Kılıçdaroğlu'nun pakete karşı halka direnme çağrısı yaptığını belirten Davutoğlu, "Ey Kılıçdaroğlu; sen anamuhalefet partisi lideri misin yoksa provokatör müsün, tahrikçi misin?" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, uçakla Kastamonu Havalimanı'na geldi. Havalimanından otobüsle kente hareket eden Davutoğlu, kent girişinde toplanan, SFC Orman Ürünleri Fabrikası'nda çalışan ve bir süredir iş bırakma eylemi yapan işçilerle görüştü. İşçiler, taleplerini içeren mektubu Başbakan Davutoğlu'na verdi.

Davutoğlu, partisinin İl Kongresi'nin yapılacağı Atatürk Spor Salonu önünde kendisini karşılayan kalabalığı selamladı. Otobüsün üzerine çıkıp kısa bir selamlama konuşması yapan Davutoğlu, daha sonra kongre salonuna geçti.

İl Kongresine Başbakan Davutoğlu'nun yanında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Ali Şahin, Süleyman Soylu da katıldı. Salonda, üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun fotoğrafları bulunan, 'Biz iki adam sevdik, biri hoca biri usta' parkartı dikkat çekti. Davutoğlu, salondaki partili kadınların, 'Meclis'te bir tane Şerife Bacı isteriz' sloganı atması üzerine, "Meclis'te bütün AK Parti milletvekilleri şehit Şerife Bacıdır, onun yolunda yürür" dedi.

İÇ GÜVENLİK PAKETİ ELEŞTİRİLERİNE CEVAP VERDİ

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın grup toplantılarındaki konuşmalarında iç güvenlik paketine yönelik eleştirilerine cevap verdi. 6-7 Ekim olaylarını hatırlatan ve Kobani bahanesiyle şehirlerin yakılıp yakıldığını, gençlerin apartmanlarda katledildiğine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Biz bunlara karşı iç güvenlik paketi hazırladık. İçinde bir daha bu tür vandalizm, şiddet yaşanmaması için bir takım tedbirler olan paket yaptık. O günlerde Diyarbakır'da, Batman'da, Siirt'te bir takım vandallar millete dehşet saçmak için eylemlere kalkışmaya yöneldiler. İsyana teşvik ettiler. Peki ne diyor bu paket? Gösteri yapmak isteyen varsa demokratik şartlar içinde herkes bu haktan istifade eder. Hiçbir engelleme olmaz. Gösteri yapanların güvenliği de bizim güvenliğimizdir. Onların güvenliğini sağlamak devletin asli görevidir. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Kim gösteri hakkını kullanmak isterse teminatı biziz. Gösteri hakkını kullanma konusunda hiçbir engellemeye, kısıtlamaya, sınırlamaya izin vermedik, vermeyiz. Ama, ‘Gösteri yapacağım’ diyerek elinde molotof kokteyli ile gelirse, yüzüne maske takmışsa, elinde yıpratıcı bir takım silahlar, araçlar varsa onlara karşı da her türlü tedbiri alırız, almaya da kararlıyız. Gelen tedbirler bunlarla ilgili."

'ANAMUHALEFET LİDERİ MİSİN, PROVAKATÖR MÜSÜN'

Ayrıca paketin içinde kolay isim değişikliği, pasaportları daha kolay almak bir çok demokratik unsur da olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Birden üçüz, üç muhalefet partisinin liderleri dün birlikte 'Bu pakete karşı direneceğiz' dediler. Kılıçdaroğlu, direnme çağrısında bulundu. Halkı direnmeye çağırdı. Aynen Demirtaş’ın 6-7 Ekim olaylarından önce halkı direnmeye çağırması gibi. Ey Kılıçdaroğlu sen anamuhalefet partisi lideri misin yoksa provokatör müsün, tahrikçi misin? Biz özgür bir ülkeyiz. Tek parti döneminde değiliz. 40'lı yılların tek parti döneminde değil yolda yürümek, tek parti ideolojisine aykırı bir tek söz edilemezdi. Kastamonu’da, Anadolu topraklarında birisi istese ezanı muhammediyi aslından okuyamazdı. Camilerde değil sokakta okuyamazdı Kılıçdaroğlu. Biz özgürlükler ülkesi inşa ettik. Yürürsün, kanuni şartlar içinde. Ama açık söyleyeyim: bu yasa geçtikten sonra eğer elinde molotof kokteyli alırsan Kılıçdaroğlu veya başka birisi kim olursa olsun Alioğlu, Velioğlu, Klıçdaroğlu arasında fark yok. Aynı muameleyi sen de görürsün."

