Nasuh Mahruki Sözcü'ye verdiği röportajda deprem gerçeğini önemsemeyerek neler yaptığımıza değindi.

Mahruki sözlerine şöyle başladı;

“Zaten depremler öldürmez depremlere uygun inşa edilmemiş binalar öldürür. İstanbul’daki tüm binalar bu bölgede yaşayabilecek en yüksek şekildeki depreme hazır hale getirilirse ancak o zaman hazır olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi. İstanbul’da binaların yüzde 70’inin hâlâ kaçak olduğunu dile getiren Mahruki şöyle devam etti:

“Kentsel dönüşüm filan yok İstanbul’da. Belki yıkılıp yapılan birkaç bina var ama 1999’dan 2014’e kadar 15 yıl geçti. Biz bu 15 yılda İstanbul’un beşte birini yani yüzde 20’sini yıkar yeniden yapardık. Kalan yüzde 80’ini de parça parça hallederdik önümüzdeki süreçte.”

Ancak bunun yerine her yere gökdelenler dikildiğine ifade eden Mahruki, şunları söyledi:

“Asıl problem depreme dayanıklı olmayan binaların yıkılıp yerine yenilerinin yapılması. İstanbul’da güvensiz binaların yıkılması yerine hiç eski binalar yıkılmadan boş arazilere ilave yeni binalar yapıldı. Yeşil alan olarak ayrılan birçok yerde imar değişiklikleriyle kocaman binalar yapıldı. Çünkü asıl rant arazide İstanbul’da.”

Denetleyen yok

Deprem vergileriyle duble yol yapıldığını, toplanma alanlarının ise AVM’ye dönüştüğünü belirten Mahruki, “Hatta 1999 depreminden sonra İstanbul’un değişik yerlerinde belirlenen toplanma alanları vardı. Bu alanlar plan değişiklikleriyle tekrar imara açıldı. Yine o alanların üzerine rezidans, AVM yapıldı. Bunlar depremde insanların toplanacağı alanlardı” şeklinde konuştu. Yıllarca cep telefonlarından deprem vergisi ödendiğini hatırlatan Mahruki sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu paralarla yol yapılmış. Nasıl olur böyle bir şey? Yol yaptık gitti diyorlar peki kaç para toplandı, denetleme yapıldı mı, kim ne kadar nereye para harcadı bilmiyoruz. Türkiye artık denetlenmiyor.”