DAVUTOĞLU'NDAN PARTİLERE ERDOĞAN RESTİ
Yeni oluşan mecliste ilk gurup konuşmasını yapan Başbakan Davutoğlu; "Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan her şey bizi hedef almıştır. " diyerek yargılanma şartı getiren partilere gönderme yaptı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni seçilen milletvekilleriyle istişare toplantısı yaparak AKPGrup Toplantısı'nda konuştu."Geçen sene halkın yüzde 52 oyuyla ilk defa halk oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızla ilgili öyle bir hava estirilmeye çalışılıyor ki meşruiyeti tartışmaya açılmaya çalışılıyor" diyen Davutoğlu muhalefet partilerine Erdoğan'ın yargılanması konusunu unutun öyle gelin" göndermesi yaptı. Siyasi yorumcular ise Erdoğan'ın % 52 ile değil seçime katılanların % 52'sinin oyunu alduğını, Erdoğan'ın toplam seçmen sayısının sadece % 37 sine tekabül eden bir oyla Cumhurbaşkanı olduğunu ileri sürüyorlar.
SİLAHLARI GÖMME VAKTİDİR
Parti genel merkezinde 25'inci dönem milletvekilleriyle buluşan Davutoğlu, HDP'ye oy veren seçmenlere seslenerek "Demirtaş'tan o günden bugüne artık biz bu seçimlerden galip çıktık, biz öyle görmüyoruz ama öyle varsayıldığı için, silahları gömme vaktidir; dediğini duydunuz mu? Artık demokrasi içinde kalmalıyız, şiddet ve teröre karşıyız dediğini duydunuz mu? İyi niyetle ve özgürlükçü olduğu düşüncesiyle HDP'ye oy vermiş seçmenlerimize sesleniyorum. Siz silah için mi oy verdiniz? Terörün devamı için mi oy verdiniz? Şiddet için mi oy verdiniz? Yoksa Ankara'da meşru bir siyaset için mi oy verdiniz? Karşılaştığınız her HDP'liye sorun ve tercih yapmaya zorlayın onları" dedi.
"MİLLETİMİZİN MESAJINI ANLAMAYA ÇALIŞTIK"
7 Haziran seçimlerinin ardından milletin verdiği mesajı anlamaya çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "Diğer partiler kendi aralarında ya da verdikleri mesajlarla toplumda bir şekilde çözümsüzlüğe yönelirken biz soğukkanlı bir şekilde hem tabloyu değerlendirdik. Milletimizin mesajını anlamaya çalıştık. Hem de yaklaşık son 10 gün içinde hemen hemen her gün kurullarımızı işleterek geniş bir istişari taban oluşturduk. 8 Haziran sabahı Bismillah, dedik; sabahın fecriyle birlikte yeni bir yola çıkma inancıyla iç muhasebemizi yapmaya başladık. Bizler üzerine güneş doğmayan bir neslin güneş doğmayacak olan her anlamda muhasebeyle meşgul takipçileriyiz" diye konuştu.
"AKP'NİN SAĞLADIĞI İMKANLARLA SEÇİMLER GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR"
Milletvekili Genel Seçimi'nin üç önemli sonucunun olduğunu söyleyen Davutoğlu, milli iradenin tecelli ettiğini vurgulayarak "Seçim sonuçlarıyla ilgili hiçkimsenin spekülasyon yapmadan milli iradeyi doğru okuması lazım. 7 Haziran seçimlerinin bizce üç önemli sonucu olmuştur. Birincisi milli irade tecelli etmiştir. 15 gün önce bugünlerde Türkiye içinden ve dışından birtakım çevreler seçimlere şaibe bulaşacak, Türkiye'de iktidar seçimleri yönlendirecek; diye sadece bize iftira değil bütün Türk demokrasisine iftira niteliği taşıyan suçlamalarda bulundular. Seçim neticesi bizim lehimize çıkarsa bunu kabul ederiz, çıkmazsa sivil itaasizliğe gideriz; diyen zihniyetin millet nezdinde mahkum edilmesi lazım. Demokrasi çıkan neticeye saygıyı gerektirir ama öyle bir tablo ortaya konmaya çalışıldı ki neredeyse zemin hazırlanmaya çalışıldı. Türkiye'yi Ukraynalılaştırmak veya başka ülkelere benzeterek seçimler üzerinden yapılacak manipülasyonlarla istikrarsızlaştırmak isteyenlerin yaptığı çabaların aksine milli irade tecelli etmiştir. Bizim dönemimizde demokrasi işletilmiş, milli irade tecellisi konusunda AKP'nin sağladığı imkanlarla seçimler gerçekleştirilmiştir" ifadelerini kullandı.
