denetim altına alınmadan önce 20 binden fazla kişiye yayılabileceğini açıklamıştı. 

Kuruluş ayrıca havayolu şirketlerinin bölgeye yapılan "hayati önemdeki" uçuşlarını sürdürmesi gerektiğini ve seyahat yasaklarının salgınla mücadele çabalarını tehdit ettiğini vurgulamıştı. 

Şu ana dek Liberya, Sierra Leone, Gine ve Nijerya'da 1552 kişi Ebola virüsü nedeniyle hayatını kaybetti. 

Kuruluşun salgınla mücadele planını açıklayan DSÖ Genel Sekreter Yardımcısı Bruce Aylward bazı bölgelerdeki hasta sayısının bilinenin iki ila dört katı olabileceğini söyledi.

DSÖ'nün eylem planı

DSÖ'nün planında gelecek dokuz ay içinde 489 milyon dolar kaynak ayrılmasını ve Batı Afrika'da 750 uluslararası, 12 bin de yerel çalışan istihdam edilmesini gerektiriyor. 

Bu arada Nijerya'da başkent Lagos dışındaki ilk Ebola ölümü gerçekleşti. Ülkenin petrol limanı Port Hartcourt'ta bir doktor Ebola nedeniyle hayatını kaybetti. 

Ebola virüsü ilk olarak 1976'da Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde görülmüştü. Virüs vücut sıvıları yoluyla bulaşıyor.

Meyve yarasası gibi hayvanlar virüsü taşıyabiliyor ve kan ya da orman hayvanlarının etinin tüketilmesi sonucu insanlara da geçebiliyor.

Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, kanama ve merkezi sinir sisteminin hasar görmesi sayılıyor.

Virüs bulaşanların ölüm oranı yüzde 90'lara çıkabiliyor. Ancak son salgındaki ölüm oranı yüzde 55 düzeyinde. Virüsün kuluçka dönemi iki ile 21 gün arasında değişiyor.

İshal ve kusma görülen hastalarda vücuttaki su oranının sabit tutulması hastayı rahatlatıp tedaviye yardımcı olabiliyor.