Selahattin Demirtaş, HDP'nin kongresinde Eş Genel Başkanlığa seçilmesinden sonra yapılan ilk grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'de HDP'yi bir kenara bırakın, Meclis'te AKP, CHP ve MHP'nin anayasa uzlaşma komisyonunda tekliflerine bakıldığında birbirlerinden farkının olmayacağının görüleceğini'' savundu. Demirtaş, "Bunların hepsi ağaca baktığında sadece odun gören anlayıştan geliyorlar. Yeni bir anlayışa, ufka yelken açmak isteyenlerin gözü HDP'dedir. Kongremiz halkların umudunu bir kez daha büyütmüştür" dedi.

Demirtaş, "Türkiye, 'Türkiye'de yaşayan herkesin ortak vatanıdır' diyeceğiz. Biz devleti, milletin hizmetkarı yapana kadar, gökten indirip halkın kölesi haline getirene kadar mücadele edeceğiz. Bizim kitabımızda kutsal devlet yoktur. Biz devleti ele geçirmek için yola çıkmadık. Yarın iktidar olursak ki bunu da başaracağız; ilk yapacağımız şey, devletin, başbakanın, hükümetin yetkilerini kısıtlamak olacaktır. Elimizdeki yetkilerin neredeyse yüzde 80'ini yerel yönetimlere devredeceğiz. Devleti ele geçirmeye değil ele geçirilmiş devleti asıl sahibine, halka iade etmeye geliyoruz" diye konuştu

Demirtaş, "Soma ile ilgili halkın desteği var ya, bundan faydalanıp, duygu sömürüsü yapıp, bildiği teraneleri okuyup, yıllarca çıkaramadığı maddeleri el altından çıkarmaya çalışıyorlar. Taşeron sistemini kaldırmak yerine, taşeronlaşmayı genişleten düzenlemeyi koyuyorlar. Maden işçilerin kemiklerini sızlatacak maddeyi buraya koyuyorlar. Biz bu torba yasasını kabul etmeyeceğiz. Komisyonda ve Genel Kurul'da muhalefetimizi yapacağız" dedi.

Demirtaş, şunları söyledi: "Devletin duvarı ve çatısı, işçinin canından kıymetlidir. Devletin işini yarım yapmışsan seni ihaleye sokmayabilir ama yüzlerce işçi ölmüşse bile bu sorun değil, ihaleye girebilirsiniz. Soma katliamcısı firma başka devlet ihalesi alabilir, engel yok. Çünkü devletin merkezinde sermaye vardır, insan yoktur. Yatırım gelmez diye cezaları artırmıyorlar. Biz bu düzeni değiştireceğiz. Devletin merkezine insanın onurunu, emeğini koyacağız."

Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ da yaptığı kısa konuşmada, Türkiye'nin artık iki seçeneğinin bulunduğunu belirterek, "Ya düzenin kokuşmuş, bütün vidaları fırlamış bu siyaset tarzını kabullenecek ya da HDP'nin ve onun siyasi zihniyetinin açtığı aydınlık ve ışıklı yoldan girecek ve yürümeye devam edecek" dedi.