Dünya Hak Direnişini Böyle Yorumladı
AKP baskısı ve sansürü olarak değerlendirmeye devam ediyorlar.
DÜNYA HALK DİRENİŞİNİ BÖYLE VERDİ
Taksim Gezi Parkı direnişçilerine polisin şiddet uygulaması sonucu tüm Türkiye'ye sıçrayan AKP protestoları ve halkın polise direnişi dünya gündeminde de ilk sıralarda. Bir çok ünlü basın organı tarafından geniş yer verilen olaylarda, ortak görüş hep AKP ve Erdoğan'ın demokrasiyi baskı olarak algılamasına geniş halk yığınlarının tepkisi ve meydan okuması olarak veriliyor. Avrupa'da bir çok ülkenin büyük TV kanalları olaylara ve polis şiddetini öne çıkaran görüntüler veriyor. Ünlü yayın kuruluşu BBC ise kendi görüşlerinden çok başka yayın kuruluşlarının haber özetlerini öne çıkarmayı uygun bulmuş. Dünya medyası Türk Medyasının da halk direnişini görmezden gelmesini, AKP baskısı ve sansürü olarak değerlendirmeye devam ediyorlar. İşte avrupanın en çok izlenen gazete ve internet sitlerinden haber özetleri
PROTESTOLAR ERDOĞANA MEYDAN OKUMADIR
Taksim Gezi Parkı direnişçilerine polisin şiddet uygulaması sonucu tüm Türkiye'ye sıçrayan AKP protestoları ve halkın polise direnişi dünya gündeminde de ilk sıralarda. Bir çok ünlü basın organı tarafından geniş yer verilen olaylarda, ortak görüş hep AKP ve Erdoğan'ın demokrasiyi baskı olarak algılamasına geniş halk yığınlarının tepkisi ve meydan okuması olarak veriliyor. Avrupa'da bir çok ülkenin büyük TV kanalları olaylara ve polis şiddetini öne çıkaran görüntüler veriyor. Ünlü yayın kuruluşu BBC ise kendi görüşlerinden çok başka yayın kuruluşlarının haber özetlerini öne çıkarmayı uygun bulmuş. Dünya medyası Türk Medyasının da halk direnişini görmezden gelmesini, AKP baskısı ve sansürü olarak değerlendirmeye devam ediyorlar. İşte avrupanın en çok izlenen gazete ve internet sitlerinden haber özetleri
PROTESTOLAR ERDOĞANA MEYDAN OKUMADIR
Göstericilerin şiddetli çatışmaların ardından zafer ilan ettiğini belirten gazete, protestoların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 yıllık iktidarında karşılaştığı en büyük meydan okuma olduğunu yazıyor.
Gazetenin değerlendirmesinde, Taksim meydanında başlayan protestoların, Türkiye'nin birçok ondan fazla kentine yayıldığını; Boston, Londra, Barselona ve Amsterdam'da da dayanışma gösterileri düzenlendiği de duyuruluyor.
FARKLI GÖRÜŞTE OLANLAR BİRLEŞTİ
Guardian muhabiri Constanze Letsch, gösterilerin ve kutlamaların Türkiye toplumunun birçok kesimini birleştirdiğini, solcu grupların, sendikaların, milliyetçilerin, Kemalistlerin ve eşcinsel ve transseksüel toplulukların protestolarda bir araya geldiğini yazıyor.
Cuma günkü protesto gösterilerinin dünya çapında dikkatleri Türkiye'ye çevirdiği ancak Türkiye'nin başlıca televizyon kanallarının ise haberlere pek yer vermediği de haberde altı çizilen noktalardan.
Letsch, Barış ve Demokrasi Partisi BDP'den milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Cumartesi günü göz yaşartıcı bomba ile yaralananlar arasında olduğunu, Önder'in protestolara sert tutumu nedeniyle hükümeti eleştirdiğini de aktarıyor.
Haberde, bir göstericinin, "Hükümet aktif bir şekilde Suriye muhalefetini destekleyip Suriye'de daha fazla demokratik haklar çağrısında bulunuyor. Ama bakın kendi düşüncelerine karşı çıkanlara nasıl davranıyorlar" dediğini de aktarıyor.
REJİM KARŞITLAR İFADESİ KULLANILDI
Independent on Sunday gazetesi ise Türkiye'deki gösterileri "rejim karşıtı protestolar" olarak değerlendiriyor.
Başbakan Erdoğan'ın gittikçe daha fazla otoriterleşmekle suçlandığını ancak, protestoların sarsıntısıyla televizyondan itidal çağrısı yaptığını da yazıyor.
Ancak gazete, başbakanın Taksim Meydanı'ndaki yapılandırmaya devam edeceğini söyleyip, olayın gerilim yaratmak için bir bahane olarak kullanıldığını belirttiğini de aktarıyor.
Gazete Erdoğan'ın 10 yıllık iktidarı içerisinde, ülkesini Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi haline getirdiğini ve ülkenin en popüler siyasetçisi olduğunu da yazıyor.
Independent on Sunday'e göre, muhalifleri Erdoğan’ın otoriterleşmesi ile birlikte, hükümetin Suriye siyaseti de kaygılandırıyor.
ERDOĞAN MEYDAN OKUDU SONRA POLİSLERİ ÇEKTİ
Financial Times gazetesi ise Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın polisin göstericilere karşı aşırı güç uyguladığını söyleyip, gösteriler karşısında geri adım atarak güvenlik güçlerini Taksim'den çektiğini yazıyor.
Gazete, başbakanın, İstanbul ve Türkiye'nin başka kentlerine yayılan gösterilere katılan on binlerce kişinin ancak bir azınlığı temsil ettiğinde ısrar ettiğini de aktarıyor.
Financial Times'ın Türkiye muhabiri Daniel Dombey, polislerin geri çekilme kararının, Erdoğan'ın meydan okuyan konuşmasının ardından geldiğini de belirtiyor.
Haberde, Cuma günkü barışçıl gösterilerin süratle Türkiye hükümetine karşı genel bir protestoya dönüştüğü ve göstericilerin Erdoğan'ın otoriter eğilimlerini protesto ettikleri de belirtiliyor.
Ana muhalefet partisi CHP'nin kitleleri Taksim Meydanı'na yönlendirdiğinin de belirtildiği haberde, Cengiz Çandar'ın "Türkiye'nin geleceği için büyük bir gün. İstanbul halkı kalıcı bir zafer kazandı." şeklinde twit attığı da belirtiliyor.
Gazete, Erdoğan'ın göstericilere karşı "Eğer siz 200 bin kişi toplarsanız, ben bir milyon toplarım" dediğini de aktarıyor.
Financial Times, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Twitter'da, "Vallahi sizi bir kaşık suda boğarız ama dua edin ki biz demokrasiye inanıyoruz." dediğini de aktarmış.
"Başbakan demokrasiden vazgeçebilir endişesi"
ASKERLER POLİSE YARDIM ETMEDİ HALKA GAZ MASKESİ DAĞITTI
Sunday Times gazetesinde yazan Gareth Jenkins ise, amatör bir video kaydında Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nde görevli askerlerin polise yardım etmeyi reddettiklerinin ve göstericilere gaz maskesi dağıttığını da aktarıyor.
Jenkins, çevreci göstericilerin Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı'nda bir Osmanlı dönemi kışlasının benzerini inşa etme planlarına karşı çıktıklarını da belirtiyor.
Sunday Times'ın değerlendirmesinde, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı'nın da gösterilere yapılan müdahaleden kaygı duyduklarını ifade ettiği, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın ise vatandaşlarına, gösterilerin yapıldığı yerlere gitmemelerini tavsiye ettiği dediği de aktarılıyor.
Sunday Times yazısında, Erdoğan'a muhalif olanların, başbakanın demokrasiden vazgeçebileceğinden endişe ettikleri de ifade ediliyor.