Cinsiyet Uçurumunda 124. Sıradayız...
New York Times: Dindar Türkler kadınlarının çalışmasını tercih etmiyor... Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Türkiye’yi 135 ülke arasında 124’üncü sırada gösteriyor.
New York Times tarafından yayımlanan bir yazıda kadınların iş hayatına katılması konusunda Türkiye’nin “çok kötü” bir performans sergilediği, Türkiye’de çalışan kadın oranının %30'un altında kaldığı belirtildi.
Türkiye'nin OECD üyesi sanayileşmiş ülkeler arasında en düşük oranı olduğunun altı çizildi. Çalışan kadınların oranının düşük kalmasının ülkenin ticari ve ekonomik gelişimini etkileyen “önemli bir maliyet” olduğuna dikkat çekildi.
New York Times sitesi ve gazetenin küresel yayını olan International Herald Tribune tarafından yayımlanan yazıda. “Türkiye’nin kızları okullaşmada oldukça iyi bir sicili varken kadınların iş hayatına katılmalarına ilişkin sicili ise çok kötü. Geçen yıl çalışan kadınlar oranı yüzde 30 altındaki idi, bu da OECD üyesi sanayileşmiş ülkeler arasında en düşük oranıdır. Bu da, en düşük ikinci oranı olan Meksika’nın yüzde 43’üne yakın bile değildi.” şeklinde yazılırken, devamında yapılan yorum dikkat çekici oldu:
“Türkiye’de avukat, profesör ve borsacı olan çok sayıda kadın var. Ancak genel olarak istihdam verileri, hukuk önündeki eşitliğe rağmen Türk kadınların iş bulma konusunda hala mücadele verdiklerini gösteriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Uçurumu Türkiye’yi adeta son sıralara koyuyor, 135 ülke arasında 124’üncü sıraya, Mısır ve İran’dan sadece biraz yukarı.”
“Hâlbuki böyle olması öngörülmemişti. 1920 yıllarında Cumhuriyetin kurucuları, yukarıdan aşağı bir devrimin kadınları özgürleştireceğini ve kamu hayatına girmelerini sağlayacağına inanıyorlardı” denildikten sonra şu görüşe de dikkat çekildi:
“Türk kadınının evde olmasının nedenleri arasında işyerlerinin geleneksel giysiler giyenler için uygun olmamasıdır. Kısa bir süre öncesi kadar başörtüsü kullanan kadınların üniversiteye girmeleri yasak idi. Dindar Türklerin de, ailenin kadınlarının çalışmasını tercih etmediğine de vurgu yapıldığı yazıya “1920 yıllarındaki laikleşmenin sayesinde Türk kadınları için sağlanan resmi eşitlik sadece ilk muhabere idi. Şimdi eşitlik tüm kadınlara sağlanmalı, kapalı veya değil” görüşü dile getirildi.