Türkiye Diyanet Vakfının dünyanın 111 ülkesinden öğrencilere Türkiye'de eğitim imkanı sunduğu Uluslararası İmam Hatip Lisesi ve Uluslararası İlahiyat Lisans Programı başvuruları başladı.

MAZLUM COĞRAFYA ÖĞRENCİLERİNE DENİLDİ

Mazlum coğrafyalardaki ihtiyaç sahiplerinin dertlerine ortak olmak amacıyla çalışmalar yapan Türkiye Diyanet Vakfı, başta Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere birçok kurumla işbirliği içinde gerçekleştirdiği uluslararası eğitim programlarıyla dünyanın farklı coğrafyalarında eğitim imkanından mahrum öğrencilere destek vererek, Müslüman toplulukların din eğitiminin desteklenmesine ve gelişmesine katkı sağlıyor. Türkiye Diyanet Vakfı, uluslararası eğitim programlarıyla öğrencilere burs imkânının yanında barınma ve eğitim desteği de veriyor.

EĞİTİM GİDERLERİ KARŞILANACAK

Türkiye'nin yanı sıra gönül coğrafyasında eğitim çalışmalarını öncelikli faaliyet alanları içerisinde gören Türkiye Diyanet Vakfı, bu kapsamda dünyanın pek çok noktasından gelen öğrencilere Uluslararası İmam Hatip Lisesi, Uluslararası Lisans Programı ve Uluslararası İlahiyat Programı gibi projelerle eğitim imkanı sunuyor. Vakfın burs desteği ile Türkiye'de eğitim görmek isteyen uluslararası öğrenciler, 1 Şubat-31 Mart tarihleri arasında www.diyanet.org.tr adresinden başvuru yapabilecek. Başvurular Nisan ayı içerisinde değerlendirilerek, gerekli şartları taşıyan adaylara yönelik Mayıs ve Haziran aylarında ülkelerinde mülakat yapılacak. Mülakatlar sonucunda uygun görülen adaylar, Türkiye Diyanet Vakfı uluslararası öğrenci bursluluk programına kabul edilecek. Mülakatlar sonucunda bu yıl Uluslararası İlahiyat Lisans Programı'na 200, Uluslararası İmam Hatip Lisesi Programı'na ise 450 öğrencinin kabul edilmesi planlanıyor.

450 ÖĞRENCİ İÇİN NE KADAR HARCANACAĞI AÇIKLANMADI

"DÜNYAYA YÖN VEREBİLECEK NESİLLER YETİŞTİRME GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ"

Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat, bilgi çağında yaşandığını ve eğitime olan ihtiyacın her zamankinden daha fazla olduğunu ifade etti. Gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakabilmek için özellikle gençlerin eğitimine çok önem verdiklerini belirten Polat, bu çerçevede Türkiye'de ve yurt dışında gerçekleştirilen bütün faaliyetlerde eğitime öncelik verdiklerine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"İnsanların, toplumların, dolayısıyla da milletlerin geleceği aldıkları eğitimle şekilleniyor. Bir millet için en büyük zenginlik ne yer üstü ne de yer altı kaynaklarıdır. Şüphesiz ki en büyük zenginlik hem maddi hem de manevi yönleriyle çok iyi yetişmiş insan kaynağıdır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de paha biçilemeyen bu kaynağa sahip toplumlar dünyaya yön vermiştir. Bizde Türkiye Diyanet Vakfı olarak dünyaya yön verebilecek nesiller yetiştirme gayreti içerisindeyiz."

Eğitimin kişilerin gelişmesi ve toplumların, ülkelerin gelişimi açısından olmazsa olmaz bir unsur olduğunu belirten Polat, ülkelerin gelişmişlik seviyesine de bakıldığında alınan eğitimle doğru orantılı olduğunun görülebileceğini söyledi. Özellikle yurt dışından gelen öğrencilere ülkelerinde hayal dahi edemeyecekleri imkanlar sunduklarının altını çizen Polat, uluslararası eğitim programları ile milletler arasında gönül köprüleri kurduklarını, bu öğrencilerin Türkiye sevdalısı olarak ülkelerine döndüklerini ve Türkiye'nin gönüllü tanıtım elçileri olduklarını söyledi. Vakfın eğitim alanındaki gücünü yaygın ve verimli işbirliklerine borçlu olduğunu ifade eden Polat, eğitim hizmetlerinin tamamını Diyanet İşleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürüttüklerini vurguladı.

Eğitim faaliyetleri kapsamında burs ve kırtasiye desteklerinin yanı sıra yükseköğrenim öğrenci yurtları, öğrenci evleri, anaokulu, kolej ve üniversite açtıklarını ifade eden Polat, Uluslararası İmam Hatip Lisesi ve Uluslararası İlahiyat Lisans Programı gibi projelerle de 111 ülkeden öğrencilere Türkiye'de eğitim imkânı sunduklarını vurguladı. Türkiye Diyanet Vakfı desteğiyle uluslararası eğitim programları kapsamında 2 bin 762 öğrencinin eğitimlerine devam ettiğini belirten Polat, "Sadece kendi evlatlarımıza değil, ümmetin evlatlarına da sahip çıkıyoruz. Dünya üzerinde genel olarak eğitim-öğretime ve özelde ise din eğitimine erişim imkânından mahrum Müslüman toplumlara bu imkânı sunma hedefiyle faaliyetlerimizi yürütürken aslında öğrencilerin İslam'ın orta yolunu sahih kaynaklardan hikmetli bir şekilde öğrenmelerini hedefliyoruz. Ülkelerini ve çevrelerini aydınlatacak, İslam medeniyetinin aklı selimini ve birikimini idrak eden, ahlak ve maneviyatı önceleyen bilinçli fertler yetiştirmek amacı ile 7 kıtadan ümmetin evlatlarına eğitim imkanı sağlıyoruz" diye konuştu.