DAVUTOĞLU KONUŞTU MECLİSTE KAVGA ÇIKTI
Kılıçdaroğlu'na darbeci diyince CHP sıraları isyan etti
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, 2015 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada CHP'yi hedef alması üzerine TBMM Genel Kurulu'nda tansiyon yükseldi.Davutoğlunun çok sinirli ve yüksek tonda yaptığı konuşma genel kurulu gerdi.
"DARBECİLERLE PROBLEMİMİZ VAR SİZLERLE PROBLEMİMİZ OLDUĞU GİBİ SİZ DE DARBECİSİNİZ"
Davutoğlu konuşmasında, "Mısır halkı ile problemimiz yok. Mısır bizim azim ve kadim dostumuz. Bizim darbecilerle problemimiz var. Sizlerle problemimiz olduğu gibi. Siz de darbecisiniz" ifadelerini kullandı. Başbakan Davutuoğlu'nun bu sözlerinin ardından muhalefet sıraları karıştı. CHP'li vekiller ayağa kalkarak Davutoğlu'nun sözlerini protesto etti. Meclis Başkanı Cemil Çiçek, araya girerek tansiyonu düşürmeye çalıştı.
"SİZİ DARBE DÖNEMİNDE MISIR'A HEYET GÖNDERMEKLE SUÇLUYORUM"
Davutoğlu, daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: " Siz dönüp bana 'Mısır halkıyla kavgalısınız' dediniz, 'bizi Mısır halkıyla düşman yaptınız' dediniz. Ben de sizi darbe döneminde Mısır'a heyet göndermekle suçluyorum. Siz bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret edeceksiniz ama en ufak bir eleştiride tepki göstereceksiniz. Dinleyin bakalım."
"NİÇİN BU KADAR SERT BİR İFADE KULLANDIM BİLİYOR MUSUNUZ?"
Davutoğlu, "Siz bundan alındınız sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi. Sakin bir şekilde dinleyecekseniz niçin bu kadar sert bir ifade kullandım biliyor musunuz, biraz empati yapmakta fayda var" dedi.
BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU KONUŞTU
TBMM Genel Kurulu'nda 2015 yılı bütçe görüşmelerinde Başbakan Ahmet Davutoğlu konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hükümete yönelik eleştirilerine değinen Davutoğlu, "Keşke kendisi bize bir strateji ve vizyon çizebilseydi. Onun yerine eksik rakamlarla, kendisinin de sayısını unuttuğu sorulara tek tek cevap vereceğim. Sayın Bahçeli ise karanlık bir tablo ile bizi baş başa bıraktı. Ben ise aydınlık bir tablo çizmek istiyorum. İmparatorluğumuzun çözülmesi ile değil, cumhuriyetimizin kurulması ile başlayan aydınlık bir tablo çizeceğim" dedi.
"DEVLETİN KURUMSAL İŞLEYİŞİNDE KENDİ İÇİNDE VESAYET ODAKLARI OLUŞTURAN İÇ YAPILAR DOĞDU"
Davutoğlu, "Ne oldu da biz bu kadim medeniyetin son devletini kaybettik. Aidiyet bilincini kıran yanlış uygulamalar ile millet fertleri arasında itilaflar çıktı. Devletin kurumsal işleyişinde kendi içinde vesayet odakları oluşturan iç yapılar doğdu. Düyun-u Umumiye ile ekonomi başkalarının idaresine verildi. Komşu halklar ve dünya siyaseti üzerindeki etkisi gittikçe zayıflatıldı. AK Parti iktidarına kadar durum böyleydi" açıklamasında bulundu.
"KÜRT VATANDAŞLARIMIZ ANA DİLİNİ KULLANAMIYORDU"
Davutoğlu, "Kürt vatandaşlarımız dillerini konuşmak için hapishaneye gittiklerinde anneleri ile konuşurken ana dilini kullanamıyordu. Alevi vatandaşlarımız haklarından bahsetmek bile mümkün değildi. Çalıştaylarımızla gündeme geldi. Vesayet açık bir şekilde ortadaydı. Başbakanlar belli kurum görevlerinden bahsederken sembolik dil kullanmak zorundaydılar. Demokrasi bu haldeydi" ifadelerini kullandı.
"ALLAH BİR DAHA BU MİLLETE BU ZİLLETİ YAŞATMIŞIN DİYE LİSE ÇAĞLARINDA DUA EDERDİM"
Davutoğlu, "Her Düyun-u Umumiye kasasını gördüğümde Allah bir daha bu millete bu zilleti yaşatmışın diye lise çağlarında dua ederdim. Dört ilkeyi tekrar öne çıkarıyoruz. Millet, devlet birliğini beraberliğini aidiyet bilincini güçlendireceğiz. Siyaset üzerindeki bütün vesayet odaklarını ister darbe geleneğinden, isterse de post modern ya da başka adlarla paralel yapılarla gelen bütün vesayet odaklarını kaldırdık, kaldırmaya kararlıyız. Bir daha, gücünü milletten alan TBMM temsil edilen milli iradenin yerine kimse başka bir güç ikame edemeyecek. Ekonomimizi, dünya ekonomisi ile yarışır hale getireceğiz" diye konuştu.
"ÇÖZÜM SÜRECİ ÇÖZÜLME SÜRECİ DEĞİL"
Çözüm sürecine de değinen Davutoğlu, "Çözüm süreci, çözülme süreci değil. Aksine milletin bütün fertlerin kaynaşma sürecidir. Mücadelemiz yeniden bir Kuvay-i Milliye mücadelesidir" dedi.
"SÜNNİ VATANDAŞLARIMA SESLENİYORUM: ALEVİ KARDEŞLERİNİZLE KUCAKLAŞIN"
Davutoğlu, "Herkes mahallesinden çıksın başka mahallere girsin. Sünni vatandaşlarıma sesleniyorum: Alevi kardeşlerinizle kucaklaşın. Kürt, Türk, Zaza, Arnavut, Boşnak kardeşlerime sesleniyorum: İstiklal harbinde nasıl bir aradaysak, Van ile Balıkser'i kimse ayıramaz" diye konuştu.
"BU MİLLET ARASINA FİTNE SOKMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEKTİR"
Davutoğlu, "HDP'ye de sesleniyorum. Artık Türkiyeli partisi olun. Bu bir meziyettir. Bu millet arasına fitne sokmaya kimsenin gücü yetmeyecektir" dedi.
"KILIÇDAROĞLU BANA DÖRT YIL VERİN DİYOR DÖRT YILDA GELECEK HARCAYACAK"
Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu bana dört yıl verin diyor. Bu rakamları biliyor. Hazinemizin dolu, rezervimizin bol olduğunu biliyor. Dört yılda gelecek, harcayacak. Sonra gidecek. Yok öyle ucuza mal" dedi.
"2001'İ UNUTMAYIN. KİMLERİN YÜCE DİVAN'DA YARGILANDIĞINI UNUTMAYIN"
Davutoğlu, "Eğer yolsuzluk sizin dönemdeki gibi olsaydı biz bu başarıları sağlayamazdık. 2001'i unutmayın. Kimlerin Yüce Divan'da yargılandığını unutmayın. Müdahale ederseniz, müdahale görürsünüz. Sataşmalardan çekinip, susacak değiliz" dedi.
"BEŞAR ESAD İLE SIKINTIMIZ VAR"
Davutoğlu, "Kiminle sıkıntımız var biliyor musunuz? Sayın Kılıçdaroğlu, o gördüğünüz küçücük kızı, buraya gönderen Beşar Esad ile sıkıntımız var. O bahsettiğiniz küçücük kız sözünüzü dinleyip kapımızı kapatsaydık şu anda yaşamıyor olacaktı. Siz oraya heyet gönderdiniz. Bayır Bucak Türkmenleri katledilirken siz heyet gönderdiniz. Elini sıktınız Beşar Esad'ın. Biz onlarla problemliyiz. Nerede zalim varsa problemliyiz" diye konuştu.
