Deprem Kimin Umurunda
Deniliyor ki; “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik” ve ilgili diğer yönetmelikler ödünsüz şekilde uygulanacak; planlama, çevre ve şehircilik çalışmalarında deprem tehlike ve risklerini esas alan yöntemlere önem ve öncelik verilecek.Ne güzel, daha ne olsun demek lazım değil mi, bakalım diyecek miyiz.
Adında Çevre de olan Şehircilik Bakanlığı 17 Ağustos depreminin 14. Yıldönümünü, 45 ilde 90 bin bina yıkarak törenlerle kutlayacakmış. Başbakan’da bu törene Bursa’da katılacakmış.
Depreme dayanıklı yapılaşma fena halde önemlidir. Yapılaşma derken tabii ki sadece yapının dayanıklılığı değil zemin de önemlidir. O günden bu güne ne yapmışız şöyle bir bakayım dedim. Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD yani) nın Deprem Dairesi 2012-2023 Ulusal Deprem ve Eylem Planı hazırlamış, hedef ve eylemlerden biri de deprem güvenli yerleşme ve depreme dayanıklı yapılaşmanın sağlanması. Deniliyor ki; “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkındaki Yönetmelik” ve ilgili diğer yönetmelikler ödünsüz şekilde uygulanacak; planlama, çevre ve şehircilik çalışmalarında deprem tehlike ve risklerini esas alan yöntemlere önem ve öncelik verilecek.Ne güzel, daha ne olsun demek lazım değil mi, bakalım diyecek miyiz.
Yaklaşık 10 yıl TOKİ Başkanlığı yapan bugünün Şehircilik Bakanı konut yapmayı çok seviyor. Köy-kasaba, dağ-taş demedi her yeri TOKİ’ledi. İnsan hep aynı şeyi yapınca bıkar, büyümek ister. Nitekim büyüdü Bakan oldu, çok değil bir yıl içinde de öyle bir kanun çıkarıldı ki, adı gibi AFET bir kanun. Bu kanun varken doğal zelzeleye gerek yok, yasal olarak yıkılıyorsunuz.
6306 no’lu, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında K.” kendisinden başka hiçbir mevzuatı takmaz. Sıkmamak için bir sürü kanun ismi sıralamayayım; İmar, Orman, Zeytin, Kıyı, Mera, Turizm, Kültür, Toprak bilimum çok mühim konudaki Kanunlar ve hatta şu depreme dayanıklı bina yapma yönetmeliğinin dayandığı kanun da dahil 6306’yı hiiçç ırgalamaz (bkz.madde 9). Önüne konulan engelleri de yıkar geçer. Mesela zemin tarım toprağı mı, tarım dışına çıkarır yapılaşmaya açar. Mera mı yayla mı, kışlak mı (6495 no’lu torbayla eksikler tamamlandı) fark etmez kardeşim, been değerli toprak niredeyse orayı binalıcam.
Ya planlar? 6306 takmamış depremselliği, planlar mı takacak. Mesela halen davalık olan İstanbul’un en büyük planı 100.000’de, doğal afetlere dayalı risklere yönelik önlemler getirilmemiş, alt ölçeklere bırakılmış bunlar. O alt ölçekleri de biliriz, söyletmeyin bizi. İktidarın deprem üzerinden yaptığı reklamların tamamı rant üzerinedir, rant yoksa zaten proje falan da yoktur.
Deprem bizim umurumuzda, mücadeleye devam.