PENSİLVANYA ELEŞTİRİSİ

Molotof kokteyli ile belediye otobüsünde genç bir kızın yandığını hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu bu direniş çağrısını yaptığı gün, Pensilvanya'daki zat, paralel çetenin başındaki zat, Newyork Times'da bir makale yayınladı. Bütün muhalefet unsurlarını birleşmeye çağırdı. Aynen Kılıçdaroğlu gibi. Aynen dün muhalefet adına Demirtaş’ın, 'Bütün muhalefet partileri birleşip bu yasayı engelleyelim' dediği gibi. Aynen Türkiye’yi Kuzey Kore'ye benzeten Bahçeli gibi bu Pensilvanya'daki ihanet çetesinin başı da dün Newyork Times'da Türkiye’ye açıkca hakaret eden bir makale yayınladı. Nasıl bir koalisyonla karşı karşıya olduğumuzu görüyor musunuz? Nasıl bir koalisyonla mücadele etmek zorunda olduğumuzu görüyor musunuz? Bir tarafta Türkiye’de farklı kanaatlere sahip olduğunu iddia eden 3 parti, mesele milletin huzuru, asayişi söz konusu olduğunda bu huzuru bozmak için bir araya gelmeye karar veriyorlar, diğer tarafta bunu destekleyen ses Pensilvanya’dan geliyor."

'TÜRKİYE'YE ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ, HUKUK, ADALET GELDİ'

12 yıl önce Türkiye’de olağanüstü hal olduğunu, isteyenin istediği gibi konuşamadığını başörtülü öğrencilerin üniversiteler önünde zulümle karşı karşıya olduğunu belirten Davutoğlu, "Bizimle birlikte bu ülkeye özgürlük, demokrasi, hukuk ve adalet geldi. Bugün hiç kimse inancı, örfü, düşüncesi, kanaati dolayısıyla tahkir edilmiyor, aşağılanmıyor, ayrımcılığa muhatap olmuyor. Türkiye demokratik bir hukuk devleti olarak özgürlüklerin en iyi şekilde yaşandığı ülke olacak. 'Yeni Türkiye’de yasaklar, yoksulluk, yolsuzluk olmayacak’ dedik, bunlara karşı mücadeleyi 2001'de başlattık ve bu mücadeleyi sürdürüyoruz" dedi.

'AYNI SAFA DÜŞTÜLER'

İç güvenlik reform paketiyle özgürlük alanlarını genişlettiklerini, kamu düzenini sarsılmayacak şekilde güçlendirdiklerini ifade eden Davutoğlu, "Bahçeli bugün paketin ön gördüğü tedbirlerle devletin kamu düzeni sağlamasına niye karşı çıkıyor? Niye Türkiye Cumhuriyeti devletini bir polis devleti gibi göstermeye çalışıyor? Bir anda aynı safa düştüler. 6-7 Ekim olaylarını kışkırtan HDP ile 6-7 Ekim olayları üzerinden Türkiye’nin diğer bölgelerini kışkırtan Bahçeli, İç Güvenlik Reformu konusunda neredeyse aynı dili kullanıyor. Biz hem özgürlükleri koruyacağız, hem de Türkiye’nin, halkımızın huzuru için bu tedbirleri almaktan hiç tereddüt etmeyeceğiz. Bir daha Türkiye’nin sokaklarını kimse Suriye’nin sokaklarına döndürmeye cesaret edemeyecek. Ülkemizin sokaklarını kimse terörün, şiddetin mekanları haline getiremeyecek. Hepsi bir araya gelse, yurt dışındaki işbirlikçileri de arkalarında dursa bu üçüzlerin, kimse AK Parti ile başa çıkamaz" diye konuştu.

'HDP, MHP AYNI YERDE BULUŞUYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tam bir uyum içinde çalıştıklarına vurgu yapan Davutoğlu, "Biz belki de Cumhuriyet tarihinde en uyumlu Cumhurbaşkanı, Başbakan ilişkisini sürdürerek yolumuza devam ederken onlar 6-7 Ekim olayları gibi bir takım tuzaklara kalkıştılar. Diğer taraftan her türlü kumpasın arayışı içine girdiler. Şimdi de dünden itibaren kendi aralarında koalisyon arayışı içindeler. Gizli ortaklık peşinde olduklarını biliyorduk. Ama dün ortaya çıktı ki 6-7 Ekim olaylarını kışkırtan HDP ile bu olaylardan sonra bu aldığımız tedbirlere karşı çıkan MHP aynı yerde buluşuyor. Yine dün ortaya çıktı ki demokrasi istediğini söyleyen HDP aslında şiddet istiyor, molotof kokteyline, sapanlara, maskelere dayalı şiddet ortamı istiyor. MHP de neredeyse aynı yaklaşımla getirdiğimiz kanuna karşı çıkacağını söylüyor. Kılıçdaroğlu ise öne çıkıp mücadele edecekmiş. Biz bu sınavlardan çok geçtik. Bu devlet bu tür sınavlardan çok geçti. Siz perde arkasında bir takım ortaklıklar kurun. Biz size inat 5 ay içinde Haziran seçimlerine kadar Türkiye’nin her yerinde milletimizle buluşmaya devam edeceğiz" dedi.