"KILIÇDAROĞLU'NUN 14 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU OKULDAYKEN İŞE GİRİŞ ÇIKIŞI YAPILIYOR"
Davutoğlu, "Siz şöyle döndünüz ve ben başta olmak üzere bütün bakanlar kuruluna 'tabii sizin çocuklarınızın çocuklarınızın iş sorunu yok', haksız şekilde istihdam edildiklerini söylediniz. Bakın size bir belge göstereceğim. Bakın o yıllarda Sayın Kılıçdaroğlu o dönem müsteşar yardımcısı. Kılıçdaroğlu'nun oğlu 14 yaşında. 1 Mart 1997. SGK'da bir düzenleme yapılıyor ve çocuğu okuldayken işe giriş çıkışı yapılıyor. Şimdi bunu açıklayın. Kızınız Azime Aslı Kılıçdaroğlu. O dönemde 19 yaşında sadece başlamak için işe giriş çıkışı yapılıyor. Zeynep Kılıçdaroğlu. Kendilerinden çok özür diliyorum ama onların suçu yok. Sizin suçunuz. Eğer siyasete seviye getireceksek ailelerimizi bunun dışında tutalım. Ama dönüp hükümete böyle eleştiriler getiremezsiniz. Buna izin vermeyiz" diye konuştu.
"EBU ZER'İN YOLUNDAYIZ"
Davutoğlu, "Sizin Ortaçağ karanlığı dediğiniz Ebu Zer'in yolundayız" dedi.
"O ALTINLARLA İLGİLİ HİÇBİR TÜRK YETKİLİ TEMASA GEÇMEDİ"
Davutoğlu, "Altınlarla ilgili buraya gelmeden önce beyan edilen miktar 1500 kilogram. Buraya geldikten sonra bu beyanın dışında herhangi bir şekilde o altınlarla ilgili hiçbir Türk yetkili temasa geçmedi. Daha sonra ayrılırken 1283 kilogram olduğu tespit edildi. Ön beyan ile gerçek buradaki tartı arasındaki farktır bu. Hiçbir Türk yetkili herhangi bir şekilde, bununla bir temasa geçmedi. Altın konusundaki düzenlemelere muayir hiçbir gayri kanuni işlem yoktur" ifadelerini kullandı.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA İLİŞKİMİZ BİZ SÖZ VERDİK Mİ MEZARA KADARDIR MEZARA"
Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu son derece kurnazca, beni cumhurbaşkanımızla karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Kendisi Baykal ile nasıl bir serüven yaşadığını bildiği için. Bizim de öyle olduğumuzu sanıyor. Bizim cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamamıştır, siyasetle bitmez. Dünya ahiret kardeşliğidir. Biz söz verdik mi mezara kadardır mezara. Bizim siyasi kültürümüzün ve ahlakımızın temel kavramı da vefadır. Bir kere yenilgiyi hazmedemediniz bunu kabul edin. Tabii sessiz sakin kalacağımızı zannettiniz değil mi? Susmayız. Soru soran cevabını alır" diye konuştu.
(CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI İLE İLGİLİ) 6 KASIM TARİHİNDE BAŞBAKANLIĞA TALİMAT VERDİM"
Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili neden açıklama yapmadınız dendi. 6 Kasım tarihinde Başbakanlığa talimat verdim, uzun bir açıklama yapıldı. Özeti iyi çalışın, seçimleri kazanın, 5 sene sonra seçimlere gidin oraya siz oturun. Bunun için cumhurbaşkanlığını tartışma konusu yapmaya gerek yok" dedi.
İŞTE DAVUTOĞLU'NUN GERİLDİĞİ KONUŞMA
Kaynak: