Atilla Arda BEŞEN

Yıllar öncesinden bugüne kadar devlet yönetimlerinde iktidarın yanı sıra yönetimde gizli söz sahibi olan bir grup varlığını sürdürmüştür. Büyük Selçuklu Devrinde Hasan Sabbah önderliğinde başlayan, suikastlerin ve gizli güçlerin yönetimde etkin olduğu dönem itibariyle günümüz hala bu gizli güçlere sahiptir. Ayrıca bir gerçek daha var ki ‘’Derin Devlet’’ denilen olgunun sadece Sabbah’ın örgütünden gelmediği 1100-1200 yılları arası en güçlü dönemini yaşayan tapınak şovalyeleri günümüz Mason Örgütü’nin temeli olarak gösterilmektedir. Derinlikte sınır tanımayan iki örgüt ve derin devlet çatışmaları, suikastler ve daha bir çok olay.

Derin Devletin Türkiye geçmişine bakalım. Ulusal savaşımızdan önce bile var olan bir örgütten söz edilmektedir. Teşkilat-ı Mahsusa ismi ile kurulan bu örgüt Harbiye Nezareti’ne bağlanmıştır. O zaman ki amaçları çeşitli propaganda ve bütün Türk ve İslamları birleştirmekti. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra yenildiğimiz üzere bu örgüt kapanmış ama aralarından bir grup İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane gönderebilmişlerdir. Atatürk ve Fevzi Çakmak ise Müdafaa-i Milliye istihbarat örgütünü kurmuştur grubun amacı ise İstanbul’daki cephaneleri ele geçirmekti ve o dönemlerde birçok casusluk olayını ortaya çıkarmış 1980 dönemine gelindiğinde MİT ismini almıştır.
Türkiye’de ise derin devlet sözü ve olgusu somut olarak 1996 yılında Susurluk olayından sonra kullanılmaya başlanmıştır. Devlet-Mafya-Siyaset üçlüsü arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması buna neden olmuştur. Talat Turhan derin devleti tanımlarken kontrgerillanın başkalaşmış hali olarak tanımlamaktadır.

Kontgerilla => Gladio => Nato => Derin Devlet

3. Olarak Nato isminin geçmesi  gerçekten ilgi çekici, bunu dile getiren ilk başbakan CHP başkanlığı görevinde bulunan Ecevit (1973) çözümlenemeyen cinayetlerin arkasında derin devlerin olduğunu düşünmüş ve dile getirmiştir ama kanıtlaması pek mümkün olamamıştır ta ki 1978 1979’a kadar. Türkiye’de kontrgerilla adını almış olan harekat Almanya’da Gehlen, İngiltere’de Secret British Harekatı olarak karşımıza çıkmıştır. Kısacası yalnız değiliz. Gladio’nun organizatörü gözüken Nato büyük önem taşıyan siyasi bir organdır dünya için.
Gladio’nun Türkiye uzantısını inceleyelim. Başlangıcı kontrgerilla sonrasında Özel Harp Dairesi ve en sonunda Özel Kuvvetler Komutanlığı bilindik ismi ile Bordo Bereliler olarak yerini almıştır. Servet Yörük bu bölümün başkanlığına seçilmiştir. Biraz şaşırmakta ve şaşırtmakta yarar var. Daniele Ganser Nato’nun Gizli Orduları isimli kitabın yazarı ve bu konuda araştırmaları olan okunmaya değer birisi. Fikri ise özetle şöyle:

Pantürkizm yanlısı aşırı sağcı Kurmay Albay Alparslan Türkeş’in bu süreçte büyük bir rol oynadığını savunmuştur. CIA ile bağlantıları olduğu ve ayrıca Türkiye’de gizli ordu kurma çalışmalarında bulunduğunu ileri sürmüştür. En can alıcı kısım ise Özel Harp Dairesi’nin en eski adı ile Seferberlik Tetkik Kurulu’nun kurulmasının arkasında Alparslan Türkeş olduğunu savunmaktadır. Ve yine Ganser’e göre ülkücü denilen kesim Pantürkizm uğruna şiddet eğilimi olan ve eğitimli silahlı askerden oluşan bir şebeke olarak ifade edilmiştir. Bir gerçek daha var ki Ganser’in aksine kontrgerillanın ülkücü hareketle bir bağlantısı olmadığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

Meclis’te kontrgerilla tartışmaları da gittikçe artar şekilde seyrediyor. Ecevit kontrgerilla olayını araştırma yoluna gidiyor ve bu konuda önemli adımlar atıyor. Süleyman Demirel ile olan diyalogları ise okunmaya değer. Süleyman Demirel bir tartışmada kontrgerilla’yı reddederken başka bir meclis tartışmasında ‘’Hangi ülkede yok ki ?’’ yanıtını vermekte. Ecevit araştırma raporları için Savcı Doğan Öz’e görev vermiştir ve Doğan öz bu konuda ön raporlarını tamamlayıp gerçekte böyle bir hareketin olduğu raporları Ecevit’e ileteceği zaman arabasında taranarak öldürülmüştür. Ne kadar dikkat çekici:

Kontrgerilla Raporu => Doğan Öz => Suikast ve Derin Devlet benzerliği.

Suikastin failinden önce şüphelileri ilgi odağı.

1) Dönemin Genelkurmay Özel Harp Dairesi Başkanı
2) Dönemin 1. Ordu Komutanı Bedrettin Demirel
3) Dönemin Milli Savunma Bakanlığı, Askeri Adalet İşleri Başkanı Fahrettin Kibritçioğlu
4) Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in Özel Kalem Müdürü, Büyükelçi Üstün Dinçmen

Özel Harp Dairesi’nden bir şüpheli olması da gerçekten soru işaretlerini arttıran nitelikte.

Faili sonradan ortaya çıkmış ve ülkü ocaklarından olan İbrahim Çiftçi bu olayı üstlenmiştir. İbrahim Çiftçi ileride MHP başkanlığına soyunacaktır. Ganser’in teorisi akıllara geliyor bunları görünce.

Demirel’e sorulan bir soru dikkate değer.

Gazeteci: Derin Devlet nedir ?

Demirel: Derin Devlet askerdir.

Demirel’in Ecevit ile aynı görüşte olduğu konulardan biri de bu. Ecevit de derin devleti askeri olarak gördüğünü anlatmaya çalışmıştır. Pkk ve kontrgerilla olaylarının örgütlenme süreçlerinin yaklaşık olarak aynı tarihe denk gelmesi ve birbirini takip etmesi büyük bir soru olarak kalacak akıllarda cevabı size kalmış bir soru.

Bugüne kadar kendini korumuş olan derin devlet adlı örgüt hala etkin ve gizli bir şekilde her ülkede ve her siyasette kendini göstermektedir. Geleceği belirsizdir ama sürekli olacağı şüphe götürmez.