"KİMSE KENDİSİNDEN ROL ÇIKARMAYA KALKMASIN"
Seçimin kazananının AKP olduğunu savunan Davutoğlu, milletin AKP'yi sorumlu kıldığını aktararak "Hiç tartışmasız şekilde bu seçimlerin birinci partisi ve kazananı Ak Parti'dir. Bu matematiksel bir gerçek olduğu kadar da siyasal bir gerçektir. Çünkü yüzde 41 oy oranıyla AKP en yakın rakibine, ana muhalefet partisine 16 puan fark atmıştır. Bu açık farka rağmen hala ana muhalefet partisi genel başkanı kendi başaramadığı bir şeyi başka partilerden yedeklemek suretiyle kendisini başarılı kılmaya çalışıyor. Yedekler hiçbir zaman aslı ikamet etmez. Sizin oyunuz yüzde 24.80'dir. Bu kadar. Bu rakamlardan hareketle AKP'yi bir şekilde başarısız göstermeye çalışanlar ister muhalif siyasi partiler olsun ister bazı ön yargılı gözlemciler yaptıkları şey, siyaseti tahrif etmektir. Bu seçim neticeleriyle Türk siyasetinin geleceğine emaneti konusunda da milletimiz AKP'yi sorumlu kılmıştır. Kimse kendisinden rol çıkarmaya kalkmasın" şeklinde konuştu.
"55 İLDE TEMSİL EDİLMEYEN BİR PARTİ, TÜRKİYELİLEŞMİŞ GİBİ KENDİNİ TAKDİM EDEBİLİR Mİ?"
Muhalefet partilerinin Türkiye genelinde temsil gücü olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Şu anda Türk siyasetini yönetme kapasitesini hükümet anlamında da en kapsamlı meşruiyete sahip yegane parti, AKP'dir. AKP 56 ilde birinci parti olmuştur. 23 ilde ikinci partidir. Sadece 2 ilde üçüncü partidir. CHP, sadece 10 ilde birinci partidir; MHP, sadece 1 ilde birinci partidir. HDP sadece 14 ilde birinci partidir. CHP, 37 ilde milletvekili çıkaramadı. Kılıçdaroğlu'nun bu rakamları önüne alıp iktidar iddiasından önce acaba biz milleti temsil edebiliyor muyuz, sorusuna cevap bulması lazım. HDP, 55 ilde temsil edilmiyor. 55 ilde temsil edilmeyen bir parti, gerçekten Türkiyelileşmiş gibi kendini takdim edebilir mi?" açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE'DEKİ DEMOKRASİ VE ÖZGRÜLÜK YANLILARI SINAVDADIR"
Askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan, Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi Mısır Mahkemesi'nin müebbet hapis cezasına çarptırdığı haberini konuşması sırasında alan ve mahkeme kararını eleştiren Davutoğlu, salondaki milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Davutoğlu, "Şimdi bir haber geldi önümüze Mısır'ın darbeyle devrilen cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin idam cezası müebbet hapis cezasına çevrilmiş. Şimdi sınav vaktidir. Batı ülkeleri sınavdadır. Hiçbir zaman şiddete başvurmamış siyasi bir hareketin önemli isimlerinden birinin idama yürüyüşü konusunda ne yapacaklarını göreceğiz. Türkiye'deki demokrasi ve özgrülük yanlıları sınavdadır. Acaba seslerini yükseltebilecekler mi? Bizim vicdanımız da sicilimiz de temizdir. Nerede bir zulüm gördüysek nerede bir dikta gördüysek nerede insan haklarını yok eden bir rejim gördüysek onun karşısında dimdik durduk; durmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun Ortadoğu'daki kardeş halkların özgürlükleri için yapılması gereken ne varsa yapmaya devam edeceğiz" dedi.
"İKTİDARLARI KAYBEDEBİLİRİZ AMA AHLAKİ İLKELERİMİZ KAYBETMEYECEĞİZ"
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz milletimizin benimsemediği hiçbir yöntemin AKP'ye nüfuz etmesine izin vermeyeceğiz. Bu anlamda da meşruiyet neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Meşruiyet çizgisinin dışına çıkmayacağız. Bir arkadaş herhangi başka partiden katılmak ister bunlar siyasette olur. Ama kesinlikle iktidara doğru yürürken ahlaki ve siyasi meşruiyetten bir nebze dahi ayrılmayacağız. Milletin önüne çıktığımız zaman kimse bizi kirli siyaset ile suçlayamayacak. Kimse bizi şu veya bu çıkar hesabıyla ahlaki şu ilkenizden vazgeçtiniz, diye hesaba çekemeyecek. Bu bize en büyük emanettir. İktidarları kaybedebiliriz ama kesinlikle şahsiyetimizi, onurumuzu, ahlaki ilkelerimiz kaybetmeyeceğiz"
"KISA DÖNEMLİ KOALİSYON HESAPLARIYLA HAREKET ETMEDİK"
Koalisyon tartışmaları hakkında konuşan Davutoğlu, "Bugünlerde koalisyon müzakereleri konusunda değişik görüşler ifade edildiği için zikrediyorum. Her türlü görüşmeye açık olduğumuzu söyledik ama ilkelerimizden ve Türk siyasetine kazandırdığımız o derin ahlaki boyuttan bir nebze dahi taviz vermeyeceğiz. Biz konjonktürel bir parti değiliz. Kısa dönemli koalisyon hesaplarıyla başbakanlık, bakanlık koltuklarına oturalım; bu koltuklar ısındıkça o koltuklara alışalım sonra da oraları terk etmeyelim gibi bir anlayışla hareket etmedik. Onun için 3 dönem kuralı birçok parti için imkansızken bizde uygulandı. Herhangi bir arkadaşımızın seçim kampanyasında geri durduğunu, küs durduğunu kimse görmedi. Çünkü biz 2-3 dönemlerle değil, asırlarla yola çıkmışız" ifadelerini kullandı.
"HANGİ KOALİSYON GÖRÜŞMESİ YAPARSAK YAPALIM DEMOKRASİDEN TAVİZ VERMEYİZ"
Koalisyon görüşmeleri kapsamında demokrasiden taviz verilmeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Hangi koalisyon görüşmesi yaparsak yapalım demokrasiden taviz vermeyiz. İnsan hak ve özgürlüklerinden taviz vermeyiz. Türkiye'ye 12-13 yıl içinde kazandırdığımız, olağanüstü hal ile aldığımız bir ülkeyi her türlü görüşün tartışılabildiği, her dilde propagandanın yapılabildiği örnek bir ülke haline getirebilsiysek bu kazanımlardan herhangi bir şekilde geri adım atılmasına izin vermeyiz. Bu bizim için açık ve ilkesel bir tutumdur. Türkiye'nin çıkarları; parti çıkarlarımızın, kişisel çıkarlarımızın üzerindedir. Milletimiz hiç tereddüt etmesin. Ülkenin çıkarı neyi gerektiriyorsa onu yaparız ve Türkiye'nin huzur ve refahını gerçekleştirmek konusunda her türlü adımı atarız. 8 Haziran sabahı muhtemel bir koalisyon görüntüsü içinde çıkabilecek krize hazırlanan piyasalar önce böyle bir krizin işaretleri olarak olumsuz tepki verdi ama kısa zamanda istikrara kavuştu. Çükü piyasalar da biliyor ki bu ülkenin geleceğini düşünen ve başka hiçbir düşünmeyen AKP kadroları hala görev başındadır" diye konuştu.
"SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZI HEDEF ALAN HER ŞEY BİZİ HEDEF ALMIŞTIR"
Cumhurbaşkanlığı makamı konusundaki tartışmalara değinen Davutoğlu, "Devlet makamlarına ve siyaset kurumlarına hakaret ederek restorasyon yapılmaz. Bütün partilere seslenmek istiyorum. Cumhurbaşkanlığı makamını ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan her şey bizi hedef almıştır. Geçen sene halkın yüzde 52 oyuyla ilk defa halk oyuyla seçilmiş Cumhurbaşkanımızla ilgili öyle bir hava estirilmeye çalışılıyor ki meşruiyeti tartışmaya açılmaya çalışılıyor. Meşruiyetin kaynağı millettir. Meşruiyetin kaynağı lobiler veya perde gerisindeki yapılan pazarlıklar değildir. Bu makamı yıpratmaya yönelik hiçbir tavra kesinlikle taviz vermeyiz" dedi.
"SİZ HDP'YE SİLAH İÇİN Mİ OY VERDİNİZ?"
HDP'ye oy veren seçmenlere seslenen Davutoğlu, "Şimdi sınav vaktidir. Siz Sayın Demirtaş'tan o günden bugüne artık biz bu seçimlerden galip çıktık, biz öyle görmüyoruz ama öyle varsayıldığı için, silahları gömme vaktidir; dediğini duydunuz mu? Artık demokrasi içinde kalmalıyız, şiddet ve teröre karşıyız dediğini duydunuz mu? Milletimize sesleniyorum. İyi niyetle ve özgürlükçü olduğu düşüncesiyle HDP'ye oy vermiş seçmenlerimize sesleniyorum. Siz silah için mi oy verdiniz? Terörün devamı için mi oy verdiniz? Şiddet için mi oy verdiniz? Yoksa Ankara'da meşru bir siyaset için mi oy verdiniz? Karşılaştığınız her HDP'liye sorun ve tercih yapmaya zorlayın onları. Ya silah ya demokrasi. Ya meşruiyet ya terör. Bir taraftan demokrasinin bütün imkanlarını kullanacaksınız diğer taraftan da silahlı baskının her türlüsünü yapacaksınız" şeklinde konuştu.
"SAVAŞ BALTALARINIZI, RÖVANŞİST TUTUMLARINIZI GÖMÜN HER ŞEYİ SİZİNLE KONUŞALIM"
Davutoğlu, konuşmasında koalisyon şartını açıklayarak "Bizimle koalisyon kurmaya niyet edecek olanlar ya da bu düşünce içinde olanlara ilk çağrımızı yumruklarını çözsünler. Silahlarını, baltalarını gömsünler. Yumrukla sahaya çıkıp sonra da tokalaşmak, yumrukla tokalaşılmaz. Yumruklarınızı çözün, bu ülkenin geleceğini hep beraber konuşalım. Savaş baltalarınızı, rövanşist tutumlarınızı gömün her şeyi sizinle konuşalım. Ama yumrukla bizi diz çöktüreceğinizi zannediyorsanız bunu deneyen çok oldu. Hiçkimse başaramadı. Siz de başaramazsınız" dedi.
"HERKESLE KONUŞURUZ, KAPIMIZI AÇIK TUTARIZ"
Her siyasi partiye kapılarının açık olduğu mesajını veren Davutoğlu, sorumluluğun kendilerinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bizim çağrımız açıktır. Biz kendi muhasebemizi yaparız. İstişari kanallarımızı çalıştırırız. Rövanşist bir siyasi söylem geliştirirseniz altında kalırsınız. Önce rövaş alalım sonra siyaseti yapalım, demeye başlarsanız bunun altında kalırsınız. Geçmişle ilgili ne muhasebe yapmak isterseniz bu muhasebeyi yapmaya hazırız. Herhangi bir hesaplaşmadan kaçınmayız. Varsa bir hesaplaşma hodri meydan. Millet bu hesabı görür. Önce hesaplaşma sonra helalleşme diye bir tabiri ortaya atanlar bilsinler ki millet hesabı gördüğü için bütün bu saldırılara rağmen bizi birinci parti yaptı. Sorumluluğu bize verdi. Hesaplaşmaksa buna hazırız. Helalleşmekse buna dünden hazırız. Bizim kimseye rövanş nazarıyla bakmamız söz konusu değil. Bu ülkenin her bir siyasi partisini bu ülkenin asli unsuru görür, herkesle konuşuruz. Kapımızı açık tutarız"
Kaynak: