DHKP C'Lİ ŞAFAK YAYLA'NIN CENAZESİNE SALDIRI

DHKP C'Lİ ŞAFAK YAYLA'NIN CENAZESİNE SALDIRI

Bu arada cenazenin köyde defnedilmesini istemeyen yaklaşık 20 kişilik grup da 'Terörist buraya defnedilmesin, kimsesizler mezarlığına gömülsün' diye bağırarak cenaze evine yöneldi. Barikat oluşturan jandarmanın geçişine izin vermediği grup, üst yola çıkıp

BERKİN Elvan soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden ve operasyonda ölü ele geçirilen DHKP-C üyesi iki teröristten Şafak Yayla’nın cenazesi, memleketi Giresun’un Çanakçı İlçesi'ne bağlı Karabörk Köyü'ne getirildi.

CENAZE EVİNİ TAŞLADILAR

Şafak Yayla'nın köyde defnedilmesine karşı çıkan bir grup, cenaze evini taşladı. Cenaze, jandarmanın aldığı yoğun güvenlik önlemleri altında toprağa verildi.
İstanbul’da annesi Aysel Yayla ve yakınları tarafından teslim alınan terörist Şafak Yayla'nın cenazesi bir minibüsle bugün memleketi Giresun’un Çanakçı İlçesi'ne bağlı Karabörk Köyü'ne getirildi. Cenazenin getirilişi sırasında Çanakçı- Görele yolunda polis ekipleri yoğun güvenlik önlemi aldı, araçları durdurarak arama yaptı. 

JANDARMA GRUBU SAKİNLEŞTİRDİ

Cenazenin Çanakçı ilçe merkezinde getirilişi sırasında bir grup genç cenazeyi taşıyan araca yöneldi, ‘Şerefsizler, sizin yeriniz burası değil’ diye bağırarak tepki gösterdi. Tepkiler nedeniyle yolda durmak zorunda kalan cenazenin bulunduğu araç, güvenlik güçlerinin grubu sakinleştirmesi sonrası hareket ederek Karabörk Köyü'ne ulaştı. Jandarma güçleri güvenlik önlemleri alarak cenaze evinin bulunduğu bölgeye, araçların girmesine izin vermedi. 

CENAZE EVİ TAŞLANDI

Bu arada cenazenin köyde defnedilmesini istemeyen yaklaşık 20 kişilik grup da 'Terörist buraya defnedilmesin, kimsesizler mezarlığına gömülsün' diye bağırarak cenaze evine yöneldi. Barikat oluşturan jandarmanın geçişine izin vermediği grup, üst yola çıkıp cenaze evini taş yağmuruna tuttu.

Jandarmanın müdahale ederek grubu uzaklaştırmasının ardından Şafak Yayla, yakınlarının katıldığı törenle evinin yakınında toprağa verildi.

DAYISI: BU TOPRAĞIN ÇOCUĞU

Cenaze töreni sırasında Şafak Yayla'nın tabutuna sarılarak gözyaşı döken dayısı Esat Berberoğlu, "Önemli olan 3 insanın kaybı. Çok başarılı bir operasyonu var devletin ama 3 de ölü var" dedi. Güvenlik güçlerinin yaptığı operasyonu başarılı olarak kabul etmediklerini söyleyen Berberoğlu, şunları söyledi:

ŞAFAK YAYLA TERÖRİST DEĞİLDİR

"Bu çocuk, bu toprağın çocuğu. Hukuk Fakültesi’nde okuyan bir çocuk. Bunların nedenleri nelerdir acaba? Şimdi çekiyorsunuz, altına 'terörist' diye yazacaksınız. Lanet olsun, bu ülkenin teröristi kimse, lanet olsun. Terörist bu ülkenin toprağını satanlardır. 20 bin kişinin katiline terörist diyemeyenler, bu çocuğa terörist diyor. Herkese ilan ediyorum; Şafak Yayla terörist değildir. O savcıya da yazık. O bizim düşmanımız değil ki"

kaynak dha

OLAYDAN GÖRÜNTÜLER

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

 

AİLESİ 2013 YILINDA HABER OLMUŞ

Öte yandan Şafak Yayla'nın ailesi 2013 yılında Giresun'da İHA Muhabirine verdiği demeçte canlı bomba iddiası ile yakalanan oğulalları ile ilgili şöyle konuşmuş;

Bir oğulları yasa dışı pankart asmak suçundan hapiste olan, canlı bomba olarak aranan diğer oğulları ise Edirne’de yakalanan Yayla ailesi, nerede hata yapıldığını düşünüyor.

Çocuklarının “Baba biz Halk Cephesi’ndeyiz yanlış bir şey yapmıyoruz, bizim çalışmalarımız yasal.” dediklerini hatırlatan Şinasi Yayla, “Ben onlara inanmıştım ama çocuklarım son iki yıl irtibatı kesti. Sonra medyada canlı bomba Şafak Yayla, bir zaman sonra baktım canlı bomba Bulut Yayla. Şafak Yayla yakalandı ve ben yakalandığına sevindim. Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı.” diye konuştu.

MADEN OCAĞINDAN EMEKLİ OLMUŞ

     Zonguldak’ta maden ocaklarından emekli olduktan sonra memleketi Giresun’a dönen Şinasi Yayla, iki oğlunu 20 yaşına getirene kadar büyük mücadele verdiğini söyledi. Büyük oğlu Bulut’un Uludağ Üniversitesi’ne, küçük oğlu Şafak’ın da İstanbul Üniversitesi’ne derece ile girdiğini belirten baba, “Okusaydı belki güzel bir kariyeri olacaktı. Onlara çok kızdım ancak bir baktım, iş işten çoktan geçmişti.” dedi. Oğlunun Yunanistan’da eğitim aldığını bilmediğini ifade eden baba Yayla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulut’un yakalandığını ve Türkiye’ye getirildiğini haber verdiler. Eşimle birlikte oğlumun yanına gittik. Ben çocuklarımın yapısını biliyorum. Cebindeki harçlığını garibanlarla paylaşır. Böyle bir insandan canlı bomba olur mu? Oğlumu 6 sivil polis, Yunanistan’dan kafasına çuval geçirerek getirdiler. Benim çocuğum canlı bomba olsa bir baba olarak mümkün değil sahip çıkmam.” Anne Aysel Yayla ise iki yıl aradan sonra oğlunu gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Oğlun canlı bomba, ülkeyi kana bulayacak diye lanse edildi her seferinde. Emniyetten geldiler, oğlunuz yakalandı diye haber verdiler. Sevindik oğlumuz yakalandı diye.” GİRESUN İHA

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı