CUMHURBAŞKANI GÜL : BERKİN'İN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM, ACILARINI PAYLAŞIYORUM
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Nijer Cumhurbaşkanı Issoufou Mahamadou ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının gündeme...
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Nijer Cumhurbaşkanı Issoufou Mahamadou ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
"BERKİN’İN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM, ACILARINI PAYLAŞIYORUM"
Cumhurbaşkanı Gül, Önce tabii birinci soru ile ilgili olarak; bu tip söylemleri tasvip etmek mümkün değildir. Onlar tasvip edilemez. Her şeyden önce ben ne kadar çok kendi inancıma, kendi düşünceme başkasının saygı göstermesini dinime istersem, başkasının da dinine, inancına, görüşüne aynı saygıyı göstermek durumundayım. Buna herkesin, hepimizin çok dikkat etmesi gerekir. İkincisi; bugün sabah görünce televizyonlardan habere üzüldüm gerçekten. Nihayet olay olduğunda 14 yaşında bir çocuktu, bir çocuğumuz. Bugün hayatını kaybettiğini öğrendim. Ailesine başsağlığı diliyorum, acılarını paylaşıyorum. Bugün herhangi bir şekilde yeni bir olayın yaşanmaması için herkesin çok dikkatli olması gerektiğini, yeni acıların yaşanmasına hiç fırsat verilmemesi gerektiğinin burada bir daha altını çizmek isterim. Zaten dün de İstanbul Valisi ile konuştum. Eminim ki gerekli dikkat hep gösterilecektir. Bir kez daha üzüntülerimi paylaşmak isterim doğrusu" dedi.
ERGENEKON TAHLİYELERİ
Cumhurbaşkanı Gül, "Burada tabii esas sorun mahkemelerin kararlarını vermesinde bu kadar uzun zamanın geçmesi. Beş yıl içerisinde eğer suçüstü yapılan olaylarla ilgili bile failleri yakalanmış olaylarla ilgili bile, kesin kararlar verilemiyorsa hepimizin bunu ciddi ciddi düşünmemiz ve bu noktaya bakmamız gerekir. Hatırlarsanız bir süre önce başka bir davadan Hizbullah davasından on yıl içerisinde mahkemeler neticelenmediği için tahliyeler gerçekleşmişti. Şimdi esas bakılması gereken nokta budur. Bir taraftan uzun tutukluluk süreleri bir nevi cezaya dönüşüyor. Bunu gidermek gerekiyor. Ama diğer taraftan bu kadar uzun süre içerisinde bile karar vermemek bu açıkçası kabul edilebilir değil onu için dediğiniz doğru, çünkü tartışmalı değil, suçüstü yapılmış failleri belli. Danıştay davasında da durum aynı değil mi? Failler bulunmamış olsa, yakalanmamış olsa hadi diyeceksiniz ki uzun sürebilir. Aynı gün failler yakalanmış, ama bu kadar süre geçmiş, dolayısıyla bunların çok ciddi şekilde konuşulması ve gerekli tedbirlerin, yargı sürecimiz içerisinde hızlandırmayla ilgili alınmasının gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili düzenlemeler de aslında yapıldı. Biliyorsunuz, Yargıtay ve Danıştay’ın üye sayıları arttırıldı, biriken dosyaların azaltılmasıyla ilgili. Ama hala bu sorunun bu şekliyle devam ediyor olması bizim çok ciddi meselelerimizden muhakkak ki birisidir. Sadece siyasi konular söz konusu olduğunda kamuoyu tartışıyor, bir de siyasi olmayan diğer konular var, davalar var. Onların belki derdi, sıkıntısı, acısı hiçbirimize ulaşmıyor. O açıdan ülke olarak buna ciddi bir şekilde bakmamız ve bunları tartışıp çözümlerini kısa bir sürede bulmamız gerekir" diye konuştu.
"AFRİKA’NIN İNSANİ SORUNLARINA YARDIMCI OLMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Gül, "Evet, dediğiniz doğru. Bir süredir biz Afrika ile yakın ilişkiler içerisindeyiz. Afrika’ya açılım çerçevesi programı içerisinde daha bunu gayet bilinçli bir şekilde yapıyoruz. Bu programın altındaki birinci neden Afrika’nın sorunlarına duyarsız kalmamak. Şuna samimi olarak inanıyoruz ki Afrika’nın büyük sorunları vardır ve Afrika’nın büyük sorunlarını sadece Afrika halkları da kaldıracak durumda değildir. Onun için birçok resmî veya sivil toplum örgütleri çerçevesi içerisinde Afrika’nın insani sorunlarına yardımcı olmak için uğraşıyoruz. Bizim bu çerçeve içerisinde bütün dünyaya yıllık insani yardımlarımız 2 milyar dolar civarında, dünyanın önemli donörlerinden birisiyiz. Karşılık beklemeden yapıyoruz bunları. Afrika olduğu gibi Asya, Balkanlar gibi çeşitli yerlerdeyiz. Ayrıca bizim 35 Afrika ülkesinde daimi büyükelçiliğimiz var. Bu yılsonu itibariyle bu 39’a çıkacak. Bu vasıtayla da ilişkilerimizi çok daha kontrollü bir şekilde geliştirmek istiyoruz. İş adamlarımızın çok büyük ilgisi var. Onların yatırımları Afrika'ya hem teknoloji taşıyor, hem know-how götürüyor, eğitim imkânı götürüyor. Yine Afrika’daki çok sayıda okulların, çok sayıda sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri bütün Afrika haklarına Türk halkının katkıları olarak görmek gerekir. Bizim ilişkilerimiz gayet dürüst, samimi, karşılıklı kazan kazan ilişkileri çerçevesi içerisinde. Ekonomik ilişkilerimiz de biliyorsunuz Türkiye, Afrika’yla stratejik ortaklık kuran bir ülke. Önümüzdeki yıl bunun ikinci zirve toplantısı yapılacak. Afrika birkaç ülkeyle stratejik ortaklık anlaşması yapmıştı; biri Hindistan, diğeri ise Türkiye’dir" dedi.
Kaynak: