DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mersin'in Tarsus İlçesinde öldürülen Özgecan Aslan'ın baba Mehmet Aslan'a Türkiye Diyanet Vakfı'nın Uluslararası İyilik Ödülü'nü verdi. Böylelikle islam Dininin Türkiye'de en yetkili temsilcisi tarafından kötülüğe karşı insani duygu ödüllendirildi gösterisi tamamlanmış oldu. Artık kızları vahşice öldürülen, tecavüz edilen, yakılan aileler tıpkı Özgecan'ın ailesi gibi ödül almak için "devletin önlem almasını istemek değil,"  her gün artan kadın katillerini "Allaha Havale "  ederek "iyi aile " ödülü almayı hak edecekler.

KADINA ŞİDDET OLAYINDA DİN FAKTMRÜNÜN ETKİSİ ÇALIŞMASI YAPMAK YERİNE ŞHOV

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, eşi Hatice Görmez ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İsmail Palakoğlu, merkez Akdeniz İlçesi'nde oturan Özgecan Aslan'ın baba evini ziyaret etti. Vali Özdemir Çakacak ve eşi Kevser Çakacak'ın da eşlik ettiği Görmez, baba Mehmet Aslan ile anne Songül Aslan'a baş sağlığı diledi.

ACISINI İÇİNE GÖMME ÖDÜLÜ

Ziyaret sırasında konuşan Görmez, yaşananlar sırasında acılı baba Mehmet Aslan'ın tutumunu takdir ettiğini söyledi. Mehmet Aslan'ın verdiği mesajla toplumun adeta bir uyanış yaşadığını belirten Görmez, "Allah sizden razı olsun, en büyük acılardan merhamet devşirdiniz. Siz aynı zamanda bu millete büyük bir ders verdiniz. Biz, Özgecan kardeşimizi rahmetle anarken sadece onun acı hatırasını yad etmek değil, aynı zamanda onun ebediyete intikaliyle bundan sonra hiçbir Özgecan'ımızın, hiçbir kızımızın, kadınımızın asla böyle bir zulme maruz kalmaması için hep birlikte çalışmalıyız. Çünkü bir genç kızımıza göstermemiz gereken saygıyı, merhameti toplumumuza tam olarak anlatmada kusurlarımız oldu.  demeyi unutmadı.

BOL BOL LAF EBELİĞİ YAPTI

En acı zamanınızda sadece kendi kızınız Özgecan'ı düşünmediniz, başka Özgecanları düşündünüz ve bundan böyle bu topraklarda hiçbir Özgecan'a böyle bir elin uzanmaması yolunda milleti birliğe, beraberliğe davet ettiniz. Mehmet Aslan ve hanımefendi, bu konuda artık bir simgeye dönüşmüştür" dedi

Baba Mehmet Aslan da, Allah'ın tüm dünyada barış, huzur, mutluluk ve güvenliği tesis edilmesini istediğini vurgulayarak şöyle konuştu:

ERKEK KADINI DÖVERLE BAŞLAYAN ÖĞÜTLER FETVALAR UNUTULDU

"Bütün dünyadaki bu acıları analara, çocuklara yaşatanların güçleri sadece bir nefesten ibarettir. İkinci nefesi alamadıkları takdirde güçlerinin hiçbir işe yaramadığını fark ederek barıştayken teslim olmaları hem kendi nefisleri için hem de bütün insanlığın hayrı için en doğrusudur. Bu anlamda kavganın bittiği gün, bugündür. Bugün teslim olmayanlar, yarın çok geç kalacaklar. Şüphesiz ki yeryüzünde ve gökyüzünde sayısını yalnız Allah'ın bildiği kadar kulları mevcuttur. Bu olgular da Allah'ın aciz, fakir kullarının emrine verilmiştir. Bu anlamda artık herkesin sadece Allah'a kulluk etme bilinciyle Allah'ın yolunda hizmetkar olma zamanı gelmiştir."

Görmez, Türkiye Diyanet Vakfı'nca bu yıl ilk kez dağıtılan 'Uluslararası İyilik Ödül' törenine rahatsızlığı dolayısıyla katılamayan Mehmet Aslan'a ödülünü verdi.

KADINA KARŞI ŞİDDET ARTTI

Görmez, daha sonra Muğdat Camii'nde Özgecan için okutulan mevlide katıldı. Burada vaaz verip kadına karşı artan şiddete dikkat çeken Görmez şunları söyledi: Yılda bir kez kadına karşı şiddet vaazı vermek yetecek !

"Özgecan adını duyduğumuzda vahşetin ve gözyaşının istilasını değil, merhametin ve insaniyetin dirilişini hatırlamaya geldik. Hepimiz mahcubuz, mahzunuz, suçluyuz, zira biz bir genç kızın herkesten çok güveni, merhameti, nezaketi hak ettiği bilincini toplumumuzda yeterince yerleştiremedik. Kadına el kaldırmaya asla izin vermeyen inancımıza, kültürümüze ve değerlerimize bağlı kalmayı başarabilseydik, cehaletimizin bedelini Özgecan'ımızı yitirerek ödemeyecektik. Şimdi yanı başımızdaki nice Özgecan'ın değerini bilme, genç kızlarımıza ve kadınlarımıza hak ettikleri emniyeti, huzuru, saygıyı gösterme zamanıdır. Şimdi silkinme, kendimize gelme, erkeğiyle kadınıyla bir merhamet seferberliği başlatma, şiddete karşı el ele vererek mücadele etme zamanıdır. Şimdi çocuklarımızı öfkeyle değil sevgiyle tanıştırma, gençlerimize bileğin değil yüreğin daha güçlü olduğunu öğretme zamanıdır. Her birimiz, şiddete kilit, şefkate anahtar olduğumuzda bu toplum Özgecan'larını yitirmeyecektir."

ELİ KANLI SUNNİ,SELEFİ TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KINAMADI

Bütün bunlar elbette çok büyük acılar ancak bu hadise bize insanoğlunun vicdanını ve merhametini kaybedince ne kadar vahşi olabileceğini bir daha gösterdi. Diyanet İşleri, bu milletin vicdanıdır. En ücra bir köşede herhangi bir kardeşimizin parmağına diken battığında, Diyanet görevlisi 120 bin personel, bu kurumda çalışan bütün hocalarımızın yüreklerine batmış gibi hisseder, hissetmek zorundadır' dedi. Toplantıda daha sonra basına kapalı oralak devam etti.